Bu işe yemek pişirerek değil, tabak yıkayarak başlayan Bourdain'ın enteresan bir anısı var. Daha 17 yaşında gencecik bir bulaşıkçıyken çalıştığı düğünde gelin ile şefi birlikte olurken basmış. Hem de gizli bir odada falan değil, çöp kutularının yanında!
Puck, tam bir kahve bağımlısı. Onun için mutfakta bıçaklar, tabaklar, tencerelerden daha önemli bir şey var: Espresso makinası. Kahve kadar bağımlığı olduğu bir şey daha var; o da ailesi. Her sabah onlarla kahvaltı yapabilmek için 6'da uyanıyor.
Para kazanmaya reklamcı olarak bir mobilya mağazında başlayan Child, işten kovulunca soluğu CIA başvurularında almış. Ve kabul edilmiş! Ajanlık kariyeri 2 yıl sürmüş ve Malay Yarımadası İstilası'nda önemli belgelerden sorumluymuş. Hala da bir sır gibi saklanıyor.
Bütün dünya onu pastanın kralı olarak tanıyor, e haklılar da. Kendisi pasta konusunda genetik bir yetenek taşıyor desek doğru. 4 kuşaktır pastacılıkla uğraşan Valastro, düğün dönemlerinde haftada 40 pasta yapıyor, bu bir rekor olmalı.
Jamie'nin insanı hem hüzünlendiren hem de azmini takdir ettiren bir özelliği var: o da disleksi hastası olması. Bu yüzden de 38 yaşına kadar hiçbir kitabı baştan sona bitirememiş. Ama bu konuda yılmamış ve yardımlarla beraber ilk kez 38 yaşında Açlık Oyunları kitabını bitirmiş.
Şefliğinin yanında onu bugünkü şöhret ve yeteneğine getiren nokta, aslında uzun yıllar kickboks yapmış olması. Spor ona azim ve süreklilik katmış. Bir de 20 yaşından beri biriktirdiği şarapları, bir restoran açabilmek için satmış. Koleksiyonculuğu ve sporculuğuyla kendini yeniden inşa etmiş.
Onu son zamanlarda Twitter'da insanların yemek fotoğrafına yorum yapmasıyla daha yakından tanıdık. Bundan 35-40 sene kadar önce bir restoranda çalışırken patronun eşiyle beraber olması yüzünden işinden kovulmuş. Arzularının peşini bırakmayan bir şef :)
Achatz'ın en büyük talihsizliği bir aşçı olarak dil kanserine yakalanması. Teşhis ve tedavi süreçlerinin ardından eski sağlığına kavuşan şef, bugün gayet iyi.