YURTHABER

Bize Ulaşın BİZE ULAŞIN

Yeni Egitim Sistemi Aliağa Emek Ve Barış Şenlikleri’nde Masaya Yatırıldı

22. Aliağa Emek ve Barış Şenlikleri’nde, 'Eğitim sistemi Türkiye’yi nereye götürüyor' konulu panelde 4+4+4 sistemi...

Yeni Egitim Sistemi Aliağa Emek Ve Barış Şenlikleri’nde Masaya Yatırıldı

22. Aliağa Emek ve Barış Şenlikleri’nde, 'Eğitim sistemi Türkiye’yi nereye götürüyor' konulu panelde 4+4+4 sistemi ve eğitimin sorunları masaya yatırıldı. Prof. Dr. Kemal Kocabaş’ın yönettiği ve eğitimci ve akademisyen Mustafa Gazalcı, Prof. Dr. Nejla Kurul, Prof. Dr. Yakup Kepenek, Doç Dr. Firdevs Gümüşoğlu’nun konuşmacı olduğu panelde konuşmacılar, yeni eğitim sisteminin Türkiye’yi iyi bir noktaya götürmediği fikrinde birleşti.

8 yıllık kesintisiz eğitiminden kız ve köyde yaşayan öğrencilerin daha çok yararlandığını belirten konuşmacılar, 8 yıllık kesintisiz eğitim ile Türkiye’de ilköğretimde ortalama eğitimin 6,5 yıla çıkmışken yeni eğitim sistemini ile daha aşağıya düşeceğini ifade ederek 4+4+4 eğitim sisteminin eğitimde geriye gidiş olduğu vurguladı.

Gülistan Aile Çay Bahçesi’nde gerçekleşen panelin yöneticisi Prof. Dr. Kemal Kocabaş, yeni eğitim sisteminin 'tek tip insan' yaratmaya dönük bir eğitim modeli olduğunu savundu.

Kocabaş, veli ve öğrencilerin endişeli olduğunu belirterek, "Bakıyoruz ve görüyoruz veliler oldukça endişeli. Endişeli olmalarına hak veriyorum. Atatürk’ün öğretmenlere hitaben ‘Fikri, vicdanı, irfanı hür nesiller yetiştirin’ öğüdüne karşın bugün eğitim piyasa koşullarına bırakıldıktan sonra, Dindar nesil yetiştirme tezi ortaya atıldı. Eğitim dinselleştirilerek, formatlanarak, Cumhuriyetin 100. yılında tek tip insan modeli için düğmeye basıldı. Bu duruma hayır diyebilmeliyiz. Veliler örgütlenmeli ve bir yol bulunmalı. Çünkü bu sistem doğru bir sistem değil” dedi.

4+4+4 eğitim sistemini öncesinde de eğitimde problemler olduğunu belirten Prof. Dr. Nejla Kurul da, yen sistemin itaatkar çocuk yetiştirmeyi amaçladığını savundu. Prof. Kurul, "Demokratik hayatı geriletilerek, sivil toplum etkisizleştirilerek, yeri geldiğinde milliyetçilik, yeri geldiğinde dini kullanarak güvensiz bir kuşak için zemin hazırlandı. Bugünkü eğitim sistemi de zaten müfredata göre ilk dört yılın sonrasında tüm okullar imam hatiptir. Amacı da erken yaşta itaatkâr çocuk yetiştirmektir. Biz eleştirel, insan odaklı, araştırmaya, sorgulamaya, özgürce düşünmeye yönelik bir eğitim sitemini savunuyoruz” diye konuştu.

Çağdaş, ilerici eğitime Köy Enstitüleri’nin iyi bir örnek olduğunu belirten Yakup Kepenek ise, ilginç bir değerlendirmede bulundu: "Köy Enstitüleri, araştıran sorgulayan, eşitlikçi ve çağdaş eğitim sistemiydi. Çoban Sülü’yü Cumhurbaşkanı yapan sistem bu sistemdir. Bu bir daha olmayacak.“

Konuşmacılardan Doç Dr. Firdevs Gümüşoğlu, "Bugün devlet nasıl bir vatandaş yetiştireceğini kurgulamış, yani bu aynı zamanda devletin vatandaştan beklentilerini gösteriyor. Bu doğru bir yol ve yöntem değil. Oysa Cumhuriyetin kurulmasından sonra atılan 1930’larda hayat bulan Köy Enstitüleri ile çok eğitimsiz altyapısız bir kuşaktan çok nitelikli insanlar ortaya çıkarken bugün ülkenin çok daha nitelikli insan gücü var. Çağdaş bir ülke olmak istiyorsak bilimsel, çağdaş, eşitlikçi bir eğitim modeline geçmeliyiz ve bu nitelikli gücü harekete geçirmeliyiz" şeklinde özetledi düşüncelerini.

8 yıllık kesintisiz eğitimin 15 yıl aradan sonra kesintiye uğradığını vurgulayan Mustafa Gazalcı ise, şunları söyledi: "8 yıllık kesintisiz eğitim gelmesi için yürüyüşler yapıyorduk. 4+4+4 eğitim sistemi ileri bir eğitim modeli değil. Çocukların ve ülkenin geleceğini karartan bir eğitim sistemine geçildi. Kanun Hükmünde Kararname ile teşkilat yasası kalktı. Atatürk ilke ve inkılâpları gitti. Oysa 5 yılık eğitimden 8 yıllık eğitime geçerken bilimsel caba harcandı. Şimdi sözde eğitim 12 yıla çıkıyor. Kim istemez ki böyle bir şeyi, ama öyle değil. Bu da 'İyi bir şey yapıyoruz' gibi göstererek, istediklerini yaptıkları bir uygulama. 8 yıllık kesintisiz eğitimin kız ve köy çocuklarını daha çok eğittiği biliniyor. 8 yıllık kesintisiz eğitim ile ortalama eğitim 6,5 yıla çıktı. Bu eğitim sistemi geriye gidiştir. 7 yaşından sonra çocuğun nereye gideceği belli değil. Dini eğitimli derslerin seçmeli olduğu söyleniyor. Doğuda veya İç Anadolu'da, 'Ben çocuğuma bu eğitimleri aldırmıyorum’ demek kolay mı? Zaten bu sistemle tüm okullar imam hatip oldu. Ama bununla yetinmiyorlar askerlik şubelerini, tarihi okulları da resmen imam hatip yapmak için çalışıyorlar. Bu durum Türkiye’yi karanlığa sürükleyecek bir modeldir."

Panelin ardından Aliağa Belediyesi Meclis üyeleri Kıymet Baysal ve Fuat Özer, panelistlere plaket ve çiçek takdim etti.

Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz

En Çok Aranan Haberler