Yeni Zelanda'daki camiye yönelik terör saldırısı

Kastamonu ve Çankırı'da, Yeni Zelanda'nın Christchurch kentinde cuma namazı sırasında iki camiye düzenlenen terör saldırısı protesto edildi.

Kastamonu'da, Yedi Hilal Derneği tarafından düzenlenen programda Nasrullah Camisi önünde bir araya gelen vatandaşlar, Yeni Zelanda'daki terör saldırısını kınadı.

Yedi Hilal Derneği Kastamonu Şube Başkanı Arif Duman, Müslümanlara karşı yapılan terörist saldırının üzerinden bir hafta geçtiğini belirtti.

Katliamın yalnızca Yeni Zelanda'da yaşayanlara değil, dünyanın farklı coğrafyalarında yaşayan tüm Müslümanlara yönelik olduğuna işaret eden Duman, "Bu aşağılık terör saldırısı Müslümanlara karşı beslenen kin ve nefretin ne derece büyük olduğunu açıkça göstermektedir. Yüzyıllardır Müslümanlara zarar ve zulüm getiren Batı, yine aynı çirkin, ırkçı yüzünü bizlere göstermiştir." dedi.

Saldırıyı gerçekleştiren teröristin silahındaki yazılarda yalnızca Müslümanlara değil, aynı zamanda Türklere karşı da intikam hırsının bulunduğunu vurgulayan Duman, en temel haklardan kabul edilen ibadet özgürlüğüne karşı yapılan saldırıyı planlayıp gerçekleştiren şer odaklarına, hak ettikleri cezanın verilmesini beklediklerini dile getirdi.

Program, dua edilmesinin ardından sona erdi.

- Çankırı

Hoca Ahmet Yesevi Camisi'nde kılınan cuma namazının ardından toplanan vatandaşlar, Yeni Zelanda'daki terör saldırısını protesto etti.

Grup adına açıklama yapan Hasan Kale, saldırının ırkçılığın ve İslam düşmanlığının ulaştığı vahim tabloyu gözler önüne serdiğine dikkati çekti.

Bu terör saldırısının anlık bir öfke patlaması veya psikolojik bir rahatsızlığın neticesinde gerçekleşmediğinin altını çizen Kale, "Aksine, belli bir kitleyi harekete geçirme ve benzeri eylemleri yaygınlaştırma amacı güden, planlı, organize ve nokta atışı bir eylem olduğunun ispatıdır. Gözü dönmüş katiller, cuma namazını bekleyen, içlerinde çocukların da bulunduğu cemaati canlı yayında katlederek 50 kardeşimizi şehit etmiş, 40'tan fazla kardeşimizi de yaralamıştır." diye konuştu.

Teröristin saldırı öncesinde yayınladığı bildiride özellikle İstanbul ve Ayasofya üzerinden verilen mesajın Haçlı ruhunun, İstanbul'un fethini ve Ayasofya'nın cami yapılmasını hala hazmedemediğini, bu ve benzeri hezimetlerinin rövanşını almayı amaçladıklarını gösterdiğini anlatarak, "Bizler sözde özgür Batı'yı Bosna'dan, Cezayir'den, Suriye'den, Mali'den, Somali'den, Filistin'den, Arakan'dan, Mısır'dan, Venezuela'dan ve burada sayılamayacak kadar pek çok mazlum coğrafyadan biliyoruz. Ölüm, kan, gözyaşı, açlık ve sefalet üzerinden ülkelere nasıl demokrasi getirdiklerini hafızalarımıza kazıdık." ifadelerini kullandı.

Saldırıda yaşamını yitirenler için dua edilmesinin ardından program son buldu.