Büyük Birlik Partisi (BBP) lideri Muhsin Yazıcıoğlu ve arkadaşlarının ölümüyle sonuçlanan helikopter kazasında enkaz bölgesini gösteren haritaların olay günü sümen altı edildiği ortaya çıktı. Cihan Haber Ajansı (Cihan)’nın ulaştığı belgelere göre, Yazıcıoğlu’nu taşıyan helikopterin düştüğü gün saat 16.55 ve 22.30’da GSM şirketlerinden elde edilen koordinatlar ışığında enkazın bulunduğu bölgeyi gösteren iki ayrı harita oluşturuldu. Fakat söz konusu haritaların arama çalışmaları sırasında kullanılmayıp, gizlendiği ortaya çıktı.
[**
**](http://aktuel.mynet.com/galeri/haber/yazicioglu-nun-helikopteri-dustu-kazanin-hic-yayinlanmamis-fotograflari/3061/85309/sayfa/1/)
Olay günü arama çalışmalarının koordinasyonundan görevli olan Yarbay Hamza Tiryaki’nin Meclis Araştırma Komisyonu’na, “Bize düştüğü nokta koordinatı asla bildirilmedi; ama bölge koordinatı geldi. O bölge arandı. Yani illa bize alaydan gönderilen krokilere, yazılara itibar etmek yerine o aramaya bizzat katılan rütbeli personelin, sivil vatandaş herkes orada. Yani fiili olarak arama yapıldı ama kâğıt üzerinde.” dediği öğrenildi.
Meclis Araştırma Komisyonu ve Cumhurbaşkanlığı Devlet Denetleme (DDK)’nin raporuna göre helikopterin düştüğü gün saat 16.20’de Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı (TİB), pilot Kaya İstektepe’ye ait olduğu belirtilen 0532 231 54 30 numaralı telefonun Turkcell verilerinden elde edilen koordinat bilgilerini, Jandarma Genel Komutanlığı’na verdi. Genel Komutanlık Teknik Daire’de görevli olan Jandarma Astsubay Başçavuş Süleyman Akdoğu, TİB’in ulaştırdığı koordinat bilgileri ışığında 20 dakika içinde enkazın bulunabileceği mevkiinin tahmini haritasını oluşturdu. Akdoğu, yaptığı haritayı, TBMM Araştırma Komisyonu’nun hazırladığı rapora göre, en geç 16.55’de Kahramanmaraş İl Jandarma Teknik İstihbaratına Jandarma Genel Komutanlığı’nın kullandığı network/intranet olan FTP üzerinden iletti. Haritanın ulaşıp ulaşmadığını telefonla da teyit ettiren Akdoğu, Kahramanmaraş İl Jandarma’da görevli Astsubay Kıdemli Çavuş Ümit Nogaylaroğlu’na haritanın ne anlama geldiğini de anlattı. Nogaylaroğlu, Süleyman Akdoğu’nun hazırladığı haritayı Kahramanmaraş Jandarma Alay Komutanlığı’nda görevli Hareket Merkezi Komutanı Yarbay Hamza Tiryaki’ye iletti. Fakat iddiaya göre Tiryaki, söz konusu haritayı; İçişleri Bakanlığı, İl Valisi ve kriz merkeziyle paylaşmadı. Hayati önem taşıyan haritada enkazın 1 kilometre eninde 30 kilometre boyunda bir alanda olduğu belirtildi.
**HARİTALAR YARBAY HAMZA TİRYAKİ’YE TESLİM EDİLMİŞ**
Konuyla ilgili Meclis Araştırma Komisyonu’na ifade veren Ümit Nogaylaroğlu, haritaları Kahramanmaraş İl Jandarma Komutan Yardımcısı Hamza Tiryaki’ye teslim ettiğini söylüyor. Nogaylaroğlu’nun komisyona verdiği birinci harita ile ilgili ifade şöyle: “Saat 16.00’dan sonra Süleyman başçavuşum –kendisi o zaman Ankara’da teknik dairede görevliydi- helikopterin düştüğünü, kendilerinin işte, bu helikopterin düştüğü yerle ilgili bir harita çalışması yaptıklarını, bunu da Ankara ile bizim aramızdaki FTP bağlantısıyla sisteme attığını söyledi. Telefonla irtibata geçtikten sonra haritayı çıkardık. Bizim hareket merkezimiz, olayların koordine edildiği yer. Orada Hamza Tiryaki Yarbayıma götürdüm. Zaten olay boyunca ben kendisiyle irtibat halindeydim. Yani Ankara bana bildirdi, ben kendisine arz ettim. ‘Komutanım bunu Ankara bu şekilde bize FTP’den attı, helikopterin bulunabileceği yer bu yay’ dedim. ‘O yayın arasında’ diye ben kendisine arz ettim.”
