KADIN

Yeni doğan bebeklerde sarılık rehberi

Bebeklerin her ne kadar anne karnında organları yeterince gelişmiş olsa da, bazı denge tutumunu anne karnından sonra gerçekleştirir.

Yeni doğan bebeklerde sarılık rehberi

Vücut dengesi artık anneden bağımsız olarak kendi kendine gelişmeye ve bu sayede sağlığına kavuşmasına yardımcı olur. Ancak yine de anneler, çocuklarındaki organlar arasında bu bağın yeni yeni yerine oturmasını anlayamaz ve telaşa kapılır. Bu telaşa kapılmasına neden olan hastalıklardan daha doğrusu sendromlardan biri de sarılıktır. Bebeklerde sarılık sıkça görülen bir durumdur. Özellikle erken doğum sonrasında yenidoğan bebeklerde sarılık daha fazla görülür. Bu durum bir hastalık değildir, belirtidir. Ancak yine de temkinli olunması gerekir. Aksi halde erken teşhis edilebilecek bir durumun bebeğinize daha fazla zarar vermesi söz konusu olabilir.

Yenidoğan Sarılık Nedenleri Nelerdir?

Bu durumun sıkça görülmesinin nedeni, karaciğerin anne karnından sonra ilk kez kendi dengesini tutturmaya çalışması ve karaciğerin gelişen bir organ olmasıdır. Yani karaciğer anne karnından sonra da gelişim gösterir. Bu durumda bilirubin oranı ilk başlarda ayarlanamaz. Bebeklerin ciğerlerinde bilirubin oranı dengelenmeye çalışır. Eğer yeterince bilirubin dışarı atılmazsa bu bir süre sonra kanda ve dokularda birikerek ciltte ve özellikle gözlerde sarımtrak bir rengin oluşmasına neden olur. Genelde erken doğan bebeklerde ilk 24 saatte kendini gösterirken, diğer bebeklerde 2. ya da 3. günlerde kendini gösterebilen bir durumdur. Eğer kalıcı bir sarılık söz konusu değilse, bir hafta içerisinde sarılığın belirtileri geçer ve bir süre sonra bilirubin yeterince dışarı atılmaya başlayarak bebeğinizin sağlığı korunur.

1. Fizyolojik

Eğer fizyolojik bir sarılık söz konusu ise yukarıda da açıkladığımız bilirubin dengesizliğinden kaynaklanan bir nedenden dolayı bu durumla karşılaşılabilir. Bilirubinin kanda birikmesinin nedeni ise, beyne bilirubinin ulaştırılmamaya çalışılması yani adeta bir bariyer oluşturmasıdır. Eğer beyne bilirubin giderse ciddi organ hasarlarına neden olabilir. Bu yüzden dokular ve kan bir işbirliği içerisinde bebeğin fizyolojik sarılıktan en az etkilenebilmesi adına koruma sağlar.

2. Kan uyuşmazlığı

Kan gruplarında bulunan antikorlar bir süre sonra ciddi hastalıkların oluşmasına neden olabilir. Eğer annenin kanı Rh(-) ise ve bebeğin kan grubu Rh(+) olarak dünyaya gelmiş ise, burada bir uyuşmazlık söz konusudur ve bu şekilde bir sarılık söz konusu olabilir. Her ne kadar bebek anne karnında plasenta içerisinde koruma altında olsa da, anneden geçen bilirubin bebeğin bilirubin dengesini bozabilir. Bu da sarılıktan etkilenmesine neden olabilir. Kan uyuşmazlığı anne ve bebeğin kanının takip edilmesiyle birlikte alınan önlemler sayesinde ortadan kaldırılabilir.

Screenshot_63

3. İdrar yolu enfeksiyonu

Eğer bebeğinizde idrar yolu enfeksiyonu var ise bu hastalığın belirtilerinden biri de sarılıktır. Enfeksiyonun oluşması idrarın tamamen dışarı atılmamasına ve bu nedenden dolayı da idrarda biriken bilirubinin dokularda ve kanda birikmesine neden olur. Bu şekilde bir sarılık da söz konusu olabilir.

Yenidoğan Sarılık Belirtileri Nelerdir?

1. Yüzde sarılık

Genelde bilirubin ilk yükselmeye başladığında bebeğinizin yüzünde sarılıklar oluşur. Özellikle gözlerde, göz pınarlarında görülen bu sarılık hastalığın en kolay teşhis edilmesine yarayan belirtidir. Bu sayede erken teşhis edilerek tedaviye başlanır.

