Amerikan New York Times gazetesi, Suriye’den kaçıp bir buçuk ayda Türkiye, Ege ve altı Avrupa ülkesini geçip İsveç’e gitmeyi başaran Suriyeli bir ailenin umuda yolculuğuna eşlik ederek bu zorlu girişimi röportaj halinde yayınladı. Ailesine 3 bin km’lik yolculukta liderlik eden Ahmed Macid, “Suriye’de durum iyi olsa, yarın dönerim” diyor.
Ahmed Macid savaş öncesinde ailesiyle birlikte Halep’te bir tekstil atölyesi işletiyordu. Ürettikleri kot pantolonları, tişörtleri Irak’a ihraç ediyorlardı. Savaş patlak verdiğinde hayatlarını sürdürmeyi denediler. 2013 yılında atölyeleri yağmalanıncaya kadar da direndiler. Sünni Kürt bir aileydiler. Daha güvenli olur diye Türkiye’ye yakın Afrin’deki köy evlerine sığındılar.
Ancak Ahmed’in ağabeyi Ferid’in kaçırılması ve 120 bin dolar fidye ödemek zorunda kaldıktan sonra güvenlik ve gelecek için kaçmaya karar verdiler. Üç kardeş Ahmed (30), Ferid (35) ve Muhammed (36) Avrupa’ya gitme planları yaptılar. Ancak Muhammed, 8 yaşındaki oğlu hasta olduğu için eşiyle geride kaldı. Aralarında Muhammed’in 11 yaşındaki kızı dahil Macid ailesi 8 yetişkin ve 6 çocuk yola çıktılar.
EDREMİT’TEN MİDİLLİ’YE
New York Times muhabiri ile Macid ailesinin yolu 26 Ağustos tarihinde Yunanistan’ın Makedonya sınırındaki Idomeni kentinde kesişti. O zamana kadar grup epey bir yol almıştı. İddialarına göre 21 Temmuz’da rüşvet vererek önce Suriye’den Türkiye’ye geçmişlerdi. NYT muhabiri Idomeni’de onlarla buluştuğunda Yunanistan’a geçeli dört gün olmuştu.
Birçok mülteci gibi onlar da Türkiye’den Midilli Adası’na oradan Yunanistan ana karasına geçmişlerdi. Macid’in 22 yaşında eşi Cemile altı aylık hamileydi. Cemile’ye göre botla geçmek işin en kolayıydı. O günlerde Yunanistan-Makedonya sınırı bir açılıp bir kapanıyordu. Makedonya’ya girmeyi başardıklarında diğer mültecilerle birlikte Sırbistan sınırına taşındılar. Tren sınıra vardığında saat gece 23.00’ü gösteriyordu. Ancak mülteci kayıt merkezi birkaç km öteydi. Gönüllüler hamburger dağıtıyor, diğerleri battaniye, su, kek satmaya çalışıyordu.
BELGRAD MÜLTECİ KAMPI GİBİ
Otobüslerle götürüldükleri Sırbistan’ın başkenti Belgrad mülteciler nedeniyle çadırkent gibi olmuştu. Temizleyip biraz dinlenmek için bir otel aramaya başladılar. Komşu Macaristan ise göçü frenlemek için sınıra demir tel örüyordu. Ya insan kaçakçılarına para verecekler ya da tek başlarına devam etmeyi deneyeceklerdi. Ahmed, tek başlarına tel örgüyü geçmeye karar verdi.
Ailenin 4 yaşındaki oğlu Zeynel Abidin Macid, gecenin bir vakti tel örgülerden uzatılırken vücudunda neşter yarası gibi iki sıyrık oluşmuştu. Kâh devletin sağladığı imkanlarla, kâh insan kaçakçılarına para yedirerek Avrupa sınırlarını tek tek geçip Almanya’ya ulaşmayı başaran Majidler’in hedefi İsveç’ti. Önce Danimarka’dan İsveç’e geçmeyi denediler. Ancak orada tutuklanıp hapishaneden bozma kampa kondular, sonra da Almanya’ya sınırdışı edildiler. Ahmed ve Ferid’in hayalleri vardı. Avrupa’ya yerleştiklerinde bir Ortadoğu marketi ya da Arap fırını açacaklardı. Bu defa feribotla İsveç’e doğru yola çıktılar.
SİZİ BİZ ÇAĞIRMADIK
12 Eylül’de hedeflerine ulaşmışlardı. NYT’a WhatsApp’tan mesaj atan Ahmed ‘İsveç’teyiz’ diyordu. 18 emoji ile birlikte... 13 gülen yüz, üç göz kırpan yüz, iki gözlerinden kalp çıkan yüz. Ahmed’in şimdi ilk coşkusu hız kesmiş gibi. Mülteci merkezinde okul olmamasından, günlerini aylaklıkla geçirmek zorunda kalmaktan şikayetçi.
Tepki gösterdiklerinde “Sizi biz çağırmadık” diyorlar. NYT göre Ahmed, “Suriye’de durum daha iyi olsa, yarın geri dönerim” diyor.