Bülent Tezcan'ın açıklamalarından satır başları şöyle:
Danıştay'da çok tuhaf bir şeyle karşılaştık. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ayrılırken Danıştay'dan hakimler salona hapsedildi. Kapılar güvenlik tarafından görevlileri tutuldu. Hakimlerin çıkması hangi tehdidi oluşturur bilemiyoruz.
"HÜKÜMET VAHŞET DERECESİNDE BİR İLGİSİZLİK İÇERİSİNDE"
Nuriye Gülmen ve Semih Özakça artık ölümle pençeleşecek kritik eşiğe savruluyorlar. Hükümet 63 gün geçmiş olmasına rağmen ciddi ve vahşet derecesinde bir ilgisizlik içerisinde. Aileler, hükümet yetkililerinin kendileriyle konuşmasını istiyorlar, randevu istiyorlar. Sadece dertlerini anlatabilmek için canını ortaya koyan evlatlarının dertlerini anlatmak için talep ettikleri randevuyu alamıyorlar. Ben hükümete soruyorum öldükleri zaman mı hatırlayacaksınız?
Sayın genel başkanımız konuyu Numan Kurtulmuş'a iletmiştir, Sayın Binali Yıldırım'a iletmişti. Kritik eşiğe yaklaşan öğretmenlerin görüşme talebini iletmiş, hükümetin çözüm arayışı içinde olması gerektiğini iletmiştir. Hükümeti sorumlu davranmaya davet ediyoruz.
"ERDOĞAN'IN ABD ZİYARETİNİ GÖZDEN GEÇİRMESİ GEREKİR"
Bugün, Cumhurbaşkanının, AKP üyesi (Recep Tayyip) Erdoğan'ın ABD'ye ziyareti öncesi tam da dışişleri bürokrasisindeki çürümüşlüğün sonuçlarıyla karşı karşıya kaldık. ABD'ye gönderilen ön inceleme heyeti, dışişleri kadrolarından oluşturulmadı. Dışişleri heyeti yerine Genelkurmay Başkanı (Hulusi Akar) ve MİT Müsteşarı'nın (Hakan Fidan) yer aldığı heyet gönderilerek orada hangi tabloda neyin mesajının verileceği belli olmayan çarpık sürecin eşiğine girilmiştir. Cumhurbaşkanı ABD'ye gitmeden önce ABD, YPG'ye ağır silahlar vereceğini ilan etmiş ve karar almıştır.
Sayın Cumhurbaşkanının bu kararın arkasından ABD ziyaretini gözden geçirmesi ve yeniden değerlendirmesi gerekir diye düşünüyoruz.