2. Bilirubin artışı

Yeni doğan, özellikle erken doğan bebeğinizin kan değerlerini mutlaka takip etmeniz gerekir. Eğer bir sarılık söz konusu ise bu öncelikle kan değerlerinde görülebilir. Bilirubin oranının yüksek çıkmasıyla birlikte sarılık kendini gösterebilir.

3. Kollarda ve karında sarılık

Özellikle florasan lamba altında daha net göreceğiniz sarılık, ilerlediği takdirde vücudun diğer alanlarında da kendini gösterir. Bilirubin artık kollarda ve karında bulunan dokularda birikerek derinin rengini değiştirir. Parmağınızla bastırıp kaldırdığınızda ten farkını görebilirsiniz.

Bebeklerde Sarılık Değerleri Kaç Olmalı?

Yetişkinlerden farklı olarak incelenen bilirubin değerleri hastalığın belirtilerine göre değişkenlik gösterebilir. Eğer sadece gözlerde sarılık görülüyorsa, kandaki bilirubin oranı 5 mg/dl olarak bilinir. Bebeklerde yenidoğan sarılık değerleri genelde miktar olarak 5 mg/dL'dir. Bu tedavi edilmesi kolay bir oranı ifade eder. Ancak bebeklerin ellerinde ve kollarında görülen sarılık boyutları kanda görülen bilirubinin daha çok olduğu anlamına gelir ve farklı bir tedavi yöntemi seçilmesi gerekir. Bu sarılık boyutlarında kandaki bilirubin değeri 20 mg/dl olarak ölçülür ki bu da ciddi bir sarılık boyutu anlamına gelir. Bu değerler tedavinin devamı için doktora ipucu verir.

Screenshot_65

Bebeklerde Sarılık Tedavisi Nasıl Yapılır?

Sarılık eğer fizyolojik sarılık ise alınan birkaç önlemle birlikte bir hafta içerisinde atlatılır. Ancak bu sarılık kalıcı bir hastalığın da habercisi ya da uyuşmazlığın bir sonucu olabilir. Bu yüzden mutlaka uzman bir doktor tarafından muayene edilmesi gerekir. Aksi halde dokuların ve kanının oluşturduğu bilirubin bariyeri aşılarak beyne giden bilirubin, çocuğunuzda ciddi hasarlar bırakabilir. Yetişkinlerde genelde karaciğerle ilgili kalıcı bir hasar sonucu oluşan sarılığın tedavisi ilaçlarla kontrol altına alınabiliyor. Fakat henüz bebeklerin bu ilaçlara karşı bir bağışıklığı olmadığı için oldukça fazla yan etkilerinden etkilenebilirler. Buna karşılık geliştirilen farklı tedavi yöntemleri mevcuttur. Yukarı belirttiğimiz değerlere göre bu tedavilerden herhangi biri tercih edilir.

1. Işık Terapisi

Özellikle yeni doğan ve erken doğan bebeklerde, ilk 24 içerisinde fark edilen ve görülen sarılık için en sık kullanılan tedavi yöntemlerinden biridir. Bilirubin oranı takip edilerek mavi yeşil ışık skalasından bir renk seçilerek bu renk ışık altında bekletilir. Bu ışık sayesinde bebeğin sarılığının oluşmasına neden olan fazla bilirubin dışarı atılır. Bu fototerapi sırasında gözlere zarar gelmemesi adına bebeklerin gözleri kapatılır ve tedavisine bu şekilde devam edilir.

2. Kan değişimi

Anne ile bebeğin kan uyuşmazlığı ortaya çıktığında anne karnında birbirleriyle temas eden antikorlar bebeğin kan grubuna karışarak bilirubin miktarının artmasına neden olur. Eğer ışık tedavisi ve ilaçlar bebeğinizde olumlu etkiler bırakmıyorsa, son çare genelde kan değişimi olur. Bebeğin kendi kan grubuna ait kan, vücut direncini ve kendi antikorlarını üretmesine yardımcı olur.

3. Beslenme

Yukarıda belirttiğimiz tedaviler genelde tıbbi tedavi biçimleridir. Ancak sizler de alacağınız bu önlem sayesinde alternatif bir tedavi yöntemi geliştirebilirsiniz. Bebeğinizin beslenmesine oldukça dikkat etmeniz gerekebilir. Zaten hassas olan vücutları ve henüz tam anlamıyla sindirim sisteminin oluşmamasından dolayı yiyebileceği sınırlı gıdalar vardır. Bunların da organik ve temiz olmasına özen gösterin.

YORUMLARI GÖR ( 0 )

En Çok Aranan Haberler