Arka arkaya yaşanan seçimlerin ardından normal koşullarda 2023'e kadar seçim defterini kapatmış görünen Türkiye'de, AKP'den ayrılanların kurmayı planladığı iki yeni siyasi parti oluşumu ve "erken seçim" olasılığı nedeniyle, siyaset yeni ittifak senaryolarına odaklanmış durumda.
Ali Babacan ve Ahmet Davutoğlu'nun kuracağı partiler nedeniyle sadece MHP ile yapılan ittifakın cumhurbaşkanlığı seçiminde gerekli olan "yüzde 50+1" oyu sağlamayı zora sokacağını düşünen AKP'de "ittifakı genişletme" hesapları konuşulurken, bu konuda adı sıkça konuşulan İYİ Parti'nin sözcüsü Yavuz Ağıralioğlu'nun, "HDP ile ittifak yapılması halinde, Millet İttifakı'na Katolik nikahı ile bağlı olmadıklarını" açıklaması dikkat çekici bulunuyor.
İYİ Parti'den yapılan bu çıkışlar CHP'nin, HDP ile bir "kurumsal ittifak yapmasının" önünü kesme hamlesi olarak değerlendirilirken, yeni kurulacak partilerin ittifakı genişletme konusunda CHP'ni elini rahatlatacağı yorumu yapılıyor.
Siyasi parti kulislerinde Babacan ve Davutoğlu'nun kuracağı partilerin siyasi denkleme girmesinin olası sonuçları ve ittifak senaryolarında nasıl rol alacaklarına ilişkin yapılan değerlendirmeler şöyle:
Henüz partileşmedikleri için Babacan ve Davutoğlu hareketlerinin, hangi partiden ne kadar oy alacağına ilişkin kesin bir ölçüm görünmüyor.
Ancak bu partilerin hangi partilerin tabanından oy alabileceğine ilişkin ölçümler yapılabiliyor.
Bazı kamuoyu şirketlerinin CHP'ye yaptığı sunumlarda, Davutoğlu'nun "muhafazakar" kimlikli bir parti kuracağı ve bu nedenle de doğrudan AKP tabanından oy alacağı hesaplanıyor ve bu oran yüzde 3,5 olarak ifade ediliyor.
"Liberal" çizgide olacağı ve 2002 sonrasında AKP, MHP, CHP'de eriyen "merkez sağı" odak alan bir çizgide olacağı belirtilen Ali Babacan hareketinin ise bütün partilerden, en fazla da İYİ Parti'den oy alacağı hesaplanıyor.
Ancak Babacan'ın, AKP tabanı üzerindeki etkisinin Davutoğlu'ndan az olduğu değerlendirmesi yapılıyor.
Başkanlık sistemine geçildikten sonra ittifakla seçimlere girmek zorunda kalan AKP, içinden çıkacak iki yeni siyasi oluşumun kendilerini zorlayacağı ve sadece MHP desteğinin yetmeyeceğinin farkında.
MHP Lideri Devlet Bahçeli'nin, bakanlar kurulunda yapılacak değişikliğin gerekli olup olmayacağına kadar müdahil olması AKP içinde bazı kesimlerde rahatsızlık yaratıyor.
Ayrıca MHP'nin ittifakla girdiği son 2 seçimde, AKP tabanından oy alması da AKP'nin bir başka açmazını oluşturuyor.
Çözüm sürecinin sona ermesinden sonra HDP ile köprüleri tamamen atan ve bu partiyi PKK ile eşdeğer tutan AKP'de, HDP ile ittifak olasılık dışı görülüyor.
Babacan ve Davutoğlu'nun da kuracağı partilerin "muhalefette" olacağı düşünüldüğü için ittifakın genişletilebileceği tek parti olarak İYİ Parti görülüyor.
Ancak MHP'nin İYİ Parti ile aynı ittifak alması ve Akşener'in "parlamenter sisteme dönülmesi" yönündeki ısrarı AKP açısından en büyük açmaz olarak görünüyor.
Geçen seçimlerde CHP'nin İYİ Parti ile kurumsal ittifak yapıp, HDP'nin dışarıdan desteğinin sağlanmasında olduğu gibi, AKP'nin de MHP ile İYİ Parti'yi birbirine "değdirmeden", biriyle kurumsal diğeriyle "dışarıdan destek" formülü seçeneklerden biri olarak görülüyor.
Geçmişte HDP ile ilişkilerini mesafeli tutan CHP, son yerel seçimlerde kurumsal olmasa da yerel seçimlerde HDP ile işbirliğini gizlemedi.
HDP'i 3 büyükşehir belediyesine kayyum atanması, eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş hakkındaki tahliye kararının ardından, yeniden tutuklama kararı verilmesi karşısında açıkça karşı tutum alan CHP'nin, ilerleyen süreçte HDP ile "kurumsal ittifak yapıp yapmayacağı" merak ediliyor.
