Anayasa Mahkemesi’nin “kısmi iptal” kararı ile Anayasa değişiklik paketinin önü açıldı. Paket, 12 Eylül’de halkoyuna sunulacak. Ve eğer geçerse, bazı kişilerin hayatlarında “somut” değişikliklere neden olacak. İşte bazı örnekler;
Değişiklik paketi ile Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu tarafından meslekten ihraç edilenlere yargı yoluna başvurma olanağı getiriliyor. Bu konuda herkesin hatırladığı yakın dönemde yaşanmış olay, Van eski Savcısı Ferhat Sarıkaya’nın meslekten ihracı.Sarıkaya, 9 Kasım 2005'te Şemdinli'deki patlama sonrası meydana gelen olaylar üzerine hazırladığı iddianamede, olaylar nedeniyle tutuklanan astsubay Ali Kaya hakkında "tanırımı, iyi çocuktur" diyen dönemin Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt ile birçok general ve üst düzey subayın da adını iddianameye dahil etmişti. Sarıkaya 2006’da HSYK kararı ile meslekten ihraç edilmişti.
Anayasa Paketi, partisinin kapatılmasına neden olan milletvekilinin üyeliğinin düşmemesini de öngörüyor. Bu konudaki son örnek, DTP’nin kapatılması. Anayasa Mahkemesi’nin DTP’nin kapatılmasına ilişkin verdiği karar ile, Türk ve Tuğluk, milletvekili sıfatını kaybetmişti. Anayasa değişikliğinin geçmesi halinde, iki eski vekil Anayasa mahkemesine başvurup lehte düzenleme isteyerek milletvekilliklerinin iadesini talep edebilecekler.
-Anayasa değişiklik paketinin geçmesi halinde, Yüksek Askeri Şura kararı ile TSK’dan çıkarılanlara da yargı yolu açılıyor. Bu konudaki sembol isimlerden biri de, yazar İskender Pala. Pala, “iki darbe arasında” adını taşıyan kitabında, Türk Silahlı Kuvvetleri’nden hangi gerekçe ve şartlarda ihraç edildiğini, buna karşı verdiği hukuk mücadelesini anlatmıştı.Yeni Anayasa değişikliği ile, İskender Pala durumundaki, ordudan ihraç edilmiş binlerce astsubay ve subay dava açabilecek. Bunlardan durumu uygun bulunanların mesleğe dönmelerinin de önü açılacak. Ancak bu sürecin nasıl işleyeceğine ilişkin, yeni yasal düzenlemeler de yapılması gerekiyor. Yeni yasal düzenlemelerde göreve iade edilecek kişinin hangi rütbe ve kıdemden göreve döneceği, tazminat olasılığı gibi unsurların yer alması gerekecek.
Pakette, 12 Eylül dönemindeki Milli Güvenlik Konseyi üyeleri ile bu dönemde kurulan hükümetler ve Danışma Meclisi’nde görev alanların yargılanmasını önleyen geçici 15. madde yürürlükten kaldırılacak. Böylece, 12 eylül darbesinin sorumluları, üst düzey yetkilileri için yargı yolu açılmış olacak.
Anayasa değişikliğinin getirdiği bir başka unsur, “pozitif ayrımcılığın” artık Türkiye Anayasası’nın bir parçası haline getirilmesi. Bu çerçevede, ülkesi için hayatını kaybetmiş şehitlerin ailelerine, iş göremez hale gelmiş gazilere, kadınlar, çocuklar, yaşlılar ve özürlülere yeni hakların önü açıldı. Bu kesimlere yasalarla tanınacak yeni hakların, Anayasa’nın “eşitlik” ilkesine takılarak, iptal edilmesi olasılığı ortadan kaldırıldı.
Yeni değişiklikler ile, kişisel verilerin korunması Anayasal güvenceye alınacak. Daha önce, vergi borcu nedeniyle, bizzat vergi dairesi tarafından yurtdışına çıkış yasağı konulabiliyordu. Şimdi bu konuda, yani yurtdışına çıkış yasağı konusunda karar, sadece hakimler tarafından verilecek.
