Fenerbahçe'nin Avrupa Şampiyonlar Ligi Çeyrek Final Rövanş maçında İngiliz devi Chelsea'ye 2-0 yenilerek kupadan elenmesi büyük üzüntü yarattı. Kadıköy'deki karşılaşmada rakibini 2-1 mağlup eden sarı-lacivertliler, rövanş maçında skor avantajını koruyamayarak kupanın dışında kaldı.
Spor yazarları dün akşam oynanan karşılaşma hakkında işte şu satırlara yer verdi:
Gelecekten umutluyuz - Ömer ÇAVUŞOĞLU (Bugün)
İnanılmayacak bir şey daha ilk 5 dakika dolmadan F.Bahçe, Ballack'ın kafasından golü yedi. Böyle birşey olabilir mi? Bence çok büyük şanssızlık.
F.Bahçe, dünyanın en pahalı takımlarından bir tanesinin karşısında önemli bir maç çıkarttı. Her bakımdan rakibine göre mahkum oynamadı. Tam tersine F.Bahçe'nin zaman zaman üstünlüğü de vardı. Elbette Chelsea gibi pahalı bir takıma karşı farklı galibiyet elde etmek veya rahatlamak kolay değildi. F.Bahçe takımı elinden gelen bütün mücadeleyi ortaya koydu.
Hesabımız seneye - Ercan SAATÇİ (Hürriyet)
MAÇIN henüz başları... Essien, Fenerbahçeli rakibine öyle bir dalıyor ki, bu hareket dünyanın her yerinde kartlık bir hareket.
Ama hakem 'devam' diyor. 45. dakika bitiyor, hakem 1 dakika uzatma gösteriyor. O arada Chelsea hücumda. Dakikalar 47'yi buluyor. Ama hakem devam ettiriyor.
İkinci yarıda peş peşe kaleyi bulan şutlardan biri kaleyi bulsa Chelsea'yi sıkıntı basacak. Ama Alman hakem, dakikalar 84'ü gösterirken, Lugano'nun attığı şutta top, savunmaya çarpıp kornere gidiyor. Ancak Fandel bu pozisyonu da es geçiyor.
Tetikçiliğe soyunmuş!
Buraya kadarmış - Ziya ŞENGÜL (Star)
Fenerbahçe, böylesine bir Şampiyonlar Ligi maçında, bu kadar kötü, bu kadar futboldan uzak bir Chelsea'yi, rüyasında bile görse inanmazdı. Ballack'ın kafa golü, Volkan'ın bakışları arasında kalemize Chelsea golü olarak takılırken, maçın henüz 4. dakikasını gösteriyordu. Böylesine ipe-sapa gelmez bir golün, savunmanın paylaşım hatasından kaynaklandığını söyleyebiliriz.
Semih'i oynat diye Zico'yu kim kandırdı? - Kazım KANAT (Sabah)
Fenerbahçe'nin iki büyük hatası dünkü maça damgasını vurdu. Bu iki hata Chelsea'ye inanılmaz prim verdi. Şöyle ki;
A-Kim kandırdıysa Zico'yu Fenerbahçe'ye ihanet etti. Semih Şentürk'le maça başlamak demek, "En büyük ihtiyat kuvvetini" savaşın başında cepheye sürüp yok etmek demek. Dahası; Chelsea savunması Kezman'ı nasıl durdururum derken karşılarında Şentürk'ü buldular, rahatladılar. Şentürk'ün oynaması doğru ama zamanlaması yanlış. Ayrıca Türkiye Ligi başka, Şampiyonlar Ligi bir başka. Adama top göstermezler, top.
(Oysa; Kezman bu sahada oynadı. Yani Chelsea'yi bilen biri. Üstelik eski takımına karşı daha iyi motive olurdu..)
Kimsenin lafı olamaz - Can BARTU (Hürriyet)
FENERBAHÇE, Avrupa defterini kapattı. Ama, futbol oynayarak, sahadaki mücadelenin hakkını vererek alkışlarla kapattı.
Chelsea karşısında topu çok iyi kullandılar. Herşeyi yaptılar. Tek eksikleri yırtıcı ve sürükleyici bir santforunun olmamasıydı. Semih ileride yalnız kaldı ve ona şişirilen her topa da Chelsea savunması rahat sahip oldu. İngilizlere karşı topu havalandırırsan, onların ermeğine yağ sürersin.
