Yeni Duruşma Salonunun Inşaa Çalışmaları Sürüyor

Balyoz ve Ergenekon davalarının görüldüğü Silivri Cezaevi karşısına yapılan yeni duruşma salonunun inşaat çalışmaları hızla sürüyor. Bu arada, Ergenekon davasının 191. duruşmasına devam edildi. Cezaevi nakil aracı ile duruşma salonuna gelen sanıklardan bazıları uzun bir aradan sonra görüntülendi.

Balyoz ve Ergenekon davalarının görüldüğü duruşma salonunun, KCK davasının da aynı yere alınmasının ardından yetersiz kalacağı düşüncesi ile yeni bir duruşma salonunun inşaatına başlanmıştı. Silivri Cezaevi'nin karşısındaki boş araziye yapılan solonun inşa çalışmaları hızla sürüyor. 3 kat zemin altında 3 kat da zemin üstünde olmak üzere 7 kat olarak yapılacağı öğrenilen yeni duruşma salonu ve müştemilatının, KCK davalarının başlayacağı 3 Temmuz 2012 tarihine kadar bitirilmesinin planlandığı öğrenildi. Bu yüzden çok sayıda işçi, yağmur çamur demeden son sürat inşaatı bitirmek için çalışıyor.

Öte yandan, İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen Ergenekon davasının 191. duruşmasında Mustafa Balbay, Veli Küçük, Muzaffer Tekin, İbrahim Şahin, Doğu Perinçek, Tuncay Özkan ve Danıştay davası tetikçisi Alparslan Arslan'ın da aralarında bulunduğu 40 tutuklu sanık hazır bulundu.

Eski Genelkurmay Başkanı Emekli Orgeneral İlker Başbuğ, Mehmet Haberal, Hurşit Tolon ve Levent Ersöz'ün de aralarında bulunduğu 24 tutuklu sanık ise duruşmaya gelmedi.

Sanıklar ve avukatların kimlik yoklamasının ardından avukatların taleplerinin alınmasına devam edildi. Tutuklu sanık İlker Ziya Göktaş'ın avukatı Tülay Çelikyürek, Ergenekon davasında toplam 17 iddianamenin, irtibatlı gösterilerek birleştirildiğini ve bu aşamadan sonra daha kaç davanın Ergenekon davasına birleştirileceğinin belirsiz olduğunu söyledi. Birleştirme kararlarından sonra İnternet Andıcı dosyası ile ilgili mahkemeye herhangi bir delil gelmediğini savunan avukat Çelikyürek, bu dosya kapsamında herhangi bir tanık da dinlenmediğini söyledi.

İnternet Andıcı davasının sanıklarının, cebren ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmak veya görevini tamamen ya da kısmen yapmasını engellemeye teşebbüs etmekle yargılandıklarını hatırlatan Çelikyürek, dava konusu Genelkurmay Başkanlığı bünyesinde faaliyet yürüten internet sitelerindeki haberlerin kesinlikle dezenformasyon oluşturmadığını iddia etti. Sanıkların birçoğunun birbirini tanımadığını da öne süren Çelikyürek, "Örgüt suçlamasında hiyerarşik bir yapı olması zorunluluğu vardır. Oysa birbirini tanımayan sanıklar arasında hiyerarşik yapıdan bahsetmek de mümkün değildir." dedi.

Anlattığı gerekçelerden sonra İnternet Andıcı dava dosyasının Ergenekon davasından ayrılarak müstakil yargılama yapılmasını isteyen Çelikyürek, uzun süredir tutuklu olan sanıkların daha fazla mağduriyetlerine sebep verilmemesi için tahliyelerine karar verilmesini talep etti.

Duruşma öncesi, cezaevi nakil aracı ile duruşma salonuna gelen sanıklardan bazıları uzun bir aradan sonra araçtan inerken görüntülendi. Görüntülenenler arasında Muzaffer Tekin ve Kemal Kerinçsiz de yer aldı.