Anayasa değişikliği, çalışma hayatında da çok önemli değişiklikler getiriyor. Bundan böyle işçiler, aynı iş kolunda birden fazla sendikaya üye olabilecekler. Memurlara ve diğer kamu görevlilerine toplusözleşme yapma hakkı tanınacak, memurlara verilen uyarma ve kınama cezaları yargı denetimine açılacak. Greve katılan işçilerin ve sendikanın kasıtlı veya kusurlu hareketleri sonucu grev uygulanan işyerinde neden oldukları maddi zarardan sendika sorumlu tutulamayacak. Siyasi amaçlı grev ve lokavt, dayanışma grevi ve lokavtı, genel grev ve lokavt, işyeri işgali, iş yavaşlatma, verim düşürme ve diğer direnişlere ilişkin yasaklar kaldırılacak.
Yeni değişiklikler ile, ‘Kamu Denetçiliği Kurumu’ (ombudsmanlık) oluşturulacak.
Askerlere bazı suçlarda sivil yargı yolu açılacak. Siviller, savaş hali dışında askeri mahkemelerde yargılanamayacak.
Anayasa Mahkemesi Anayasa değişiklikleri kapsamında, yeniden yapılandırılacak. Halen 11 asıl 4 yedek üyeli Anayasa Mahkemesi, 17 asıl üyeden oluşacak. Cumhurbaşkanı’nın yanı sıra Meclis de 2 üyeyi, Sayıştay Genel Kurulu’nun gösterdiği 3’er aday arasından, 1 üyeyi ise baro başkanlarının avukatlar arasından göstereceği 3 aday arasından gizli oyla seçecek. Mevcut durumda, süresiz (kaç yaşında seçildiğine bakılmaksızın emeklilik yaşı olan 65 yaşına kadar) olan Anayasa Mahkemesi üyeliği 12 yıl ile sınırlandırılacak. 12 yıldan önce yaş sınırını dolduran üye emekliye ayrılacak. Ve en önemli değişiklik olarak; Artık sıradan vatandaşlar da Anayasa Mahkemesi’ne başvurabilecek. Daha önce sadece mahkemeler, ana muhalefet partisi ya da TBMM’de 110 milletvekili topluca Anayasa Mahkemesi’ne başvurabiliyordu.
Meclis Başkanı, Genelkurmay Başkanı, kuvvet komutanları da Yüce Divan’da yargılanacak.
HSYK’nın halen 7 olan üye sayısı 22’ye, 5 olan yedek üye sayısı ise 12’ye çıkarılacak. HSYK, 3 daire halinde çalışacak. HSYK’nın mevcut asıl ve yedek üyelerinin görevleri, seçildikleri sürenin sonuna kadar devam edecek.
12 Eylül darbesinin 30. yıldönümünde oylanacak anayasa paketinin en kritik maddelerinden biri de bu darbeyi gerçekleştirenlere yargı yolunun açılması. 12 Eylül mağdurlarının büyük bölümü ise işkencecilerinin yargı önüne çıkacağına inanmıyor.
12 Eylül 1980 darbesinin gerçekleştiren genererallere yargı yolu açan düzenlemeyi de içeren Anayasa paketi gözleri tekrar 12 Eylül mağdurlarına çevirdi. Sağ ve sol çevrelerden 12 Eylül 1980’de tutuklanmış, işkenceden geçirilmiş kişiler referandumda nasıl oy verecek?
Yaşar Okuyan (Eski Bakan ve Milletvekili): Hazırlanan pakette 12 eylül darbecilerinin yargılanmasına dair yeterli maddeler mevcut değil, dolayısıyla oyumu hayır olarak kullanacağım. AKP yandaş arama gayreti içerisindedir. Bu refarandum AKP’nin oylamasıdır. Bu maddeler, anayasayı pazarlama maddeleridir. Darbecilerin yargılanmasını isteyenler, Kenan Evren’i köşklerde ağırladılar, aynı şekilde Manisa’da Bülent Arınç, Kenan Evren’le açılışlara katıldı. Bu nasıl darbeci karşıtlığıdır? Ben 12 Eylül mağduru olarak bu anayasanın samimiyetine inanmıyorum. Dolayısıyla bu refaranduma hayır demek, 12 Eylül askeri darbesine bir kez daha hayır demek olacaktır. Bütün darbe mağdurları AKP’nin bu oyununa gelmemesi gerekir.