Buraya kadar demek ne acı! - Ali Sami ALKIŞ (Star)
Fenerbahçe'ye gerçekten yazık oldu. Chelsea'yi eleyebileceği, yarı finale kalabileceği ve tarih yazacağı maçtan eli boş dönüyor... Gerçekten çok yazık oldu.
Elenmenin üzüntüsü elbette büyük ama; Fenerbahçe yüzümüzü kızartacak, başımızı önü eğdirecek bir futbolla Şampiyonlar Ligi'ni terketmiyor. Sarı-Lacivertliler'e teşekkür borçluyuz.
F.Bahçe'nin başı dik - Onur BELGE (Bugün)
Chelsea karşısında her şey düşünüldüğü ve konuşulduğu gibi başladı, böyle de gelişti. F.Bahçe yine maçın başında olmayan pozisyonda gol yedi. Ballack, bizim Mehmet Aurelio'yu çiğnedi. Alman hakem vatandaşını değil bizim vatandaşı fırçaladı. Bastılar, bindirdiler, çok adamla geldiler. F.Bahçe sinmedi tam tersine oyunu dengeledi.
Avrupa'nın ışığı - Gürcan BİLGİÇ (Sabah)
Fenerbahçe. Avrupa'nın 8 büyüğünden biri gibi oynamaya başladı ve Chelsea takımı bu güce saygı duyup, skoru korumanın peşine düştü. Net pozisyonlar, büyük fırsatlar geldi ama Hilario'nun şansıyla, Fenerbahçe'nin şanssızlığı kol kola Chelsea ceza alanını mesken tuttu.
Bu rüyanın sonunu Lampard'ın attığı ikinci gol getirdi. Ama Fenerbahçe için yolun sonu değil başıydı, hakeminin çaldığı bitiş düdüğü... Vakit geçirmek için yerde yatan Drogba, Fenerbahçe'nin paslaşmasına seyirci kaldığı için seyircisi tarafından ıslıklanan Chelsea ve tüm Avrupa'ya ışığını yerleştiren Fenerbahçe...
Nazım Hikmet'in tribünlere güç veren dizeleri gibi; İnanın çocuklar, güzel günler göreceğiz, güneşli günler...
Tempo güzel sonu kötü - Altan TANRIKULU (Hürriyet)
KURA çekiminden önce yedi takım da Fenerbahçe'yi istiyordur, eminim... Sevilla maçını tesadüf olarak düşünüyorlar ve diğer kulüplere oranla kadro kapasitesinin daha sınırlı olduğunu kabul ediyorlardır..
Kadıköy'deki maçın ilk yarısı ve dünkü karşılaşmanın ilk beş dakikasını seyredenler de aynı kanıdaydılar.. Chelsea turun favorisiydi ve Fenerbahçe'yi rahatça eleyecekti.. Ama erken gelen gol Chelsea'nin ateşini düşürürken Fenerbahçe'nin stresini azalttı ve orta alandaki mücadeleyi dengeli hale getirdi.
Tıpkı Sevilla karşısında yenen golün yaptığı etkinin bir benzeriydi belki.. Ama aynı olmayan Chelsea'nin savunmayı Sevilla'dan çok daha iyi yapışı ve rakibine daha az boş alan bırakışıydı..
Bu kez çeviremedi - Ömer ÜRÜNDÜR (Sabah)
F.Bahçe iyi mücadele ettiği, kora kor oynadığı, 90 dakika ayakta kaldığı maçta erken gol dezavantajına düşmesi ve Chelsea'nin güçlü takım savunmasını arızaya uğratamaması nedeniyle yarı finale çıkma şansını kaybetti.
F.Bahçe bir duran top golüyle maça adeta yenik başladı. Bu hem moral açısından hem de rakibin riski çok erken terk etmesinden önemli bir dezavantaj. Kısa süre bir şok yaşandı ancak 10. dakikadan sonra oyun dengelendi. F.Bahçe yapısına uygun kontrollü anlayışa sadık kalarak devre sonuna kadar rakibiyle başa baş bir mücadele sergiledi.