BİZE ULAŞIN
Seks bir ilişkide önemli bir rol oynar. Bir kadın anne olduktan sonra artık bunun için istekli olmadığını fark ettiğinde endişelendi. Samimi bir paylaşım ile kendisi ve kocasının düzenli olarak birbirlerine şefkat gösterdiklerini ve hala birbirlerinden hoşlandıklarını açıkladı ancak doğum yaptıktan sonra bazı şeyler değişti. Geçtiğimiz altı ayda kocasıyla seks yaptığı zamanların sayısını "bir elin parmaklarını geçmez" diye itiraf etti ve özellikle işe geri döndüğünden beri libidosunun düştüğünü söyledi.
Kendisi ve kocasının yorgun hissetiğini söyleyen kadın, "İkimiz de tam zamanlı işlerde çalışmaya çalışarak hayatta kalma modundayız, kreşten sık sık hasta olan bir bebek, ev işleri vb. Sosyal yaşam, seks ve boş zaman aktiviteleri şu anda arka planda gibi görünüyor." dedi.
Kadın, annelik ve iş sonrası tükenmişlik hissiyle geçen bir günün ardından cinsel hissetmenin zor olduğunu itiraf etti ve şunları ekledi: "Seks, yapılacaklar listesine eklenecek başka bir angarya gibi geliyor ve enerjim yok".
Yeni anne, bebeğinin doğumundan önce, "Çok yüksek bir cinsel isteğim vardı ve sürekli istiyordum. Şu anda kendimi gerçekten tanıyamıyorum." dedi.
Bir kullanıcı, "Bunu ben de yazabilirdim. Küçük çocuğum 6 aylık ve bunu sadece bir kez yaptık. Hiç istek duymuyorum ve bebek yatağa girdiğinde, bu başka bir iş (özellikle gece uyandığımda ve hala emzirdiğimde). Bunun önemli olduğunu bildiğim için kendimi kötü hissediyorum, ancak bu sadece aç olmadığınızda ve cinsel isteğiniz olmadığında yemek yemeye çalışmak gibi geliyor. Bu yüzden tavsiye yok, sadece dayanışma var." şeklinde yorum yazdı.
Başka bir kullanıcı, "Yeni anne olmanın tek bir yolu yok. Şu anda cinsel istek duymadığınız konusunda gerçekten endişelenmeyin, sadece kendinize bakın ve yapabiliyorsanız kendinize zaman ayırın." diye tavsiyede bulundu.
Yeni ebeveynlerin cinsel hayatlarında değişiklikler yaşamaları tamamen normaldir. Uzmanlar bu konuda, "Libidonun (cinsel dürtü) kaybı, hayatlarının bir noktasında 5 erkekten 1'ini ve hatta daha fazla kadını etkileyen yaygın bir sorundur. Genellikle profesyonel ve kişisel stresle veya hamilelik, doğum veya emzirme gibi önemli hayat değiştiren olaylarla bağlantılıdır." diyor.
