Sağlık Bakanlığı'nın açıklamasına göre bu yıl grip hastalığına yakanalıp hayatını kaybeden 42 kişinin 33'ü domuz gribinden vefat etti. Toplumda ise bu sayıların manipüle edildiği, aslında domuz gribinden ölen kişi sayısının daha fazla olduğu ama seçim öncesi toplumda panik yaratmamak için ölüm sayısını az söyledikleri algısı var!
Resmi olmayan bir diğer teori ise; ciddi bir ekonomik krizin içinde olan Türkiye'nin grip aşısı ile devlete gelir sağlamak amacıyla sanal bir salgın yarattığı.
Ciddi anlamda bir salgının yayıldığı bu günlerde, bu haberin medyada yeterince yer almaması akla bir takım komplo teorileri getirmiştir. Yine de bu hastalığı ciddiye almakta fayda var.
Domuz gribi, diğer grip belirtileriyle aynı özellikleri taşımaktadır. Bunlar;
-ateş,
-üşüme,
-titreme,
-öksürük,
-boğaz ağrısı,
-burun akıntısı,
-kas ağrıları,
-başağrısı,
-kırgınlık,
-halsizlik,
-bulantı,
-ishal
Domuz gribinin diğer grip türlerinden ayrımı için laboratuarlarda PCR testleri yapılarak teşhis konulabiliyor.
Virüse yakalanmış bir kişinin öksürmesi ya da hapşırması, virüsün yakınındakilere geçmesine yol açabiliyor.
Virüse yakalanan kişiler hastalık belirtileri başlamadan bir gün öncesine kadar ve ardından geçen yaklaşık yedi gün boyunca virüsü yayabiliyor.
Özellikle hamile kadınlar ile iki yaş altındaki bebeklerin virüse karşı daha savunmasız olduğu biliniyor.
60 yaş üzeri kişilerin ise virüse yakalanmasının çok zor olduğu ifade ediliyor.
Dünya Sağlık Federasyonu tarafından onaylanmış bir aşısı vardır. Özellikle hamile olanların ve temas ettikleri kişilerin bu aşıyı olması öneriliyor.
Bunun dışında domuz gribine tedbir olarak, solunum maskeleri kullanılıp, özellikle kalabalık ortamlarda bulunduktan sonra eller sıklıkla sabun ve su ya da alkol içerikli kimyasallar ile yıkanmalıdır.
Eğer öksürme gerekiyorsa ağız bir bez ya da kâğıt ile kapatılmalı ve kullanılan kâğıt ya da bez hemen çöpe atılmalıdır.