Yazılacak çok şey var

Bir yandan da haber yazamamak yakında sanki başıma iş açacaktı öyle hissediyordum.

Yazsam bile neyi yazacağımı da bilmiyordum ama biran Ardahan’da yazılacak birçok sorun ve sıkıntının olduğu geldi aklıma… Oturdum bilgisayar başına ve ilk köşe yazımı yazmaya başladım.

Ardından bir de kısık seste bir mey şarkısı, adam meyi öyle dertli çalıyordu ki yazdıkça yazdım… Ardahan’ı düşündüm her gün sabah erkenden kalkıp ineklerine bakan kadınlar aklıma geldi, yaylalar geldi aklıma…

Yazmak istedim ancak nereden başlayacaktım? Ama yazmalıyım dedim kendi kendime ve başladım yazmaya! Ardahan’da yaşamak aslında yürek ister. Kışın eksi 30’lara vuran soğuklar, kar o kadar yağar ki evlerin boyuna ulaştığı olur ve başlarsın temizlemeye.

Aslında yorulmaz insan, çünkü mutludurlar. Hayattan ve huzurdan başka bir şey istemezler ve her sabah ineklerini sağıp peynir yaparlar. Çünkü kimisinin varı yoğu hayvanlarıdır. Kimi sütünü satıp evine bakar, kimi varını yoğunu satıp gider buralardan. Göç ederler ama küsmezler Ardahan'a. Bbütün bu zorluklarına rağmen ben bir gazeteci olarak ne kadar yazsam da bitmez bu Ardahan'ın sorunları.

Ben bu yazma işlerinde daha yeniyim aslında… Siyasilerin seçim aylarında insanlarımızı, daha doğrusu biz seçmenleri kandıran yalancı siyasetçileri gördükçe ben bu işi daha çok seveceğim. Ve daha içtenlikle onların yalanlarının önüne geçeceğim. Benim ilk köşe yazım bu kadar dostlarım, Ardahan’da yazılacak çok şeyin olduğunun farkındayım ve onları da zamanı geldiğinde teker teker yazacağım.

Talip Şahin Şirin