İlk kez 1937 yılında tespit edilen Batı Nil Virüsü Yunanistan’da görülmeye başlandı. Yunanistan Ulusal Halk Sağlığı Örgütü'nden (EODY) yapılan açıklamada, Batı Nil Virüsü vakaları ve ölümlerinin artış gösterdiği belirtildi. Sivrisineklerden bulaşan Batı Nil virüsü nedeniyle 11 kişinin hayatını kaybettiği ve ülke genelinde 123 vaka görüldüğü belirtildi. Yapılan açıklamada, vakalardan 74'ünün menenjit gibi merkezi sinir sistemi rahatsızlıklarından şikayetçi olduğu, 49'nun ise hafif semptom gösterdiği veya hiç belirti göstermediği vurgulandı.
İlk kez 1937 yılında Uganda'da tanımlanan Batı Nil Virüsü, yıllar içinde dünya geneline yayılmaya devam eden bir arbovirüs enfeksiyonudur. Çoğunlukla Culex türü sivrisineklerin ısırması ile bulaşan hastalık, sıklıkla Haziran ve Eylül ayları arasında yayılır. Hastalığın dünya genelinde hızla yayılmasının sebebi, virüsü taşıyan sivrisineklerin farklı kanatlı hayvan türlerini de sokarak enfekte etmesidir. Uzun mesafeler boyunca uçan enfekte olmuş pek çok kuş türü, hastalığın kıtalar arasında yayılmasında etkin rol oynar.
Kişinin hastalık taşıyan sivrisinek tarafından ısırılmasının ardından virüsün ilk belirtilerini göstermesi yaklaşık olarak 2 ila 15 gün sürer. Enfeksiyon, kuluçka süresinin ardından farklı klinik bulgulara sebep olur. Bazı vakalar hiçbir belirti göstermezken bazıları yatarak tedavi gerektirecek ve hatta ölüme yol açacak kadar ciddi seyirli olabilir. Batı Nil Virüsü'ne bağlı olarak gelişen hastalıkta çoğu zaman ilk görülen belirti baş ağrısıdır. Çoğunlukla grip benzeri semptomlarla ortaya çıkan Batı Nil Virüsü belirtileri arasında baş ve sırt ağrısı, ani yüksek ateş, hâlsizlik, mide bulantısı, kusma, ishal, kaslarda güçsüzlük, deride kızarıklık ve lenfadenopati olarak bilinen lenf bezlerinin aşırı şekilde şişmesi gibi semptomlar yer alır.
İleri vakalarda ise semptomlar arasında, santral sinir sistemi tutulumuna bağlı olarak uyuşukluk, boynu dik tutamama, zihin bulanıklığı, kas seyirmesi ve dışarıdan görülecek şekilde titreme, koma, konvülsiyon olarak bilinen geçici nörolojik işlev bozuklukları, menenjit, ensefalit, ataksi ve felç de görülebilir.
Batı Nil Enfeksiyonu'nun ana kaynağı sivrisineklerdir. Culex türüne dahil olan sineklerin ısırığıyla memelilere bulaşan hastalığın ana konağı ise kuşlardır. Kuşlardan tekrar sivrisineklere bulaşan virüs, bu yolla yüksek viremiye ya da farklı bir deyişle virüse ait parçaların kan dolaşımına girmesine yol açar. Göçmen kuşlar ile dünya geneline yayılan Batı Nil Virüsü insanlara, sivrisinek sokması ile bulaşır. Ancak insanlarda enfeksiyon düşük viremi ile seyrettiğinden virüs, insandan tekrar sivrisineklere bulaşmaz. Hastalık, enfekte olan diğer memeli hayvanlardan insanlara bulaşmaz. Kişiden kişiye de bulaşmayan hastalık, ancak doğum ve emzirme ile anneden bebeğe geçebilir. Bunun dışında, çok nadir de olsa kan ve organ nakli ile bulaştığı bilinmektedir. Ayrıca enfekte olan kuşların dışkılarının, ciltte yer alan bir kesiye teması ile de hastalık bulaşabilir.