HABER

Yemek yedikten sonra ağrınız oluyorsa…

Safra taşı büyük ağrılara yol açan bir hastalıktır. Safra kesesinde biriken taşlar iltihaplanmaya sebep olarak hastaya dayanılmaz ağrılar çektirmektedir. Safra taşına neden olan en büyük etkiler yanlış beslenme düzenleri ve hareketsiz yaşamaktır. Safra kesesi ağrısının geçmesini beklemek çok ciddi sorunlara yol açabilir.

Yemek yedikten sonra ağrınız oluyorsa…

Safra kesesi, karnın sağ tarafında bulunan armut şeklindeki organdır. Genetik, yanlış beslenme, hareketsiz yaşam safra taşlarının oluşmasında yer alan nedenlerdendir. Yemeklerden sonra karnın sağ üst tarafında oluşan ağrılar safra taşının belirtileri arasındadır. Safra taşının oluşturduğu ağrıların geçmesini beklemek ciddi sorunlara neden olmaktadır. Eğer yemek yedikten sonra ağrılarınız oluyorsa mutlaka doktora görünmelisiniz.

OBEZİTE SAFRA KESESİ TAŞLARININ OLUŞMASINDA ETKİLİ

Medipol Sefaköy Üniversite Hastanesi Genel Cerrahi Bölümü’nden Doç. Dr. Fatma Ümit Malya safra taşları hakkında bilgi verdi. Malya, “Safra taşları genetik, yaşam tarzı ve beslenmeye bağlı olarak ortaya çıkıyor. Değiştirilebilir faktörlerin başında da yaşam tarzı ve beslenme alışkanlıkları geliyor. Yapılan çalışmalarda özellikle obezite varlığında yüzde 25 oranında safra kesesi taşlarının oluştuğunu görüyoruz. Bu da oldukça yüksek bir oran. Yaklaşık dört kişiden birinde safra kesesi taşı olduğu anlamına geliyor. Bizim saframız su safra asitleri ve kolesterolden yani yağdan oluşur. Yağ oranı artarsa artık saframız akışkanlığını kaybeder. Çayın içinde çözünebilir şeker miktarı sonsuz olmadığı gibi safra kesemiz de fazla miktarda olan yağları sıvı halde tutamaz ve bu yağlar taşlaşır.”dedi

TAŞLAR SARILIĞA VE PANKREAS İLTİHAPLANMASINA SEBEP OLABİLİR

s3

Safra kesesi taşlarında erken teşhisin önemli olduğunu belirten Malya, “Karın ağrısı nasıl olsa geçer diye beklemek hastalağın ilerlemesinin yanı sıra ciddi sorunlara yol açabilir. Bu taşlar ana safra kanalına düşerse sarılık ve pankreas iltihaplanmasına sebep olabilir” uyarısında bulundu.

AĞRI İLK ÖNCE HAFİF OLARAK BAŞLAR

s2

Konuya ilişkin açıklamalarda bulunan Doç. Dr. Fatma Ümit Malya, “Safra kesesi bir ağaç gibi olan safra ağacına küçük bir sapla tutunmuş safra depolayan bir armut gibidir. İçerisinde taşlar oluştuğunda bu taşlar sap bölümünü tıkarsa safra kesesi safrayı boşaltamaz ve şişerek iltihaplanır. Daha sonra bu taşlar ana safra kanalına düşerse sarılık ve pankreas iltihaplanmasına sebep olabilir. Tüm bunlar için ilk bulgu da karın sağ üst bölgesinde özellikle yemeklerden sonra olan ağrılardır. Bunlar öncelikle hafif olarak başlar. Sonrasında daha ciddi iltihaplanma tabloları gelişebilir. Bu sebeple ağrılar ilk başladıktan sonra artık bu safra kesesi hasta hale gelmiş kabul edilerek ameliyat önerilir.” değerlendirmelerinde bulundu.

SAFRA KESESİ TAŞI OLUŞUMUNDA YANLIŞ BESLENME EN ÖNEMLİ ETKENLERDEN

Safra taşına yol açan obezite ve fazla kiloya sebep olan yanlış beslenme şeklinden bahseden Malya, “Yüksek kalorili beslenme, kızartma ve hamur işleri, şekerli gıdalar, yağ oranı yüksek yanlış pişirilen etler (kızartma, döner, kebap, yahniler) ve hazır paketli gıdaların çok tüketilmemesi gerektiğini belirtti.

TAŞ OLUŞUMUNU ENGELLEMEK İÇİN AKDENİZ TİPİ BESLENİLMELİ

s6

Birçok rahatsızlığın önüne geçerek sağılığımızı korumada büyük rol oynayan Akdeniz tipi beslenmeyi anlatan Malya, “Sağlıklı yağların tüketimine dayanan bir beslenme çeşidi oluşuyla da diğer diyet ve beslenme çeşitlerinden ayrılıyor. Yağ olarak bitkisel sıvı yağlarının özellikle zeytinyağının tercih edilmesi ve etlerin ızgara şeklinde tüketilmesi sağlığımıza olumlu etki ediyor. Ayrıca yeşil yapraklı sebze, düşük şekerli meyve, kuruyemiş, bakliyat ve en önemlisi de balık. Safra kesesi hastalıkları riskini azaltmak için bu diyeti hastalarımıza özellikle öneriyoruz. Ayrıca aşırı olmamak kaydıyla sınırlı miktarda tüketildiğinde çay, kahve ve çikolatanın ise faydalı etkisi olabilir. Fakat her şeyin çoğu zarar, azı karar mantığı bu konuda da sağlığınızı koruyacaktır.” tavsiyelerini verdi.

GİDECEĞİNİZ YERLERE YÜRÜYEREK GİDİN

s5

Doğru beslenme ile birlikte uygun egzersizler yapmak da oldukça önemli. Malya, “Fiziksel aktivitemizi artırmamız ve günde en az iki buçuk litre su tüketmemiz olacaktır. Herhangi bir spor yapamasak bile asansör yerine merdiven kullanmak, gideceğimiz yerlere yürüyerek gitmek en azından eve giderken bir durak erken inip yürümek bile katkı sağlayacaktır. Fiziksel aktivitemizin artması ile metabolizmamız hızlanacak ve bu da arada yaptığımız küçük kaçamakların bile kolayca üstesinden gelmemizi sağlayacaktır.” dedi

En Çok Aranan Haberler