Yeni Türk Ticaret Kanunu

Uluslararası yönetim danışmanlığı hizmetleri sunan Deloitte Türkiye Üst Yöneticisi (CEO) Hüseyin Gürer, yeni Türk Ticaret Kanunu'nun çok çağdaş bir kanun olduğuna inandığını belirterek, "Bugün Amerika ve Avrupa'da da herhangi bir şekilde ekonominin kurallarına uymadıkları takdirde en itibarlı kişilere bile hapis ve para cezaları verilmektedir. Türkiye'de neden verilmesin-" dedi.

Gürer, yeni Türk Ticaret Kanunu ile ilgili AA muhabirine yaptığı açıklamada, gündemde birçok eleştirinin ve değişikliğe ilişkin her kesimden baskıların olduğunu hatırlattı.

Baskılar nedeniyle bazı maddelerin değişeceğini söyleyen Gürer, yeni Türk Ticaret Kanunu'nun belli bir mantığa dayalı şekilde yazıldığını ve maddeleri değiştirirken bu mantık silsilesini bozmanın kimseye fayda getirmeyeceğini, sadece Türk şirketlerinin dünyadaki yerini alma sürecini geciktireceğini savundu.

Bu kanunun bir an önce şirketleri uluslararası standartlara getirmek ve global şirketler arasında yer almasını sağlamak amacıyla düzenlendiğini dile getiren Gürer, "Belli bir dinamizmin kazanılmasına, çok ciddi bir şeffaflığın getirilmesine, son derece güvenilir mali tabloların oluşturulmasına ve son derece güvenilir bir yönetimin şirketler içerisinde var olmasına dayandırılmış bir kanundur" diye konuştu.

-"Web sitesinin kurulmasının amacı bilgi toplumunu yaratmak"-

Yeni Türk Ticaret Kanunu'nda web sitesinin zorunlu hale getirildiğini anımsatan Gürer, şunları söyledi:

"Web sitesinin kurulmasının amacı bilgi toplumunu yaratmaktır. Şu anda Türkiye'de durum böyle değil. Bilgiyi arıyorsunuz fakat o bilgiye ulaşamıyorsunuz. Hatta şirketin ortağı olsanız bile, elinizde 3-5 hisse olsa bile o şirkete ulaşmanız mümkün değil. Hakkınızı almanız mümkün değil. Dolayısıyla büyük hisse sahipleri, küçük hisse sahiplerini her istediği anda yok edebilir. Diledikleri gibi de manipüle edebilirler."

Gürer, Türk Ticaret Kanunu'ndan web sitesini komple kaldırmak yerine, web sitesine konacak bilgilerin belli bir standarda getirilmesinin ve sınırlandırılmasının daha doğru bir hareket olacağını savunarak, "Şirket kuruluyor, bir bakıyorsunuz 6 ay veya 1 sene sonra o şirket batıyor. Batan şirketin önce ticaret yaptıkları şirkete zararı var, sonra bankalara kredilerini ödememekle zararları var. Yani işin özünde ekonomiye zararı var. Ekonomiye zarar vermektense belli bir şeffaflıkla bunu yönetebilmek daha doğrudur" görüşünü dile getirdi.

-"Cezaların olması gerektiğine inanıyorum"-

Yeni Türk Ticaret Kanunu'nun arkasında "sermayenin korunması" mantığının olduğunu, bir takım cezalar olmazsa bu kanunun kesinlikle sürdürülebilir olamayacağını söyleyen Gürer, şunları kaydetti:

"Ben cezaların olması gerektiğine inanıyorum. Ceza yoksa eski düzenden pek farkı kalmaz. Ceza olmazsa insanlar bu kanunun 'by-pass' dediğimiz, etrafından dolanmak suretiyle yine bir takım yollarını bulur. Bugün Amerika ve Avrupa'da da herhangi bir şekilde ekonominin kurallarına uymadıkları takdirde en itibarlı kişilere bile hapis ve para cezaları verilmektedir. Türkiye'de neden verilmesin-"

Gürer, Türk Ticaret Kanunu'nun çeşitli sebeplerle çarpıtıldığına inandığını da sözlerine ekledi.