İstanbul ve Tekirdağ'da SGK'dan 8 bin lira alabilmek için yeni doğan bebekleri yoğun bakımda tutup ölümlerine sebep olan yeni doğan çetesiyle ilgili bilinmeyenler teker teker ortaya çıkıyor.
Çete üyeleri, anlaşmalı oldukları İstanbul ve Tekirdağ'daki özel hastanelerin yoğun bakım servislerine yenidoğan bebekleri sevk ettirdiler, bebekleri gereksiz yere yoğun bakımda tutup, eksik ve yanlış tedavi uygulatıp, bilinen 10 bebeğin ölümüne neden oldu.
Yenidoğan Çetesi ile ilişkisi olduğu öne sürülen ve Cumhuriyet savcısını makamında tehdit ettiği gerekçesiyle tutuklanan Mustafa Kemal Zengin hakkında da yeni detaylar ortaya çıktı.
Habertürk'ün haberine göre; Savcılığın hazırladığı fezlekede, çetenin SGK'dan yoğun bakım ücretini fazla alıp bu yolla haksız kazanç sağladığı belirtilirken, soruşturmada 47 şüpheli'den 22'si tutuklandı. Soruşturmayı yürüten Büyükçekmece Cumhuriyet Savcısı Y.E, tutukladığı şüphelilerin serbest bırakılması için makamında Mustafa Kemal Zengin tarafından tehdit edildi. Savcıya parmak sallayarak onu ve ailesini ölümle tehdit eden ve kendisini eski İçişleri Bakanlığı Müsteşarı olarak tanıtan Mustafa Kemal Zengin'in de aralarında bulunduğu 5 kişi tutuklanarak cezaevine gönderildi.
Savcıyı makamında tehdit eden Mustafa Kemal Zengin'in sosyal medya hesabından siyasetçilerle çekildiği fotoğrafların da yer aldığı paylaşımlar nüfuz ticareti yaptığını ortaya koydu.
İfadesinde tehdit, hakaret ve nitelikli dolandırıcılık suçundan sabıkası olduğunu söyleyen Mustafa Kemal Zengin'in 2008 yılında ceza aldığı dolandırıcılık dosyasına Habertürk ulaştı.
Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı'nın dava dosyasına göre, Mustafa Kemal Zengin, 12 gün tutuklu kalmış ve dosyanın masrafından bile az ceza almış. Peki dosya içeriğinde ne vardı? Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı'nca hazırlanan iddianameye göre, olay şöyle gerçekleşti:
"Mustafa Kemal Zengin, dönemin Bahçeşehir Belediye Başkan'ını ve onun yardımcısını tanıdığını, kendisinin hatırı sayılır bir kişi olduğunu söyleyerek Faruk U'ya Bahçeşehir Belediyesi'nde bir büfe yeri ayarlayabileceğini söyledi. Söz konusu Belediye Başkanı'yla bir zamanlar aynı siyasi partide görev yaptıklarını söyleyen Zengin, bu görüntünün aldatıcılığını kullandı. Belediye çalışanlarına dağıtma vaadiyle Faruk U'dan parça parça 2008 yılında 17 bin lira aldı.
Mustafa Kemal Zengin, parayı aldıktan sonra Faruk U'yu oyalamaya başladı. Süreç giderek uzadı. Faruk U. da belediyenin yolunu tutarak büfenin akıbetini sordu. Belediyeden aldığı "Böyle bir büfe yeri yok" cevabını alınca hayatının şokunu yaşadı. Faruk U., savcılığa giderek şikayetçi oldu. Soruşturma kapsamında Mustafa Kemal Zengin tutuklandı.
Başsavcılık, Mustafa Kemal Zengin hakkında "kamu görevlileri nezdinde hatırı sayıldığından bahisle dolandırıcılık" suçundan dava açtı. Bakırköy Ağır Ceza Mahkemesi'nde yargılanan Zengin, savunmasına şunları söyledi:
"Faruk U. daha önce güvenlik kamera sistemleri işi yapıyordu, bu nedenle bir alışverişimiz oldu. 15 bin TL civarında bir borcum vardı. Bir dönem ben bir siyasi partinin İstanbul il başkan yardımcılığını yaptım, Faruk bir ara bana gelip çevrem geniş olduğu için yeğeni olduğunu ona iş aradığını söyledi. 'Bir işe yerleştir' dedi. Ben de böyle bir yetkim olmadığını ancak çevrem olduğu için arkadaşlara söyleyebileceğimi ilettim. Yani kendine yetebilmesi için büfe gibi bir şey ayarlayabileceğimi söyledim. Suçlamayı kabul etmiyorum" dedi.
Duruşmaya Bahçeşehir Belediyesi avukatları müşteki sıfatıyla katılırken Faruk U. da şikayetçi sıfatıyla yer aldı. Faruk U. ifadesinde ise dolandırıldığını belirterek, "Mustafa Kemal Zengin ile iş yeri komşusuyduk. Bu nedenle tanırım, savunması doğru değildir. Güvenlik kamera sistemlerine ilişkin bir alışverişimiz olmamıştır. Benim yeğenim olan Barış Keskin askerden gelmişti. Büfe yeri arıyorduk Zengin, 'Tanığım var yardımcı olabilirim' dedi. Buna karşılık kendisine 17 bin TL ödedim. 13 bin TL'si harçmış, 4 bin TL'si de belediye görevlilerine verilecekmiş. Ancak ondan sonra bu iş olmadı, yeri ayarlayamadı. Aramızda anlaştık, alacağım kalmadı, zararım giderildi" şeklinde beyanda bulundu. Zararının giderildiğini söyleyen Faruk U., şikayetini geri çektiğini belirtti.
Cumhuriyet savcısı sanığın dolandırıcılık suçundan cezalandırılmasını istedi. Bakırköy 12. Ağır Ceza Mahkemesi ise Zengin'i önce 2 yıl hapis cezası ve 120 gün adli para cezasına çarptırdı. Mahkeme zararın giderildiğini dikkate alarak "iyi hal" indirimi uyguladı ve sanığın 10 ay hapis ve bin lira adli para cezasına çarptırılmasına hükmetti. Ayrıca mahkeme davayı kaybeden Mustafa Kemal Zengin'in belediye avukatının bin 250 lira vekalet ücretinin ve dosya masraf ücreti olan 22 lira 50 kuruşun ödemesine karar verdi.
Sanık Zengin aldığı cezaya itiraz etti, kararı Yargıtay'a taşıdı. Yargıtay, sanığa verilen adli para cezasını fazla buldu. Bin liraya tekabül eden 50 günlük adli para cezası kararını bozdu. Sadece 20 liraya tekabül eden 1 günlük adli para cezası verilmesine hükmetti. Yargıtay 10 aylık hapis cezasını uygun bularak kararı onadı. Böylece Mustafa Zengin'in aldığı 20 liralık adli para cezası, dava dosyasının masraf ücreti olan 22 lira 50 kuruşu bile geçmedi.