**SAAT 22.00’DE ARANMASI GEREKEN 4 KM’LİK BİR ALANDI**
Saat 22.00- 22.30 sularında TİB bu kez Jandarma Genel Komutanlığı’na BBP Belediye Meclis Üyesi Adayı Murat Çetinkaya’ya ait 0505 918 27 27 nolu Avea hattına ait ikinci bir koordinat gönderdi. J. Astsubay Başçavuş Süleyman Akdoğu, Turkcell hattının koordinatlarıyla Avea hattının koordinatlarını çakıştırarak ikinci haritayı çıkardı ve 30 km’lik sinyal çapını 4 km’lik bir alana indirmeyi başardı. Meclis Araştırma Komisyonu’na konuyla ilgili ifade veren Akdoğu, ‘Kendisinin daha önce yaptığı gibi bu koordinatı da görüş analizi doğrultusunda haritalaştırdığını ve Turkcell hattına ait koordinatı ile çakıştırdığını aslında iki yayın çakışmasının kendiliğinden oluştuğunu 4 km’lik bir kesişme alanı oluştuğunu, çok kısa bir süre içinde ‘JPEG formatında” pafta üzerine oturtulmuş şekilde harita olarak Kahramanmaraş İl Jandarma Teknik İstihbaratına FTP üzerinden gönderdiğini ve muhatapları ile telefonda konuştuğunu çakışma alanının yani “Elmalı’nın güneş bölgesinde Sisne”ye doğru bir alanı gösterdiğini, aramaların o bölgede yoğunlaştırılması yönünde konuşmalarının olduğunu ve bu konuşmanın saat 23.30’da olduğunu’ belirtiyor.
İkinci harita ile ilgili bilgiler hem Süleyman Akdoğu hem de Ümit Nogaylaroğlu tarafından Kahramanmaraş İl Jandarma Komutan Yardımcısı Yarbay Hamza Tiryaki ile paylaşılıyor. İl Jandarma Komutanı Albay Sezai Akgün o sırada kendisine gelen bilgiler ışığında Göksun’a doğru yola çıktığından hareket merkezinde Yarbay Tiryaki bulunuyor. Söz konusu ikinci harita ile ilgili Nogaylaroğlu, Yarbay Tiryaki’ye enkazın bulunabileceği alanı da gösteren haritayı izah ettiğini Meclis Araştırma Komisyonu’nda şöyle anlatıyor: “Süleyman Başçavuşum ne söylediyse teknik bilgi olarak ben arz ettim. Komutanım dedim, mavi çizgi Turkcell dedim, birinci haritada, şu kırmızı yerler de dedim, görüş analizi yapılan, muhtemelen bulunabileceği yerler. Birinci Turkcell’i verdikten sonra ikinci harita geldi, yani şu harita geldi, Turkcell ve Avea. Götürdüm, Hamza Tiryaki Yarbayımıza arz ettim. ‘Komutanım bu birleştirilmiş şu ara bulunabileceği bu da muhtemelen bulunabileceği yerlerdir, görüş analizi burada ama tabii yayın üzerinde Turkcell ile Avea’nın çakıştığı bulunabileceği muhtemel yerler’ dedim. Daha sonra Süleyman Başçavuşumuzu aradım. ‘Ümit ben de aradım!.. Hamza Tiryaki Yarbayınızla, ben de görüştüm, bende izah ettim, bilgin olsun!..’ ‘Anlaşıldı komutanım.’ dedim. Hareket merkezine haritaları teslim ettikten sonrası hakkında benim malumatım yok.”
**‘GENELKURMAY’IN KOORDİNATIYLA AKDOĞU’NUN HARİTALARI ARASINDA 20 KM FARK VAR’**
Öte yandan Kahramanmaraş İl Jandarma Komutanlığı Hereket Merkezi’ne sadece Süleyman Akdoğu’nun oluşturduğu haritalar değil, Genelkurmay’ın da koordinat bilgileri ulaşıyor. Fakat Genelkurmay’ın bildirdiği koordinat ile Süleyman Akdoğu’nun oluşturduğu haritalarda 20 kilometre fark olduğu anlaşılıyor. Bu çarpıcı bilgiyi Nogaylaroğlu komisyondaki ifadesinde şöyle aktarıyor: “Genelkurmay’dan gelen koordinatları da Hamza Tiryaki Yarbay’ımıza aktardım. Komutanım, bizim Ankara Teknik Daire’nin bildirdiği yer burası, Genelkurmayın bildirdiği nokta burası. Alakası yok, en az 20 kilometre mesafe var.” Akdoğu’nun oluşturduğu son haritada yay Keş Dağı’nı gösterirken, aynı saatlerde Genelkurmay Başkanlığı kaza yerinin koordinatları olarak Kurucaova köyü yakınlarını gösterdi. Doğal olarak arama kurtarma personelinin tamamı bu bölgeye kaydırıldı.
