Diyetisyen Sezen Çetinkaya, “Kilo vermek isteyen birçok kişinin hayalidir istediğini istediği miktarlarda yemek ve kilo almamak. Kocaman açılmış gözlerle şaşırarak bakılır zayıf insanların yediklerine. Fakat onların da aslında tam tersi yıllardır kilo almaya çalıştığını ve alamadığı için en az kilolu insanlar kadar strese girdiklerini biliyor muydunuz? Kilo almak da en az kilo vermek kadar zordur. Yapılacak ilk iş BKİ hesaplamaktır (kilo / boy-boy ). Kişinin kilosu boyuna göre olması gerekenin altındaysa bir önce bir uzmana başvurulmalıdır. Kilo alamama nedeni tespit edildikten sonra, doktorun tavsiyelerine göre uygun tedavi izlenmeli ve beraberinde bir beslenme uzmanı kontrolünde beslenme planı hazırlanmalıdır. Anoreksiya nervoza, bulimia nervoza gibi yeme bozuklukları, tiroit bezlerinin fazla çalışması, barsakta parazit, mide ve barsak rahatsızlıkları, aşırı enerji kaybı gibi durumlar engelliyor olabilir. Kilo almayı engelleyen durum belirlendikten sonra uygulanacak tedavi ve beraberinde beslenme programı ile kilo alımı sağlanabilir” dedi.
Sağlıklı beslenme denince akla yeterli ve dengeli bir beslenme modelinin geldiğini ifade eden Diyetisyen Çetinkaya, “Günlük olarak almanız gereken karbonhidrat, protein, yağ, sebze ve meyve hatta şeker miktarı vardır. Kişinin boy, kilo, yaş, fiziksel aktivite, sağlık durumu ve cinsiyet gibi faktörleri de göz önüne alınarak günlük alması gereken kalori ve besin miktarları hesaplanır. Alınması gereken kalori de beslenildiğinde ideal kilo korunabiliyor. Almanız gereken enerjinin yani kalorinin üzerinde beslendiğiniz de kilo oluşumu kaçınılmaz. Fazladan aldığınız 7 bin kalorinin 1 kg yağ oluşumuna sebep olur. Buradan yola çıkarak yine en büyük beslenme problemlerden biri olan aşırı zayıflık yani kilo alamamanın da önüne geçebiliriz. Kilo alma diyetlerinde ilk hedef yüksek kalorili beslenmek. Bunu yaparken de fast-food gibi aşırı yağlı, gazlı, trans yağlar ile bezenmiş bir beslenme şekli seçerseniz istenmeyen şekilde bölgesel yağlanma ve kan değerlerinizde ciddi bozulmalar ile karşı karşıya kalacaksınızdır” diye konuştu.
KİLO ALMA DÖNEMİNDE SAĞLIKLI BESLENME NASIL OLMALI?
Kilo almak isteyen kişinin öncelikle bir düzenli beslenme alışkanlığı edinmesi gerektiğini kaydeden Diyetisyen Çetinkaya, “Yemek saatlerini belirlemeli ve bunu uzun bir süre kararlı bir şekilde devam ettirmelidir. Her gün aynı saatlerde besin tüketmek ve uyumak hormon salınımınızı düzenleyecektir. Mutlaka sık beslenilmelidir. Günde 6 öğün beslenme kuralı kilo almada da yardımcı olacaktır. Ana öğünlerde mutlaka yüksek kalorili yemeklerden oluşmalıdır. Kızartmalardan kaçmak kaydı ile yüksek kalorili yemekler yenmelidir. Yağlı bir et yemeği, kurubaklagiller ve tereyağı ile yapılmış pilav makarna, zeytinyağlı sebze yemeği yanına ceviz, kuru meyveler, kurubaklagiller ve zeytinyağı ile hazırlanmış bir salata eklenmelidir. Çorba tüketiminden kaçınılmalıdır. Yanında mutlaka tam buğday veya beyaz ekmek veya tam buğday ekmek tüketilmelidir.
Ana öğünler öncesinde su içmek erken doymanıza sebep olabileceği için mutlaka yemekten sonra içilmelidir. Yemekler ile birlikte sıvı tüketimi seçimin de kalorisiz olan su veya asitli içecekler yerine taze sıkılmış meyve suları tercih edilmelidir. Ara öğünler diyetimizin en önemli parçalarıdır. Ara öğünler de kilo alma dönemlerinde mutlaka 1 avuç kadar ceviz, badem, fındık, kaju, yer fıstığı gibi enerji değeri yüksek kuru yemişler ve mutlaka yanında kuru kayısı, kuru incir, kuru üzüm, kuru erik gibi meyveler tercih edilmelidir. Ara öğünlerin vazgeçilmezi olan ve uzun süre tok kalmanızı sağlayan süt, yoğurt ve aktivyalar yerine taze sıkılmış meyve suları tercih edilmelidir. Veya içerisine meyve, bal veya pekmez eklenmiş 1 bardak süt tercih edilebilir. Ara öğünlerde kaloriyi arttırmak adına yağlı peynirlerden oluşan bir tost veya birkaç dilim kek, bisküvi, çikolatalı kurabiyeler eklenebilir. Beraberinde de yine mutlaka taze sıkılmış meyve suyu tüketilmelidir. En önemli öğünlerden biri kahvaltıdır. Aşırı zayıf olan bireylerin beslenmelerini izlediğimizde kahvaltı alışkanlıklarının olmadığını açıkça görüyoruz. Bu daha az öğün sayısı ve yine yetersiz ve dengesiz bir beslenme problemi demektir” ifadelerini kullandı.
Özellikle iştahsız çocuklarda sabah kahvaltısına eklenen tatlı yiyeceklerin iştahsızlığın kalıcı hale gelmesine sebep olabildiğini belirten Diyetisyen Çetinkaya, “Sabah kahvaltılarında mutlaka üzerinde zeytin yağı gezdirilmiş 1-2 haşlanmış yumurta veya omlet yenmelidir. Yanında en iyi enerji kaynaklarımızdan olan zeytin en az 10 tane alınmalıdır. Yanına yağlı bir peynir ve az olmak kaydı ile domates salatalık ilave edilebilir. Tabi mutlaka tam buğday ekmek alınmalıdır. Bizim gece ara öğünü diye belirttiğimiz saat 21.00’da içerisine muz, pekmez veya bal ilave edilmiş bir bardak süt yanına birkaç kurabiye veya kuruyemişler tüketilmelidir. Kilo almak girişte de belirttiğimiz gibi kilo verme süreci kadar zor bir süreçtir. Bu süreçte kararlı bir şekilde düzeninizi bozmadan beslenmenize dikkat ederseniz ve düzenli uyku düzenli fiziksel egzersizler ile desteklerseniz ideal vücut ağırlığınıza ulaşmanız kaçınılmazdır” açıklamalarında bulundu.
Kaynak: İHA