Memorial Ataşehir Hastanesi Gastroenteroloji Bölümü’nden Uz. Dr. Şule Namlı Koç, yutma zorluğu ve tedavisi hakkında bilgi verdi. Sinirlerin uyarması ve kasların kasılmasıyla gerçekleşen yutma fonksiyonunda yaşanan güçlükler çok farklı rahatsızlıklardan kaynaklanabilmektedir. Ağız içerisinde enfeksiyon veya bademciklerin iltihaplanması gibi durumlarda yutma işlemi ağrılı gerçekleşirken, bazı nörolojik, kas, yemek borusu ve sindirim sistemi hastalıklarında ise yutma işlemi zor ya da hiç yapılamamaktadır. Tedavi planlaması yapılmadan önce yutma güçlüğüne neden olan rahatsızlığın kaynağı belirlenmelidir.
TEMİZLİK MALZEMELERİNİ ÇOCUKLARIN ULAŞAMAYACAĞI YERLERDE SAKLAYIN
Çocuklarda yutma güçlüğü yaratan nedenlerin başında korozif madde yani kimyasal madde yaralanmaları gelmektedir. Açıkta satılan ve su, kola gibi içecek şişelerinde saklanan temizlik maddelerini yanlışlıkla içen çocuklarda ortaya çıkan kimyasal tahribat yemek borusunda ciddi daralmalara yol açmaktadır. Temizlik maddeleri gibi kimyasal maddelerden bir yudum alınması bile yıllarca tedavi gerektiren ciddi yutma güçlüklerine neden olabilmektedir. Ebeveynlerin temizlik maddelerini farklı kaplarda saklamamaları ve çocukların ulaşamayacağı yerlerde ve mümkünse kilitli ortamlarda, muhafaza etmesi hayati önem taşımaktadır.
YUTAMIYORUM AMA GEÇER DEMEYİN
Bademcik, ağız enfeksiyonu gibi hastalıklardan da kaynaklanabilen yutma güçlüğü yemek borusu kanserlerinin de sık rastlanan belirtisidir. Özellikle katı gıdaları yutmakta zorlanma ve yutarken su içme ihtiyacı hissetmek yemek borusu kanserlerini ön plana çıkarmaktadır.Bunun yanında;
• Sindirilememiş gıdaların kusarak çıkartılması
• Ağızdan kanamalar
• Ağrı
• Yemek yerken takılma hissi gibi belirtiler geçiştirilmemelidir.
TÜTSÜLENMİŞ VE TUZLANMIŞ GIDALARDAN UZAK DURUN
Yemek borusu kanserinde beslenme şekli ve genetik faktörler önemli yer tutmaktadır. Doğu Anadolu’da özellikle Erzurum, Kars, Iğdır gibi illerden İran, Afganistan’a doğru ilerleyen kuşakta yemek borusu kanseri oldukça sık görülmektedir. Bu bölgelerde tütsülenmiş ve tuzda bekletilmiş gıdaların sıklıkla tüketilmesi önemli bir etkendir. Aynı zamanda işlenmiş gıdaların fazla tüketilmesi, uygun olmayan şartlarda ve şekilde, mangalda pişirilen et ve toprakta bulunan ağır metaller de yemek borusu kanseri için risk faktörleri arasındadır.
ÇAYI HIZLI VE SICAK İÇMEYİN
Çay, kahve gibi içeceklerin hızlı ve çok sıcak tüketilmesi yemek borusunda tahrişe yol açarak rahatsızlıklara zemin hazırlayabilmektedir. Sigara ve alkol tüketimi de ilerleyen dönemde yemek borusu kanserlerine zemin hazırladığı için uzak durulması gerekmektedir. Reflü hastalığının kanser oluşumuna yol açtığı bilinmekle birlikte bu oran, özellikle ülkemizde düşüktür. Toplumda her reflü hastalığının kanserle sonuçlanacağı gibi yanlış bir algı oluşmaktadır.
ENDOSKOPİ İLE SORUNUN KAYNAĞI BELİRLENEBİLİR
Yutma güçlüklerinde sorunun belirlenebilmesi için endoskopik inceleme ilk tercihtir. Endoskopi sonuçlarına göre yemek borusunda kitle ya da tümör görülürse endoskopik ultrasonografi, tomografi, MR gibi görüntüleme yöntemleri kullanılarak tedavi planlanmaktadır. Uygun hastalarda cerrahi yöntem kullanılmaktadır. Ancak cerrahi için uygun olmayan hastalarda yutmanın rahatlatılması için endoskopik yöntem ile sorunlu bölgeye stent yerleştirilmektedir. Hem cerrahiye hem de endoskopik yöntemlere uygun olmayan hastalarda ise mideye dışarıdan bağlanan aparatla beslenme sağlanmaktadır.