Yaz Ortasında Beyaza Büründü

TOLGA ALBAY - Sofralık üzüm üretimiyle tanınan Sarıgöl Ovası, bugünlerde dünyada eşine az rastlanır bir manzaraya ev sahipliği yapıyor. Üreticinin yağmur ve dolu korkusuyla bağların üzerini beyaz örtülerle kapatması nedeniyle ova, yaz ortasında karla kaplanmış gibi görünüyor. Ovanın neredeyse tamamını kaplayan beyaz örtüler, uç uca eklendiğinde dünyanın çevresine yakın alanı sarabiliyor. Örtüleme sayesinde bağ bozumunu, aralık ayına kadar öteleyen üretici, yılbaşı sofralarına da taze üzüm göndermeye başladı. Türkiye yaş ve kuru üzüm üretiminin önemli bölümünün yapıldığı Manisa ovalarında bağ bozumu başladı. Manisa ve Denizli arasındaki verimli ovalarda yetiştirilen üzümler, 40 dereceyi bulan sıcağa rağmen çalışan tarım işçilerinin emeğiyle kesilerek işleme tesislerine ve soğuk hava depolarına gönderiliyor. Kuru üzümde iyi kalitede yüksek bir rekoltenin beklenmesine rağmen fiyatların geçen yıla göre yarı yarıya düşmesi sıkıntılara neden olurken yaş üzüm tarafında daha dengeli bir sezonun yaşanacağı tahmin ediliyor. Sofralık üzümde en yüksek üretime sahip Sarıgöl ve Alaşehir ilçelerinde de üreticiler umutlu bir sezona başladı. Yıl boyu üzümlerini çocuklarına gösterdikleri özenle büyüten üreticinin en büyük korkusu ise doğal afetler. Son yıllarda bağların daha fazla sağanak ve dolu nedeniyle tahrip olması, üreticiyi ilginç çözümler aramaya itiyor. Üzümü biraz daha geç olgunlaşan ve iklim koşullarından daha olumsuz etkilenme riski taşıyan Sarıgöl Ovası'nda da üreticinin endişesi, ovanın beyaza büründüğü ilginç bir manzaranın oluşmasına neden oluyor. -Örtü yöntemi çözüm oldu Sarıgöl Ziraat Odası Başkanı Ali İhsan Ülgen, üreticinin her yıl sağanak, çiğ ve dolu nedeniyle tüm yılın emeğini çöpe dökmek zorunda kaldığını, bunun yarattığı sosyal sorunların üreticiyi çözüm aramaya ittiğini ifade ediyor. İlk kez 15 yıl önce denenen örtü yönteminin bağları korumak için bulunan en iyi yöntem olduğunu aktaran Ülgen, şu bilgileri verdi: "Sarıgöl ovasında üzümler eylül ayının ortasında kesilmeye başlar. Bu dönem de yağış riskinin yüksek olduğu bir dönemdir. Bunun için üretici üzümlerin olgunlaşmaya başladığı ağustos ayıyla birlikte bağlarının üzerini beyaz örtülerle kaplamaya başlar. İlçemizde çiftçi kayıt sistemine kayıtlı 85 bin dönüm, kayıtsızlarla birlikte ise toplam 100 bin dönüm alanda üzüm üretiliyor. Bunun yaklaşık 70 bin dönümlük bölümü, ağustos ayında beyaz örtülerle kaplanıyor. Çiğ, dolu ve sağanak gibi üzüme ve bağlara zarar veren hava olaylarından korunmuş oluyoruz. Bu sayede üretici ürününü sigorta altına almış oluyor. Bu yönetimin diğer bir faydası ise güneş ışığının kırılması nedeniyle hasadın gecikmesidir. Bağ bozumunu aralık ayının ilk haftasına kadar öteleme imkanımız oluyor. Bu da ürünü bir anda pazara indirerek fiyatın düşmesini engelliyor ve tüketiciye yılbaşı sofrasında dahi taze kesilmiş üzüm sunma imkanı sağlıyor." Örtülerin güneş ışığının önemli bölümünü kesmesi nedeniyle asmalara zarar verdiğini, bunun engellemek için yeni örtü tipleri üzerinde çalışmaların devam ettiğini anlatan Ülgen, üniversite, araştırma enstitüleri, ziraat odalarının ortak yürüttüğü proje kapsamında güneş ışığının yüzde 85'ini geçiren yeni bir örtünün geliştirildiğine dikkati çekti. -Gelinliğe benzetiyorlar Bağları kalıcı olarak örtünün altında tutmayı hedefleyen projenin deneme aşamasında olduğuna değinen Ülgen, "Mevcut sistemde 70 bin dönümlük bağ alanını örtmek için 35 milyon metrelik örtü kullanılıyor. Bu, 35 milyon lira demektir. Yeni sistemle bu yatırımı bir kez yapıyoruz. Bağlar sürekli örtü altında kalıyor. Deneme çalışmalarının tamamlanması sonrası Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığından sabit örtüleme için teşvik isteyeceğiz" diye konuştu. Ülgen, ilçe halkının yüzde 90'ının üzümle geçindiğini, ovada bağdan başka bir tarım alanının bulunmadığını, bu alanın tamamına yakın bölümünün beyaza bürünmesinin ilginç görüntülere sahne olduğunu vurgulayarak, "Bu, dünyada görülmemiş bir şey. Dünyanın çevresi Ekvator'da 40 bin kilometre civarında. Burada örtülen örtü ise 35 bin kilometreyi geçiyor. Neredeyse dünyanın çevresini saracak kadar örtü kullanıyoruz. Yöre halkı, bu örtüleri gelinliğe benzetiyor. Her yıl üzümlerini gelinlik giydirerek gelin ettiklerini söylüyorlar" şeklinde konuştu.