KADIN

Yenidoğan Sarılığının Zararları

Kalıcı hasara sebep olabilir

Yenidoğan Sarılığının Zararları

Yenidoğan sarılığı, dünyaya yeni gelen bebeklerin %60'ında görülen ve genellikle ilk haftalarda ortaya çıkan bir sağlık problemidir. Sarılık, sebebine bağlı olarak bebeğin doğduğu gün ya da yenidoğan döneminin herhangi bir gününde belirginleşebilir.

Sık karşılaşılan bu hastalık, zamanında müdahale edilmediğinde bebekte kalıcı hasarlar bırakabildiği gibi, doğru teşhisle kısa sürede tedavi edilebilmektedir. Memorial Hizmet Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Bölümü'nden Uz. Dr. Seda Öz, "Yenidoğan bebeklerde sarılık ve tedavisi" hakkında bilgi verdi.

Sarılığın tanısı zamanında konmalıdır

Zamanında ve sağlıklı doğan bebeklerin yaklaşık %60'ı, erken doğan bebeklerin %80'i yaşamının ilk günlerinde sararabilir.

Yüz bölgesinden başlayan sarılık daha sonra karın, kol ve bacaklarda belirginleşmeye başlayabilir. Ancak sarılık tanısı koymak için sadece vücuttaki renk yeterli değildir; kanda bakılacak "bilirubin" değeri ile bebeklerin sarılık durumu kontrol edilir. Total bilirubin değerleri 5 mg/dl' nin üstüne çıkan her bebek sarılık tanısı alır.

Bundan sonra sarılığın nedenlerini bulmak ve ona göre takip etmek önemlidir.

Yenidoğan döneminde görülen sarılıkların çoğu fizyolojiktir

Anne karnında en hızlı büyüme sürecini tamamlamış olan bebek doğduktan sonra da gelişimine devam etmektedir. Bu gelişim sürecinde karaciğerin olgunlaşmasını tamamlamamış olması nedeni ile sarılığa neden olan bilirubinin vücuttan atılımı azalma gösterebilir.

Bilirubin maddesinin üretimi de bebeklerde yüksektir. Bu nedenle artan bilirubin seviyesi yenidoğan sarılığının en önemli bulgusu olan cildin sararmasına neden olmaktadır. Olağan yenidoğan sarılığı (fizyolojik sarılık) yaşamın 2. gününden sonra başlayarak 1-2 hafta sürebilmektedir.

Genellikle tedavi gerektirmemektedir. Bebeğin sık aralıklar ile anne sütü alması bilirubinin vücuttan atılımını hızlandırır ve sarılığın erken düzelmesini sağlar.

Uzun süren sarılık ciddi sağlık problemlerinin habercisi olabilir

Sarılığı olan her bebeğin ayrıntılı olarak değerlendirilmesi gerekir. Bebeklerde doğumdan sonraki 2. günden erken başlayan, hızla artan ve çok yüksek seviyeye çıkan sarılık gelişmesi durumunda fizyolojik olmayan bir sarılıktan şüphelenilmeli ve ileri tetkikler planlanmalıdır. Zamanında doğan bebeklerde 2 haftadan, erken doğan bebeklerde 3 haftadan uzun süren sarılıklar uzamış sarılık olarak adlandırılır. Bu durumda kan grubu uyuşmazlığı, bazı enzim eksiklikleri, idrar yolu enfeksiyonu, tiroid bezinin yetersiz çalışması, doğuştan metabolik hastalıklar araştırılmalıdır.

Anne sütü sarılık tedavisi sırasında çok önemlidir

Yetersiz anne sütü ile beslenme, sarılığı artıran nedenlerden biridir.

Aynı zamanda sarılığı olan bebekler zor uyandırılabilir ve emmeye istekli olmayabilir. Bu durum sarılık seviyesinin daha da artmasına zemin hazırlar.

Sık sık anne sütü ile beslenen bebeklerde sarılık düzeyinin daha çabuk düştüğü bilinmektedir. Bu bebeklerin sık aralıklar ile tartı kontrolleri yapılmalı ve doktoru tarafından zamanında alınacak tedbirler ile yetersiz beslenmesi önlenmelidir.

Fototerapi tedavisi ile beyinde meydana gelebilecek hasarların önüne geçilebilir

Sarılık düzeyi belirli seviyenin üzerine çıktığında ve uygun tedavi edilmediğinde beyin dokusu üzerinde kalıcı hasara ve uzun dönemde nörolojik bozukluklara neden olabilir.

Bunu önlemek için, bilirubin düzeyi yükseldiğinde "fototerapi" denen ışık tedavisi vakit geçirilmeden doktor gözetiminde başlanmalıdır.

Bebek, bu tedavi sırasında hastanede en az 6- 8 saat belirli bir dalga boyunda ışık veren elektrikli cihazın altına yatırılır. Bu uygulama sırasında anne bebeğini doktorun önerdiği şekilde aralıklarla emzirmeye devam edebilir. Fototerapi tedavisi yenidoğan sarılığı için oldukça etkili bir yöntemdir. Nadiren de olsa; bu yöntemin kullanımının sonuç vermediği hastalarda kan değişimi işlemi yapılması gerekebilmektedir.

Bebeğiniz bu süreci doktor kontrolünde atlatmalıdır

Yenidoğan sarılığı, sık görülmesi ve birçok bebekte kendiliğinden düzelmesine rağmen bu durum her bebek için geçerli değildir. Hangi bebeğin sarılık düzeyinin tehlikeli boyutlara ulaşabileceğini önceden tahmin etmek de her zaman mümkün olmayabilir.

Bu nedenle yenidoğan her bebeğin düzenli doktor takibinin yapılması çok önemlidir. Böylece, tedavi edilmediğinde kalıcı problemlere neden olabilecek yenidoğan sarılığı kolaylıkla önlenmiş olur.

Anne ve babalar yenidoğan dönemindeki bebeklerinin cildindeki ve göz aklarındaki renk değişikliğine dikkat etmelidir. Bebekte cilt renginin sarardığını fark edildiğinde, vakit geçirilmeden sağlık kuruluşuna başvurulmalıdır.

YORUMLARI GÖR ( 0 )

En Çok Aranan Haberler