Türkiye Yazarlar Birliği bünyesinde 14 yıldır devam eden, 400’ün üzerinde mezunu bulunan Yazar Okulu – Yazarlığa Hazırlama Seminerleri’nin 20. dönemi Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreteri, değerli ilim adamı Prof. Dr. Mustafa İsen’in açılış dersi ile başladı.
Açılışta TYB Genel Başkanı Prof. Dr. Hicabi Kırlangıç; 20. Dönemine giren Yazar Okulu’nun TYB’nin gelenekselleşmiş faaliyetleri arasında yer aldığını ve artık Türkiye’nin bir vakıası olduğunu dile getirdi. Bu faaliyetleri “faaliyet yapmak için yapmak” amacıyla yapmadıklarını belirten Kırlangıç, TYB’nin bir derdi olduğu için bu faaliyeti sürdürdüğünü söyledi. Artık teknolojinin imkânları ile insanların fikirlerini rahatlıkla paylaşabildiklerini belirten Kırlangıç, sıkıntının bunların nasıl ifade edileceği konusunda yaşandığını anlattı.
TYB Şeref Başkanı ve TYB Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı D. Mehmet Doğan ise “Kısaca “Yazar Okulu” diye ifade ettiğimiz “Yazarlığa Giriş Seminerleri”ni başlattığımızda nasıl bir noktaya geleceğimizi tahayyül edemiyorduk ama bugün geldiğimiz noktadan memnunuz” diyerek sözlerine başladı. “ “Yazarlığın okulu olur mu?” “Yazar Okulu olur mu?” “Hangi ünlü yazar böyle bir okuldan mezundur?” gibi sorular soruluyor. Dünya değişti ama Yazar Okulu önceden çıraklık usûlü ile vardı. Şimdi bu tarzda yürütülür mü? Bunu deneyenler var. Ali Ural beyefendi sadece kendisinin emek harcadığı bir okulu yürütüyor ve güzel sonuçlar da elde ediyor” dedi. Yazarlığın sadece edebiyat alanında değerlendirilmemesi gerektiğini ifade eden Doğan, diğer birçok alanda da yazarlığın nasıl olacağına dikkat etmek gerektiğini söyledi.
Prof. Dr. Mustafa İsen açılış dersinde; Hicabi Kırlangıç ve Mehmet Doğan gibi “Yazarlığın okulu olur mu?” diye sordu ve “Yazar Okulu”nun kelime anlamının çağrıştırdığı anlamıyla var olmadığını, öyle olsa idi İletişim ve Edebiyat mezunlarının yazar olması gerekeceğini ifade etti. Yazar olmak için belli bir tabana ve belli kurallar ve normlara da sahip olmak gerektiğini ifade eden İsen, bu tabanda neler olması gerektiğinin üzerinde durdu ve TYB’nin açtığı Yazar Okulu programının da bu noktalardaki eksiklikler için önemli bir katkı sunacağını söyledi.
Yazarlığın zor bir meslek olduğunu söyleyen İsen, “İyi bir yazar olmak için ülkenin bütün sorunları hakkında bilgi sahibi olmak gerekir. Bir ekonomi yazarı ya da siyaset yazarı kendi alanı dışındaki alanlarda da bilgi ve birikim sahibi olmalıdır ki büyük yazarların bu minval üzere olduklarını görüyoruz.” dedi. İyi bir yazar olabilmek için “çoklu okuma” diyebileceğimiz bir okumanın gerekli olduğunu belirten İsen, sadece bunun da yetmediğini aynı zamanda birkaç dile de sahip olmak gerektiğini ifade etti.
Türkiye’nin kurumlarındaki sıkıntının, herhangi bir mesele hakkında kendilerine mahsus bir bakışa sahip olmamalarından kaynaklandığını belirten İsen, “Mesela Türkiye’de 150’den fazla Türkoloji bölümü var, Ankara Üniversitesi, Gazi Üniversitesi’nin bile kendine mahsus –ekol demeyelim ama- bir duruşlarının olması gerekirdi” dedi. “Kendine mahsus bakış açısı derken kastettiğim bir ideolojik nokta değildir.” diyen İsen, belli bir zemine sahip olmamız gerektiğinden bahsetti.
Türkiye’nin belli alanlarda dünya sıralamaları listesinde yükseklerde yer alırken “İnsani Gelişmişlik Sıralaması”nda iç açıcı bir sıralamaya sahip olmadığını belirten İsen, kültürel alanlarda da gelişmişlik düzeyimizi artırmamız gerektiğini ifade etti. “Dünyada kültürel faaliyetler, siyasî ve ekonomik gelişmeleri belirli bir mesafeden izler” diyen İsen, sözünü delillendirmek adına Osmanlı Kimliği’nin ancak İstanbul’un fethinden sonra oturduğunu ifade etti.
Türkiye’nin yerel yönetimlerinin artık pek çok alt yapı çalışmasında önemli işler gerçekleştirdiğini ifade eden İsen, bundan sonra yerel yönetimlerin belli entelektüel muhitlerin ve STK’ların fikrî çabalarıyla katkı sunmasını mukabil üst yapı çalışmaları için de çalışma yapmaları gerektiği görüşünde olduğunu söyledi.
Yazar Okulu programında farklı dersler ve farklı hocaların olacağını belirten İsen, “buradan mezun olanlar belli bir ortak duruşa sahip olarak çıkmalı” diyerek, bir temennisini dile getirdi. Bir “medeniyet” inşa etmenin ancak her alanda bu şekilde belli bir bakış açısı sahibi olmakla sağlanabileceğini ifade etti. Merak duygusunun önemli olduğunu ifade eden İsen, burada merak ve gayretle bu işe soyunmak gerektiğinin altını çizdi.
Bu coğrafyanın imkânlarının genişliğine değinen İsen, el değmemiş, az kullanılmış fazlaca değerimizin olduğunu söyledi ve bunları kültürel faaliyetlerin her alanında (mesela sinema ve tiyatro gibi) kullanmamız gerektiğine dikkat çekti. Bundan sonra devlet-sanat ve devlet-kültür ilişkilerinin önemli olacağını belirten İsen, sivil inisiyatifler ve proje bazlı çalışmalarla bu ilişkinin yeni bir boyut kazanacağına dikkat çekti. Bu anlamda TYB gibi kurumlara ihtiyaç duyulacağını ifade eden İsen, Yazar Okulu’na başlayacak olanlara temennilerle konuşmasını tamamladı.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz