Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı, yeni Türk Ticaret Kanunu’nun 2. düzenlemesi için oluşturulan taslakta 55 madde olduğunu belirterek, “Kanun delik deşik olmuyor. Düzenlemede işlem denetçisi uygulamasını tamamen kaldırmaya karar verdik. Hiçbir kanun kutsal kitap değil. İnsanlar için yapılıyor. Sıkıntı varsa düzeltiriz” dedi.
İş dünyası Bursa’da buluştu. Türk Girişim ve İş dünyası Konfederasyonu’nun (TÜRKONFED) 35. Girişim ve İş Dünyası Konseyi’ne Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı, TÜSİAD Başkanı Ümit Boyner, Kalkınma Bakan Yardımcısı Mehmet Ceylan, TÜRKONFED Başkanı Erdem Çenesiz, MAKSİFED Başkanı Bahadır Özgün ve sanayiciler katıldı. Dünyanın hızlı bir hareketlilik içinde olduğunu, keskin bir rekabetin hakim olduğunu ifade eden Yazıcı, Türkiye’nin 200’li yıllar Türkiye’si olmadığını söyledi. Dünyanın değişimden geçtiğini vurgulayan Yazıcı, “Ekonomik değişimleri ölçen kriterler var. Ekonomik durumların en güçlü tanığı göstergeler ve rakamlardır. Bunlardan birisi bütçe açığının gayri safi milli hasılaya oranıdır. Kriterler bu oranın yüzde 3’ü aşmamasını öngörüyor. Türkiye’de bütçe açığının oranı geçen yıl yüzde 1,5 dolayındaydı. AB ülkelerinde yüzde 3’ün üzerindedir. Merkezi yönetim borç stokunun gayri safi milli hasılaya oranı da önemlidir. Yüzde 60’ı aşmaması gerekiyor. Avro ülkelerinde merkezi yönetim borç stoku yüzde 80’lerin üzerindeydi. Bizde 2011 de yüzde 39.4. 2015’teki hedefimiz yüzde 32’lere getirmektir. Bunlar kendiliğinden gelişmiyor. Aziz milletimizin öngörüsü, sağladığı güven ve istikrar Türkiye’yi bir yerlere kadar getirdi” ifadelerini kullandı.
Güvenlik kavramının bir ülke için çok önemli olduğuna dikkat çeken Yazıcı, “Bir güvenliği 3 alanla kümeleştirdik. Bir tanesi sosyal güvenlik. Türkiye’de sosyal güvenlik çıtasını yükseltmezsiniz, toplumu oluşturan katmanlar arasında çok büyük sosyal farklılıklar devam ederse böyle bir durum aynı zamanda yatırımcıyı da güvensizliğe iter. Dünyada 7.5 milyar insan yaşıyor. Bunların 1,5 milyarı günlük bir dolar ile geçinmek zorunda. Türkiye’de günlük 1 dolarla geçinmek zorunda kalan hiç kimse kalmamıştır. Dünyada 2.15 doların altında parayla geçinen insanlar yoksul olarak kabul ediliyor. Türkiye’de bu kategoride olan insan sayısı 2002’de yüzde 3, bugün binde 21. Yine günde 4.15 dolar altında geçinen insan sayısı 2002’de yüzde 30, şimdi yüzde 3,5. Belki bunu görmüyoruz. Yapılan politikalarla biz elbette ki o kesime karşı devlet olma gereğini yerine getiriyoruz. Müteşebbis açısından güvenli bir ortam oluşturuyoruz” açıklamalarında bulundu.
“İLK DEFA MİLLET KENDİ ANAYASASINI YAPTI”
Yeni anayasa konusunda açıklamalarda bulunan Yazıcı, son iki anayasanın darbeciler tarafından yapıldığını vurguladı. Yazıcı, “Türk milleti şimdiye kadar doğrudan doğruya kendisine ait anayasa yapma hakkını elde edecek bir ortam elde edemedi. İlk defa böyle bir ortam vardı. Genel seçimler öncesi bütün siyasi partiler bu konuda vaatte bulundular. Ondan önce de STK’ların ittifak etikleri alanların başında 1982 anayasanın değiştirilmesi geliyor. Düşünceleri zıt olsa da, bu anayasanın değiştirilmesi konusunda bir ittifak var. Şimdi o zemin var. İnşallah meclis o yeni anayasa yapımını başarır” ifadelerini kullandı.
Türkiye’nin çok var olan çetrefilli sorunlarının tasfiyesi açısından yeni anayasanın önemli özelliğinin kaydeden Yazıcı, “Komisyona gelirken, herkes o masa etrafına şartsız gelmelidir. Hiç kimse bir şart öne sürmeden o masada oturur. Bu önemli. Bu anayasa kısa ve özdür. Sorun üreten değil, o noktalara odaklanır. İnşallah bu anayasayı çıkartmayı başarırız. Ben buna inanıyorum. Parlamento bunu başarmak zorunda. Kimsenin bundan kaçmasını haklı gösterecek bir gerekçesi olmayacak” dedi.