İYİ Parti'den son dönemde gelen sert açıklamaların nedenlerinden biri de bu olasılığın olduğu biliniyor. CHP'de şu anda HDP ile bir "kurumsal ittifak" hesabı yapılmıyor.
Ancak gerek iktidar kanadından HDP'ye yönelik kayyum, çocukları dağa çıkan annelerin HDP önünde eylem yapmaları gibi hamleler, bu işbirliğini önlemeye yönelik olarak yorumlanıyor.
İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener geçtiğimiz günlerde, partisinin AKP ile ittifak yapacağı iddialarının "anahtar parti" olmalarından kaynaklandığını söylerken Yeniçağ gazetesine yaptığı açıklamada, "Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi sürdüğü sürece ittifakların süreceğini, bugün yapılan işbirliklerinin de sürdüğünü" söyledi.
Ancak İYİ Parti Sözcüsü Yavuz Ağıralioğlu, HDP ile işbirliği yapılması halinde "Millet İttifakı'na Katolik nikahı ile bağlı olmadıkları" yönündeki açıklamaları dikkat çekti.
CHP'de, İYİ Parti'den gelen farklı açıklamalar, parti içindeki "güç çatışmasına" ve ilerleyen süreçte İYİ Parti'nin oyunun düşmesi halinde, ekiplerin konumlanacak siyasi yapıya göre hareket tarzı belirleme çabalarına bağlanıyor.
CHP'li üst düzey bir yönetici, kendilerinin Akşener'in açıklamalarını referans almak durumunda olduklarını belirtirken, Millet İttifakı'nın "iktidar pazarlığı değil, tek adam rejimine karşı güç birliği" üzerine kurulduğuna dikkat çekip, şu görüşleri dile getirdi:
"Meral Hanım'a yakın grup başka bir şey söylüyor, mevcut parti politikalarından rahatsız olanlar farklı bir şey. Dışardan aldığımız yansıma bu. Elbette seçimler yaklaşıkça partinin tutumu daha netleşecek.
"Ancak liderler düzeyinde diyalog sürüyor, biz de Akşener'in açıklamalarını esas alıyoruz. Ama burada dikkat edilmesi gereken şu; elbette CHP, İYİ Parti, Saadet Partisi ayrı partiler ve birçok konuda aynı düşünmüyoruz. Ama merkezimize demokrasi, hukukun üstünlüğü, çoğulculuğu koyuyorsak, tek adam rejimine karşı mücadele etmek zorundayız. Bundan rahatsız oluyorsak, demokrasi mücadelesini birlikte sürdürmemiz lazım, bizim ittifak ortaklarımıza da, güç birliği yaptıklarımıza da söylediğimiz bu."
CHP, İYİ Parti'den gelen farklı sesler ve İYİ Parti'nin AKP ile ittifak yapabileceği yorumlarına açıkça karşılık vermese de, "İYİ Partisiz ittifak" senaryolarına da kapıları kapalı tutmuyor.
Bu konuda yine yeni kurulacak partilerin doğal olarak muhalefet ittifakı içinde yer alacağı hesabı yapılıyor.
O nedenle de parti kulislerinde, İYİ Parti Sözcüsü Yavuz Ağıralioğlu'nun yaptığı "Millet İttifakı'na Katolik nikahı ile bağlı değiliz" sözleriyle ilgili CHP kulislerinde, "Bizim de boşansak elimiz daha rahat olur. Örneğin yeni partilerle ittifak şansı denenebilir ve Kürt sorununun çözümü dahil, birçok konuda daha az rezervli bir ittifak gündeme gelebilir. Ancak amaç pazarlık üzerine bir birliktelik değil, demokrasi için güç birliği yapılması ve arzulanan, bunun mümkün olduğunca geniş kesimlerle işbirliğiyle yapılması" yorumu yapılıyor.
AKP'nin iktidar, CHP'nin muhalefet ittifaklarının başını çektiği denkleme, yeni siyasi partilerin eklenmesi ile "üçüncü ittifak" olasılığı da tartışılıyor. Bu kapsamda, Babacan, Davutoğlu, Saadet, İYİ Parti'nin yeni bir ittifak bloğunu oluşturabileceği, CHP'nin HDP ile AKP'nin de MHP'yle ittifak yapacağı bir senaryonun yaşama geçip geçmeyeceği tartışılıyor.
Örneğin CHP'ye bir kamuoyu şirketinin CHP'ye yaptığı sunumda da bu olasılık da denkleme dahil edildi.
Böyle bir senaryoda, hem herkesin istediği ve ideolojisine uygun partilerle ittifak yapabileceği, hem cumhurbaşkanlığı seçimini "ikinci tura" zorlayacağı vurgulanıyor.
Ancak, yeni kurulacak partilerin "güçlü bir seçmen desteği" alacağı yönünde bir veri olmaması ve İYİ Parti içindeki ekipler çatışmasının parti tabanında oy kaybına yol açabileceği beklentisi nedeniyle bu seçeneğin yaşama geçmesine çok şans tanınmıyor.