Yazar Ali Ural Eyüplülerle Bir Araya Geldi

Eyüp Belediyesi, kültür sanat etkinlikleri kapsamında yazar Ali Ural’ı Eyüplülerle bir araya getirdi. Konuşmasında modernleşmeyi konu alan Ural, toplum olarak duyarlılıkların tüketildiğine dikkat çekti.Yıl boyunca birçok ünlü ismi vatandaşla buluşturan Eyüp Belediyesi, kültür sanat etkinlikleri kapsamında yazar Ali Ural’ı Caferpaşa Kültür ve Sanat Merkezinde Eyüplülerle bir araya getirdi. Ural Türk ve dünya edebiyatındaki seçkin yazarlardan verdiği örneklerle yaptığı sunumda, “Modernitede Bir Vaha: Edebiyat” başlığı altında, modernleşmenin insan hayatı ve edebiyat üzerindeki olumsuz etkilerine değindi.Fransız Devrimi sonrası dünyada kendine büyük bir yer bulan moderniteyi ele alan Ural, aydınlanma çağının propagandası sayesinde aydınlanma akılcılığının kainatın merkezine yerleştirildiğini ve bütün farklı gelenekleri yıkıma uğrattığını söyledi. Ural, aydınlanma akılcılığının değer ve inançlara şüpheyle bakmayı dayattığını ifade ederek şöyle konuştu: "En büyük savrulmayı, sanayileşmenin kıyıcılığıyla yaşayan yakın dönem insanlık tarihi, böylece geçmişine yabancılaştı. Ruhlarını okurlara açan yazarlar kaos, karmaşa ve karamsarlıktan başka bir ey üretemedi. İşte böyle bir dönemde edebiyat çölleşmiş toprakların ortasında bir vaha olarak bizi bekliyor.”KENDİ VAHAMIZI İNŞA ETMELİYİZAli Ural, “Yazar İçin Edebiyat Vahası, Okur İçin Edebiyat Vahası ve Kurgu İçinde Edebiyat Vahası” alt metinleriyle üç bölüm olarak yaptığı söyleşide, Aristo, Franz Kafka, Cemil Meriç, Jules Verne, Tarık Buğra, Henry, Necip Fazıl Kısakürek, Çehov, Peyami Safa, Gogol, Sait Faik Abasıyanık’tan metin örnekleri verdi.Ural, edebiyatçıların sorumluluk ve etkin rollerini hatırlatarak konuşmasını şöyle sürdürdü: “Bir şey azalırsa değeri artar. Vahalar çölün özlemidir, kıymetlidir. İnsanlığın tarihsel olarak çölleşme yaşadığı bir zaman dilimindeyiz. Modernleşme insan ruhunu besleyen kaynakları kurutuyor. Mana ve maneviyata dair ne varsa büyük etki altında. İnsanı kendine bile yabancılaştıran bu durum aynı zamanda herkese günübirlik bir yaşam hediye ediyor. Duyarlılıklarımız tüketiliyor. Ekran başlarında dura dura pasifleştik, makineleştik. Kendi vahamızı inşa etmek zorundayız."