Ben bu piyasada gemimi yürütürüm
"Rüya" adlı Türk sanat müziği albümünü önümüzdeki günlerde piyasaya sürecek olan Funda Arar, yıllardır sahne tozu yuttuğunu belirtti ve "Şarkılarım tutmasa bile artık ben bu camiada gemimi yürütürüm" dedi.
Beklenen Türk sanat müziği albümünüzü nihayet çıkarıyorsunuz...
- Evet, sonunda! (Gülüyor) Kaç yıldır gündemdeydi, kısmet bugüneymiş, herhalde doğru zaman bu zamandı. Albümün ismini de Timur söyledi bana, çellocu bir arkadaşım. "Bu albüm yıllardır senin rüyandı, ismini Rüya koy" dedi, ben de öyle yaptım.
Albüm Dede Efendiler'in de içinde olduğu klasik Türk sanat musikisi albümü mü oldu? Yoksa daha mı günümüze yakın parçalarınız?
- Yok, Dede Efendiler'e kadar gitmedik. Gitmeme nedenimiz de insanların kulaklarının aşina olduğu, günümüz bestekárlarını ele almak istememizden kaynaklanıyor.
Genç bir sanatçısınız, Türk sanat müziği sizin için ne ifade ediyor? Ya da şöyle sorayım; gençlik için sanat müziği ne anlam taşıyor? Ayrıca genç sanatçılardan iyi bir Türk sanat müziği yorumcusu var mı şu anda sizce?
- Yeni jenerasyonda aslında Türk sanat müziğine meraklı, musiki cemiyetlerine, korolara giden, enstrüman çalan büyük bir kitle var. Her ne kadar "Dinlenmiyor mu?" diye endişelensek de, ben buna hiç inanmıyorum, çünkü büyük bir genç kitle sanat müziği dinliyor. Ben üniversite konserlerimde birkaç esere yer veriyorum, alkış, kıyamet kopuyor ve gençler tarafından çok seviliyor.
Stüdyoda kayıt aşamasında ilginç şeyler yaşadınız mı? Pop müzikten sanat müziğine geçiş, müzisyen arkadaşlarınızla ilginç anlar yaşattı mı size?
- Beraber çalıştığım arkadaşlarım benim bu isteğimi biliyorlardı. Orkestra ve konserlerde hep birlikteyiz zaten. İnanılmaz sevdiler bu kaydı. Hepsi müzisyen olarak şef konumundaki insanlar ve inanılmaz sevgiyle çaldılar. Onlarda da böyle bir özlem varmış, bu beni çok keyiflendirdi. O pozitif elektrik, bana da şevk verdi. Repertuvarı hazırlarken zorlandık çünkü yüzlerce şarkı arasından bu kadarcık şarkı seçmek çok zor oldu.
Albüm kapağınız, toprak altından çıkan arkeolojik eser ya da topraktan çıkan bir filizi getiriyor akla...
- Doğru yorumlamışsınız. Bir şeyin içinden çıkıyor hissi vermek istedik. Ya da bir rüya, tam net olmayan bir hayal izlenimi yaratmaya çalıştık.
Türk sanat müziğinden sonra şimdi caz, blues albümü de yaparsınız siz...
- Evet, evet onu da yapmak istiyorum. Ben her tarz yapacağım ömrü hayatım yettiğince. İstediğim, kafamda olan her tarzı denemek istiyorum. Halk müziği de yapacağım.
Kendinizi yorumcu mu, şarkıcı mı yoksa sanatçı olarak mı tanımlıyorsunuz? Sizce bunları ayırmak gerekli mi?
- İnsanın kendi kendisine bunu söylemesi olmaz. Ama ben bu iş için çok emek veriyorum. Albüme girmeden önce yüzlerce defa o şarkıyı okuyorum. Bazen "Ben sanatçı değilim ki, şarkıcıyım" diyenleri duyuyor ve garipsiyorum. Sanatçı olmak, çok daha yüksek bir erdem ama şarkıcılık sıradan bir şey... Karşı tarafa hissettirebildiğin, ağlattığın oranda sanatçısındır. Ha bu arada şarkı var, şarkı var. Çok da duygu gerektirmeyen, sound'a yönelik, çok az sözleri olan, dans müziği olan parçaların duygusunu versen ne olur, vermesen ne olur. Ama bakıyorum da milletimiz kötü seslere alıştırıldı.
Kendinizi müzik dünyasında nasıl değerlendiriyorsunuz?
- Ben gemimi yürütürüm arkadaş! Tabii ki alınıp satılan bir malzeme var ortada, ticari birşey yapıyoruz. Bu yönü düşünmüyorum dersem, yalan söylemiş olurum. Ama ben her zaman işin sanatsal yönünü düşünüyorum. Mütevazılığımı hep korurum ama bu anlamda da kendimin ne olduğunu biliyorum. Yıllardır bu piyasada sahnenin hem tozunu yuttum hem de tozunu attırdım. Şarkım tutmasa dahi gemimi yürütürüm, şarkı endeksli değilim. A planı olmadığında alt yapınız varsa B planınız devreye girer. Yeni bir proje üretirsiniz ve sahne yaşamınız devam eder.
Peki özel hayatınıza gelirsek görünürde bebek yok mu hala?
- Yaa! Ben bebek istiyorum...
Hakikaten mi?
- İstiyorum vallahi! (Gülüyor) Ailelerden de baskı var, "Torun sevsek artık" diyorlar. Ama "Şu da olsa ondan sonra yapsak, bu da olsun sonra yapalım" diyoruz hep.
Türk müziğini küçümseyenler canımı sıkıyor
Bir dönem en çok Yıldırım Gürses, Nalan Altınörs, Yıldırım Bekçi ve Sami Aksu gibi Türk sanat müziği sanatçıları dinlenirdi...
- Evet, bence milletler kendilerine ait müziklere sahip çıkmalı. Küçümsemeye yönelik bir tavır da seziyorum bazen, bu canımı sıkıyor. Bazı tipler "Ben caz dinlerim" diye hava atar gibi konuşuyorlar...
"Ben National Geographic'i izlerim sadece" der gibi yani?
- (Kahkaha) Evet! Aynen öyle.