YENİ TÜRK TİCARET KANUNU
Hükümetlerin abesle iştigal etmediğini ifade eden Yazıcı, sanayicilerin sıkıntılarını gidermeyi hedeflediklerini vurguladı. Bütün faaliyetlerin eksenine insanı oturttuklarını kaydeden Yazıcı, “TTK, ticaret erbabının hayatını kolaylaştırma, temposunu artırma, şeffaflığı sağlamayı hedefliyor. Türkiye gümrükte 1957 tarihli ticaret kanununu kullanıyor. 55 model bir araçla ekonomik aktörler çalışıyor. Dünya değişti, ticari enstrümanlar değişti. İşte bu yüzden bu kanun çıkartıldı. 11 yıl üzerinde çalışıldı. 40’a yakın uzman bunda görev aldı. Aktif rol oynayan hemen herkes katkı koydu. Bütün siyasi partilerin ittifakıyla seçimlerden önce meclis yasalaştırdı. Bugün hemen uygulanması doğruydu. Birbirlerine bağlı bir yasa” şeklinde konuştu.
Yeni Türk Ticaret Kanunu’nun yasalaşmasından 1,5 yıl sonra uygulamaya gireceğini ifade eden Yazıcı, şöyle devam etti:
“Bu alana varmayı engelleyen düzenlemeler varsa biraz ötelendi. Ama çok ilginçtir. Bizim öyle bir kötü alışkanlığımız var. 2011’de çok tartışılmadı. Ama 2012 başından itibaren yazarlar yazınca bir hareketlilik başladı. Biz de bir planlama yaptık. 10 bölgede oldu. Toplantılar düzenledik. Bu konuyla ilgili interaktif ortamlar oluşturduk. Bakan yardımcım başkanlığında bitirildi. Bugün veya yarın önümüzde hafta içinde ortaya çıkan taslak diğer gruplarla paylaşılacak ve parlamentoya gelecek”.
“KANUN DELİK DEŞİK OLMAYACAK”
Yeni TTK hakkında yapılan eleştirilere değinen Yazıcı, yeni taslağın 55 maddeden oluştuğunu, yapılan düzenlemelerle işlem denetçiliğini tamamen kaldıracaklarını ifade etti. Yazıcı, “Mesela bunlardan birisi ‘şirketten borç para alabilir miyim?’ İnternet sitesi zorunluluğu getiriliyor. İtiraz eden yok ama sitede içeriği ile ilgili itirazlar var. Bağımsız denetçiler mali yük getirecek dediler. KOBİ’lerin bunu taşımasının mümkün olmadığını söylediler. Çok fazla ceza yaptırımı var dediler. Ekonomik suça ekonomik ceza verilmesini istediler. Denetçilerin yetkililerinin çok olması eleştirildi. Şirket ortaklarından 4’de 1’nin yüksek okul mezun olması konusunda tartışmalar yapıldı. Bunların önemli bir kısmını taslakta karşılıyoruz. Kanunun bütünlüğünü bozmamak gerekiyor. Burada iki görüş çarpıştı. Bir kesim kanuna dokunulmasın dedi. Birisi de ‘iş dünyası ne istiyorsa yapalım’ dedi. Hiçbir kanun kutsal kitap değil. İnsanlar için yapılıyor. Sıkıntı varsa düzeltiriz.. Ne söyleniyorsa da yapalım da demedik. Yani arafta durduk. Madde itibariyle fazla olabilir, ama çoğu düzeltmeler ve teknik unsurlar var. O dinamizme o prosedür cevap vermelidir. Taslak 55 maddeden oluşuyor. Kanun delik deşik olmuyor. 30 tanesi bunlardan. Kanunun getirdiği bir müesseseyi, işlem denetçisini tamamen kaldırmaya karar verdik” dedi.
Çalışmadan kimsenin kaygı duymaması gerektiğini ifade eden Yazıcı, “Yeni TTK’nın 1 Temmuz 2012 yürürlüğe girmesine gerektiğine inanıyorum. Bunu da biz yetiştiririz.Yetiştiremezsek bile parlamentonun gündemi çok yoğun. Bu düzeltmelerin birkaç ay sonra yapılmasında hiçbir mahsur yok” ifadelerini kullandı.
Şirketlerin Türkiye muhasebe standartlarına göre denetlenmesinin kanunda öngörüldüğünü ifade eden Yazıcı, “Ekonomik hayatımızda 800 bin dolayında şirket var. 98 bini anonim, diğerleri de limited şirkettir. Yaptığımız düzenlemeyle bütünü kapsıyor. Şirketlerin bağısız denetime tabi tutulmaları ile ilgili belirleme yetkisini esneklik sağlamak için Bakanlar Kurulu’na verdik. Arttırsın, azaltsın. Cezalarla da ilgili hususları göz önüne aldık” dedi.
“HERKES TÜRKİYE’Yİ KONUŞUYOR”
Türkiye’de kardeşliğin, birliğin ve bütünlüğün önemli bir zenginlik olduğunu kaydeden Yazıcı, “Türkiye hepimizin. Teröristlerle kendini farklı eden kesimleri ayırmalıyız. Birlik ve bütünlüğümüzü güçlendirmek için eminim ki hepimize ayrı görevler düşüyor. Bunun hassasiyetu içindeyiz. Bu sorunu aşacağız. İşte o zaman Türkiye’yi kimse tutamaz. Türkiye, hem bulunduğu coğrafya, hem de stratejik konumu, genç ve dinamik oluşu sebebiyle cazibe merkezi haline geldi” dedi.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz