Ofis çalışanlarının en büyük kâbusudur, “öğlen ne yiyeceğiz” sorusu. Bir gün iki gün değil ki, her gün bu sorun yaşanır. Bazı iş yerleri yemeğini kendi bünyesinde pişiriyor ya da toplu yemek pişirilen yerlerden getirtiyor.
Büyük iş merkezlerinde ise personelin yemek yemesi için özel yer ayırmak gerçekten büyük özveri gerektiriyor çünkü kiralar m2 ye göre ödeniyor. Plaza çalışanları, bünyesinde yemek katları olan yerlerden günlük fişlerle anlaşmalı yerlerden yemek yiyorlar, çalışanların ortak söylemleri fast food türü hizmet veren zincirleri çok tercih etmedikleri yönünde, ara sıra burada yemek yediklerini aslında çok sağlıklı bulmadıklarını sanılanın aksine hiçte ekonomik olmadıkları görüşünde birleşiyorlar.
Dışarıda yemek yiyenlerin ortak şikâyeti ise yemeklerin çok yağlı yapıldığı oluyor. Çoklukla ev yemeği yapan, salata çeşitlerini mönülerinde bulundurulan, hazırlanan ürünlerin temiz ve taze olduklarından emin oldukları yerleri titizlikle arıyorlar. Bir de sokak lezzetleri var, kuru fasulye pilav yanında cacık ya da nohutlu pilav ayran…
Her gün kebap, döner, lahmacun, pizza, hamburger yenmez ki… Sonrasında pek çok kişi öğlenleri yediklerinden ve düzensiz beslenmeden dolayı kilo aldığından mide yanmalarından veya kabızlık vb. bağırsak problemlerinden şikâyet ediyor. Unutmayın; Ne kadar ev yapımı yemek yerseniz o denli sağlıklı olursunuz.
Son yıllarda bilinçli ve sağlıklı beslenme üzerine artan bir ilgi var. Artık herkes sağlıklı yaşamak, fit görünmenin yanında daha az sağlık sorunu ile uğraşmak istiyor. Sağlıklarına dikkat etmek isteyenler, bütün gününü kapalı ortamlarda pek hareket imkânı olmadan geçirenler, üstüne yaşadıkları yoğun iş stresinin kiloya neden olabileceği endişesi ile trafikte geçirdikleri zamanda dâhil olmak üzere günün yarısında ev dışında olanlar, bu soruna çözüm arıyorlar.
Benim önerim; haftanın günlerini planlamanız, h**afta başında hafta sonu hazırladığınız salataları, sandviçleri evden yapıp yanınızda götürebilirsiniz**. Dolabınızda bulunanlar tükenince, sağlıklı ev yemekleri yapan yerleri, bazı günler ızgara ve yanında salata yiyebileceğiniz restoranları, bazı günler de özel diyet menüleri olan kafeleri tercih edebilirsiniz.
Kilo almak; günün çok uzun saatlerini masa başında, yoğun iş temposu ile hareketsiz olarak geçirenlerin ortak sorunlarının başında geliyor. Kişiler işlerini yaparken zamana karşı bir yarıştalar. Beslenme ve yaşam kalitesini, hızlı olmak sağlıksız hale getiriyor. Yemek sürelerinin kısa olması, hızlı olmayı gerektiriyor, ayaküstü beslenme, hamburgerler, patates kızartmaları, aşırı büyük porsiyonlar, bol kalorili soslar, beraberinde tüketilen gazlı içecekler, öğünlerin atlanması, buna bağlı gelişen açlık krizleri, kontrol edilemeyen iştah artışı, strese bağlı gereksiz tatlılara karşı düşkünlük, çok kalorili ve sağlıksız atıştırmalıklar, aşırı çay ve kahve tüketimi, tetiklenen kilolar ve onların yarattığı sağlık riskleri, çalışanlar için ciddi tehlikeler oluşturuyor.
Hep duyarım; ''Eskiden sefertasları ile yemek taşınırdı'' sözlerini doğrusu ben o döneme yetişemedim ama bugünlerde ofis çalışanlarının yemeklerini yanında götürmeleri pek moda oldu. Evden ara sıra yemek götürmenin oldukça ekonomik olacağını da göz ardı etmeyin, eskiler ne dermiş, ''İşten artmaz dişten artar.''