Prof. Ali Nesin: Bu paket demokratik açıdan çok önemli bir adımdır; fakat yeterli değildir. Örneğin Kürt sorununun bu pakette üzerine gidilmesi gerekirdi. Sivil kurumların görevleri arttırılmalıdır ve düzenlenmelidir. Dünyada hiç bir anayasa yeterli değildir. Chp ve Mhp, hayır oyu kullanabilir; fakat önemli olan sivil anayasadır. Hükümetler sonuçta gelip geçicidir. Önemli olan bu yeni süreçte sivil anayasanın geliştirilmesidir. 12 Eylül darbecileri yargılanmalı ve mahkum edilmelidir. Aynı şekilde 12 mart ve 27 mayıstaki darbeciler yargılanmalıdır.
Mehmet Kaya (Diyarbakır Ticaret Odası Başkanı): Bu bölgede yaşayan insanlar olarak en çok mağdur olan insalardanız. Eksikleri olmakla birlikte bu anayasa paketi olumlu bir sonuç doğuracaktır. Bizim için demokrasi; ekmek, su, hava ve yaşanabilen ortamlardır. Kürt sorunu ve yaratılan şiddet politikaları demokasiyi geliştirmez. DTP’nin çekimser oy kullanacağını açıklaması bizi üzmektedir, biz evet oyundan yanayız. Anayasa paketinin tam anlamıyla yeterli olduğu söylenemez; zaten biz oyumuzu AKP’nin oyu gibi görülmesini kabul etmiyoruz. Biz Kürt halkının acılarının dinmesi için ve mağdurların biraz da olsa acılarının dinmelerinden yanayız. MHP’nin evet oyu kullanması bir şeyi değiştirmez. Tamemen açılımı hedefleyen bir politika güden MHP, yanlış bir siyaset yapıyor. Biz AKP’yi de yargılamıyoruz, Türk halkı için daha iyi bir ortam yaratılıyor tabii ki bunu sevindirici bir olay olarak görüyoruz. Evet sonucu çıkarsa AKP’ye verilen oy değil, halka verilen oy olarak tarihe geçecektir.
Nasuh Mitap (Eski Dev-Genç liderlerinden)
Anayasa değişikliği görüldüğü demokratikleşmemizi sağlayacak bir paket değil. Basit bir idare şekline bizi yönlendiren bir paket. Darbecilerin yargılanması böyle yüzeysel paketlerle olmaz. AKP’nin böyle bir köklü değişikliği yapacağına inanmıyorum. Çünkü AKP çevresinde toplanan siyasi güçler demokrasiye geçmek istemiyor. Basına yapılanlar ve yargıya yapılan müdahaleler bunun en önemli örneği. Referandum sonucunun hayır çıkmasını ümit ediyorum. Burada ‘darbeciler yargılanıyor’ kandırmacası yapılarak yargıyı kontrol etmek istiyorlar. Bu değişiklik ancak reform yoluyla olur.
Av. Ergin Cinmen: Bu paketin bir bütün halinde sunulmasını doğru bulmuyorum. Bütün maddeler ayrıca referanduma sunulmalıdır. 15. maddenin kaldırılmasıyla darbecilerin yargılanması çok ciddi bir hukuki olaydır. Hukuk adına çok olumlu bir maddedir. Bu paketin onaylandığı takdirde yargının, hükümetin kontrolüne geçeceğine inanmıyorum; fakat idari olarak bir yapılanmanın olduğu doğrudur. Zaten de hiçbir zaman yargı bağımsız olamadı. Bugüne has bir olay değildir. Geneliyle bu paketi olumlu buluyorum; fakat doğru bulmadığım bu önemli maddeler Meclis’te milletvekilleri tarafından araştırılıp düzeltilmelidir. Bu paket refaranduma sunulmamalıydı. Televizyonlarda bile profesyoneller kendi aralarında anlaşamazken, halkın bunu anlayıp karar vermesi çok zor. Bu paketi, bu konunun ehli olanlar çözmeliydi.
Müjdat Gezen: Paket halinde verilmesine karşı çıktığım için bu refarandumda hayır oyu kullanacağım. Yutturmaca bir anayasa paketi hazırlanmış. Temelde hile yapacakları için, seçim günü elektirikler kesilebilir, bu durumda muhalefet partilileri çok dikkatli olup, ellerinde fener bulundurmalılar. İnsanları aynı pakete mahkum etmeleri çok saçma. İlerisi için, CHP ve MHP arasında koalisyonun olacağından eminim. Darbecilerin yargılanması konusunda bir şey söyleyemem. Sadece aynı paket içerisinde dayatılan anayasa refarandumuna karşıyım.