Servet Polat, 28 Aralık'ta kızı Bahar Zeyrek ve 11 yaşındaki torunu Gökhan Zeyrek ile Buca ilçesi Efeler Mahallesi'ndeki bir işletmede kumpir yedi. Kusma ve ishal nedeniyle rahatsızlanan aile, Buca Seyfi Demirsoy Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne gitti. Buradaki tedavisi tamamlanan aile taburcu olurken, Servet Polat 30 Aralık günü saat 04.00'te evinde ölü bulundu. Bunun üzerine İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı soruşturma başlattı. Soruşturma sürerken, İzmir İl Tarım ve Orman Müdürlüğü ve olay yeri inceleme ekipleri, işletmede kullanılan yiyeceklerden ve malzemelerden numune aldı. İlk incelemede, işletmede salmonella bakterisi bulundu. Servet Polat'ın gıda zehirlenmesi sonucu öldüğü belirlenirken, soruşturma kapsamında gözaltına alınan işletme sahibi N.D., çıkarıldığı hakimlikçe 'Taksirle öldürme' suçundan tutuklandı. Öte yandan N.D.'nin işlettiği işletmede kumpir yedikten sonra rahatsızlandığını belirten 4 kişi önce hastaneye başvurdu ardından polis merkezine giderek şikayetçi oldu.
Toplu tüketim yerlerinde salmonella bakterisi riskine karşı uzun yıllardır mücadele verdiklerini söyleyen TMMOB Gıda Mühendisleri Odası İzmir Şube Başkanı Ulaş Kırım, "Salmonella, hayvansal dışkı kaynaklı bir bakteridir. Doğru şartlarda hazırlanmayan, pişirilmeyen ve saklanmayan gıdalarda oluşma ihtimali çok yüksektir. Bugün de bunun sonuçlarından birini yaşadık. Kumpir tüketen bir vatandaşımız muhtemelen içerisine koyulan herhangi bir mezeden ya da hayvansal kaynaklı bir üründen dolayı hayatını kaybetmiş oldu. Salmonella bakterisi de 48 saate kadar insan vücudunda üreme yapabilen bir bakteri. Vatandaşımız da zaten hastaneden taburcu edildikten 48 saat sonra hayatını kaybetmişti. Gıda kaynaklı zehirlenmelerde risk doğrudan oluşmasa bile 24-48 saat içerisinde oluşabiliyor" dedi.
Bu risklerin önüne geçilmesi için asli denetim mekanizması olan Tarım Orman Bakanlığı'nın, toplu tüketim yerlerinde denetimlerini artırması gerektiğinin altını çizen Kırım, "İzmir'de örneğin Konak, Alsancak yoğun tüketimin olduğu bölgeler biri. Sıkı denetimlerle bu riskli minimalize etme şansımız var. Şehrimizde risk oluşturan boyutlardan biri de memleket pazarları ya da yöresel pazarlar oluyor. Farklı şehirlerin isimleriyle bu tarz ürünlerin sunumu çok fazla yapılıyor. Orada açıkta satılan bir gıda pazarı var ve koruyucu önlem alınmıyor. Satıcıların da ürünleri gün boyu açıkta bıraktığını biliyoruz. Böylece salmonella gibi bakterilerin üremesi için çok uygun bir ortam yaratılmış oluyor. Ayrıca sokak hayvanlarının da pazar yeri içerisinde gezdiği düşünüldüğünde, risklerin bu tarz pazarlarda ne kadar büyük olduğu tahmin edilebilir. Bu yüzden açıkta gıda ürünlerinin satıldığı pazarların ve festivallerin de bu bağlamda denetlenmesi bizlerin önerileri arasında. Salmonella bakterisinin ortadan kaldırılması için de bilinçli bir üretici, bilinçli bir esnaf olma mecburiyeti var" açıklamalarında bulundu.
İnsan sağlığına tehlikeye atan bütün bakterilerin belli bir sıcaklığın üzerinde öldüğüne dikkati çeken Kırım, "Gıda endüstrisi de yaptığı bilimsel çalışmaları bu yönde ilerletmektedir. Bu yüzden o ürünü doğru sıcaklıkta pişirilmiş olması, içerisindeki tüm hayvansal bakterilerin ortadan kaldırılacak şekilde bir sıcaklıkta pişirilmiş olması, bu riski ortadan kaldırmaktadır. Kumpircide yeterli sıcaklığa ulaşmamış ve pişirilmemiş bir tavuk ürünü ekstra dolapta bekletilmiş olabilir ve bu sürede salmonella bakterisi üremesi gerçekleşmiş olabilir. Bunu tüketen vatandaşımızda sonucu 48 saat sonra ortaya çıktı. Kişi vücudunda belli bir miktarda bir mikrobiyal yükü aldığında, bakteri insan vücudunun sıcaklığında üremeye devam ediyor. Almış olduğu yük katlanarak devam ettiği için ölüme kadar sebebiyet verebiliyor. Hafif zehirlenmelerle de atlatılabilir. Ancak bir vatandaşımız ne yazık ki hayatını kaybetti. Bu noktada bağışıklık önemli ve reaksiyonla alakalı. Ancak öldürecek doza gelmiş olması gerçekten içerisinde çok yüksek miktarda bir mikrobiyal yükün olduğunu gösteriyor. Onun dışında zehirlenmelerle atlatılabilecek bir vaka. Ülkemizde bununla sıkça karşılaşıyoruz" dedi.
Salmonella bakterisine benzer riskleri barındıran bakterileri türünün içerdiği risklere de değinen Kırım, "Pirinç ve pirinçli ürünlerden kaynaklı risk oluşturan bazı bakteriler var. Bunlardan bir tanesi, 'Bacillus Cereus' dediğimiz bir bakteri. Bu özellikle toplu tüketimlerde ya da içerisinde pirinç koyularak hazırlanan yiyeceklerin doğru şartlarda soğutulmayıp, tekrardan yanlış ısıtıldığı durumlarda ortaya çıkabilen bir bakteri türü. Ne yazık ki tüketilecek ürünün tadına ve kokusuna çok fazla değişikliğe sebep olmadığı için fark edilme ihtimali daha düşük oluyor. Örneğin; sütlaç, toplu tüketim alanlarındaki pilav, dolma gibi ürünler riskli. Tıpkı salmonella da olduğu gibi pirinç kaynaklı zehirlenmeler de ülkemizde çok ciddi boyutlara ulaşabilir. Örneğin 200-300 kişinin yemek yediği bir yerde doğru ısıtılmamış, doğru pişirilmemiş bir pirinç grubu varsa ya da bir gün önceden yanlış pişirilmiş ve ertesi gün tüketime sunulmuş bir ürün varsa bu risk katlanarak artıyor. Çok fazla insanın aynı anda zehirlenmesine sebebiyet verebilir" diye konuştu.
(DHA)
Okuyucu Yorumları 0 yorum