Ofise götürebileceğiniz birbirinden enfes 3 kavanoz salata tarifi:
Neler taşınabilir… Sabah kahvaltısı ile başlayalım; Kişiler kahvaltıyı atlamamanın bilincindeler, tam tahıllı ekmek, peynir veya haşlanmış yumurta ve domatesin yanı sıra salatalık, roka, maydanoz ile bir kahvaltı yapmaları en sağlıklısı olduğunu biliyorlar ama evde kahvaltı yapmak lüksüne herkes sahip değil ki kendilerine uygun akıllı tercihler yapmaya çalışıyorlar. İş yerinizde kahvaltı etmek istiyorsanız yiyeceklerinizi evden getirebilirsiniz. Pratik saklama kabına koyacağınız bir dilim kepekli ekmek, peynir, biraz yeşillik, iki ceviz ve bir küçük kutu sütle kahvaltınız dört dörtlük olur. İş yerleri çevresinde sağlıklı sandviçler satan pek çok yer var, köşe başlarında beyaz önlükleri bellerinde ellerinde plastik eldivenleri ile simit satanların arabalarında artık yaldızlı ambalajlarında peynirler de bulunuyor. Kutu sütler, kutu yoğurtlar, kahvaltılık gevrekler, müsliler, granolalar taşıması veya çevreden satın alınması çok kolay olanlar. Lütfen, poğaça yerine kepek ekmekli tostu her zaman tercih edin.
Gelişen teknoloji ile saklama ve taşıma kapları, ısıyı uzun süre muhafaza edenler, termoslar, sızdırmayanlar, vakumlu kapaklar, yiyeceklerin tazeliğini muhafaza eden folyolar, streç filmler, ağzı kilitli buzdolabı poşetleri, cam kavanozlar gibi pek çok seçeneği yaşamımıza soktu. Cam olanlar en sağlıklıları, plastik olanların taşınması daha kolay olsa da yapıldıkları ham maddelere dikkat etmeli, satın almadan önce biraz araştırmalısınız.
Cam kavanozların mutfaklara girişi 1858 yılında Amerika’da cam kavanoz ile metal vidalı kapağı buluşturan Mason’a dayanıyor ve ismiyle de anılıyor. Cam kavanoz deyince aklımıza reçel, marmelat, turşu, salça, konserveler geliyor. Şimdi ise bu cam kavanozlarda birbirinden lezzetli salatalar hazırlanıyor ve taşınıyor. Salatalar ile sağlıklı, doyurucu, besleyici, hafif, lezzetli ve düşük kalorili öğünler hazırlayabilirsiniz. Hafta sonu her türlü yeşilliği ayıklayıp, yıkayıp, kurutup saklayabilirsiniz. Sonrasında salatalara ilave edeceğiniz kinoa, esmer pirinç, karabuğday, bulgur, fasulye, mercimek, nohut gibi tahıl ve kuru baklagilleri hazırlayıp buzluğunuzda karton bardaklarda saklayabilirsiniz. Hafta içinde bunları buzluktan çıkarıp cam kavanozlara koyma işi kalır. Sabah uyanmakta eminim pek çoğumuz gibi güçlük çekiyorsunuzdur, o zaman beslenme çantanızı akşamdan hazırlayıp buzdolabına koymalısınız.
Yine haşlanmış yumurtalar taşınması çok kolay olan yiyecekler grubundadır, sizi uzun süre tok tutacağından gün içinde abur cubura da yönelmezsiniz. Ayrıca, paketli peynirler, poşette ton balığı, hindi, somon füme sayısız seçeneğiniz var. Sandviçler de aynı şekilde, sağlıklı öğle yemeği seçeneği sunarlar, hazırlaması ve yemesi kolay sağlıklı öğünler için idealdir. Ağzı vakumlu, sızdırmaz küçük bir saklama kabına ısıtma ihtiyacı olmayan zeytinyağlı bir yemekte konabilir.
Su içmeyi unutuyorsanız, masanıza daima bir su şişesi olsun. Bunun içinde içine renkli neşeli tasarımlar var, su içmeyi cazip kılan, mesajlar içeren su kapları da edinmelisiniz.
Ara öğünleriniz için, kilitli poşetlerde kuru kayısı, kuru erik, hurma, incir gibi meyve kuruları, ceviz, badem, fındık gibi kuru yemişler. Kiraz domates, badem, soyulmuş çubuk çubuk doğranmış havuçlar. Kalorisi düşük krakerleri, yulaflı bisküvi, kutu ayran, kutu süt, küçük kutu içinde sürme peynir, meyveli yoğurt, taze meyveleri rahatlıkla yanınızda taşıyabilirsiniz.
Fazla mesai mi? Nereden çıktı şimdi bu deyip de arkasından şimdi ben yiyeceğim, diye düşünüyorsanız. Önerim hemen telefona sarılıp ofise pizza istemek yerine sağlıklı salatalar veya ızgara et yemekleri yapan bir yerlerden yemeğinizi sipariş etmeniz olacaktır.
İş çıkışı trafikte uzun saatler geçirip eve geldiğinizde açlık hissetmeniz normaldir. Kendinize sütlü bir çay veya sütlü bir kahve hazırlayın hem günün yorgunluğunu atar hem de açlığınızı kontrol etmiş olursunuz. Akşamları saydıklarımdan bir veya ikisini mutlaka tüketin, çorba, salata ve yoğurt yanında haftada üç gün etli sebze yemeğinin yanında bir dilim ekmek, sebzeli omlet, iki gün kırmızı et, iki gün hindi, balık gibi beyaz et tüketebilirsiniz.
Köri Soslu Tavuk Nasıl Yapılır?
**
**