Meclis Araştırma Komisyonu’nun hazırladığı raporda konuyla ilgili Akdoğu’nun oluşturduğu haritalar üzerinden arama faaliyetlerinin yapılmadığı belirtiliyor. Ayrıca 156 Jandarma İmdat hattını arayan çevre halkının verdiği, enkazın muhtemel olabileceği bölge ile ilgili bilgiler, Süleyman Akdoğu’nun oluşturduğu harita ile birebir örtüşüyor. Öte yandan DDK raporunda, 25 Mart 2009 tarihinde saat 24.00 civarında TİB Turkcell ve AVEA verileri, Kızılöz ve Sisne köylülerinden alınan bilgiler, Tüllücetepe’de baz istasyonunun görüş açısı çerçevesinde; helikopter enkazının Karayakup tepesinde olduğu ve aranacak alanın sadece 1 kilometre karelik alana kadar indirildiğine dikkat çekiliyor.
**DDK: YAPILAN ARAMALAR VATANDAŞA GÖRÜNTÜ VERMEYE YÖNELİKTİ**
Devlet Denetleme Kurulu raporunda TİB verilerine dayanarak Süleyman Akdoğu’nun hazırladığı haritalarda arama yapılmadığı, ısrarla farklı yerlerde aramaların gerçekleştiği ve bu aramaların vatandaşa görüntü vermek için yapıldığı belirtiliyor: “Sisne-Kızılöz arasındaki bölgede saat 22.00 ile 24.00 arasında bazı aramalar yapılmıştır. Bu aramalarda saat 17.15’de elde edilen veri ile İsmail Güneş'in 'burası bir dağın tepesi, sis var' görüşü ve telefonların çektiği bir bölge olması dikkate alınmamış, aramalar yol kenarlarında ve telefonların çekmediği arazinin alçak kesimlerinde, enkazın muhtemel yeri Sisne-Kızılöz yolunun batısında iken, genel olarak bu saatteki resmi aramalar yolun doğusunda gerçekleştirilmiştir. Bu aramalar, bir veriye ve eldeki bilgilere dayanmayan, vatandaşa görüntü vermeye yönelik aramalar olarak değerlendirilmiştir.”
**YARBAY HAMZA TİRYAKİ: FİİLİ ARAMA YAPILDI AMA KÂĞIT ÜZERİNDE**
Haritalar ile ilgili Meclis Komisyonu’na 1 Ekim 2010 tarihinde ifade veren Albay Hamza Tiryaki (o dönemde yarbay) Astsubay Süleyman Akdoğu’nun kendisine koordinat vermediğini söylerken çarpıcı bir itirafta bulunuyor. Tiryaki şunları aktarıyor: “İkinci gün bu bölgelerde arama yapıldı; ama cerideye işlenirken yani birlik komutanı –örnek veriyorum- oraya aramaya gönderdiğimiz birlik komutanı dolaştığı yeri, koordinatını nokta nokta ölçüp bildirmiyor ki, kabaca bir bölgedir, orada kroki, belki ne bileyim 300 metre bu taraftan geçilmiştir belki; ama o bölge arandı. Yani illa bize alaydan gönderilen krokilere, yazılara itibar etmek yerine o aramaya bizzat katılan rütbeli personelin, sivil vatandaş herkes orada. Yani fiili olarak arama yapıldı ama kâğıt üzerinde (…) Ümit Astsubay bana şöyle söyledi, böyle yönlendirdi veya bu haritayı gösterdi, şu değerlendirmeyi yaptı-yapmadı konusuna çok girmek istemiyorum. Bize harita geldi. Bakın 250.000'lik haritada komutanın bu noktada dediği yer arazide arkadaşın söylediği 46 hektar. Bir de "Bunun 300-500 metre sağını solunu da değerlendirin" demişse Komutanım bana, 300-500 metresini falan da katarsanız oranın ne kadar bir alan olduğunu herhalde takdir edersiniz. Nereden baksanız 100 hektar ve benim bahsettiğim işte 10 kilometrekarelik alana tekabül eder. Burası bölge. Yani bize nokta bildirilmedi. Bildirilemez. İddia ediyorum (...)Yani bize düştüğü nokta koordinatı asla bildirilmedi ama bölge koordinatı geldi. Bu bölge koordinatını, düştüğü bölgeyi zaten biz harita üzerinden de değerlendirdik diyorum, birbiriyle örtüştü. Vatandaşın ifadesinden de değerlendirdik ve birinci gün akşamı saat 22.30 itibariyle 10 kilometrelik alanı, düştüğü yeri biz değerlendirdik ve o değerlendirme olduğu andan itibaren bölge komutanım 'Tamam, senin işin bitti, sen yarın şu operasyonda görevlisin, hadi git.' dedi. Ondan sonrası hakkında hiçbir fikrim yok."