Yazıcı: Yıllık Israf Gelişmiş Ülkelerde 220 Milyon Ton

Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı, gelişmiş ülkelerin büyük israf yaptığını, yıllık israf miktarının bu ülkelerde 220 milyon ton olduğunu, her yerde israfın önlenmesi için çalışma yapılması gerektiğini belirtti. Yazıcı, partisinin Rize İl Teşkilatı tarafından Gündoğdu beldesinde düzenlenen iftar programında konuştu. Hükümet olarak projelerinde hep insanı hedef aldıklarını, insanı gözardı eden anlayışların başarı şansı olmadığını belirterek, ''AK Parti olarak Türkiye'de gerçekleştirdiklerimizin arkasında insan odaklı çalışıyor olmamız yer alıyor. Hep insanı hedef alıyoruz. Kaynaklarımızı insanımızın huzur ve refahını daha iyi seviyelere getirmek için yürütüyoruz. 500 bin konut hedefimizin temelinde insan vardı. İnsanlarımız sağlıklı ortamlarda yaşamalı. 15 bin kilometre duble yol temelinde de insan var. Bütün projelerimiz insan odaklı'' diye konuştu. Uluslararası ilişkilerde, dış politikada da insan odaklı hareket ettiklerini ifade eden Yazıcı, ''Türkiye'de insanlar için ne istiyorsak komşularımız, dostlarımız, dünyadaki insanlar için de aynı şeyleri istiyoruz. Duruşumuz insan odaklı, icraatımız insan merkezli. İnsanlar daha özgür olsun, gerçekten birbirinin hukukuna, iradesine saygı göstersin istiyoruz'' şeklinde konuştu. Çağdaş anlayışlarda insanların yönetimlerinin demokrasi ile yapıldığını, egemenlik hakkının milletin olduğunu vurgulayan Yazıcı, şöyle devam etti: ''Millet neyi tercih ediyor neyi beğeniyorsa seçim yöntemi ile belirleyerek ortaya koyar. Herkesin buna saygı göstermesi gerekir. Komşularımızla ilgili duruşumuzda da insan odaklı, hak ve özgürlükler ölçütlerini dikkate alan bir duruş sergiliyoruz. Ancak hep insan hak ve özgürlüklerine vurgu yapan AB, Avrupa ve Amerika hiç bir şey olmadığı halde sizi eleştirerek raporlarına konu ederler. Aynı coğrafyada yaşayan ülkelerin; Mısır'da, Ortadoğuda, Suriye'de insan hakları ihlallerine karşı duruşlarını görüyorsunuz. Adalet, hakkaniyet değişmez. İnsan hak ve özgürlükleri değişmez. İnsanların seçme seçilme hakkı, egemenlik hakkı coğrafyadan coğrafyaya değişmez. Bir dağın arkasında başka, diğerinin arkasında başkalaşmaz. Maalesef kendilerini gelişmiş medeni olarak niteleyen ülkeler ve kurumlar duymazlıktan görmezlikten geliyor.