Yenidoğan bebekler üzerinden vurgun yapan çeteye ilişkin soruşturmada yeni gelişmeler yaşandı. Aralarında doktor ve hemşirelerin de bulunduğu 22'si tutuklu 47 şüpheli hakkında hazırlanan fezleke, Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı'na gönderildi.
Halk TV'den Dincer Gökçe'nin haberine göre fezlekede, 'sağlık çetesinin' liderliğini özel hastane sahibi doktor F.S.'nin yaptığı kaydedildi. F.S.'nin başında olduğu çetenin yöneticisinin ise kendisi gibi doktor olan İ.G.'nin olduğu kaydedildi. Fezlekeye göre, sağlık çetesi SGK'dan daha fazla para alabilmek için yeni doğan bebekleri, kontrolleri altındaki özel hastanelere yönlendirdi. Bu süreçte, en fazla desteği ise çete ile birlikte hareket eden 112 Acil Çağrı Merkezi'ndeki bazı çalışanlar oldu. Çeteye yönelik alınan dinleme kararları ise, yürüttükleri faaliyetlerin anbean kayda girmesine vesile oldu.
Fezlekede, sağlık çetesinin ölümüne neden olduğu bebek sayısının ise 10 olduğu kaydedildi. Fezlekede, şebeke üyelerine yapılan ödemeler için ise 'hak ediş ödemesi" açıklaması yazıldı.
Sağlık çetesinin, tedavi verebilecek durumda olup olmadığına bakılmadan, yeni doğan bebeklerin kontrolleri altındaki hastanelere yönlendirilmesi yanı sıra tedavide kullanılan 'Curosurf' isimli solunum tedavisinde kullanılan fiyatı 10 bin lirayı aşkın bir ilacı da el altından sattıkları belirlendi. Çete, hasta yakınlarından da piyasa fiyatının üstünden bedeller aldı.
Çete üyeleri arasındaki telefon konuşmaları da, bebeklerin ölümü ile ilgili dehşeti ortaya koydu. Hemşire M.S. ile, tutuklanan F.S.'nin asistanı H.B.G. arasındaki konuşmada, H.B.G., M.S.'ye “Çocuğu öldür. Elli satürasyonlu çocuk mu olur" diyor. M.S. ise “Yav a...a koyum. Öldüreceğim de... Öldürsem de bi dert biliyorsun yani” diyor.
Bir başka, dehşete düşüren görüşme ise H.B.G ile, doktor F.S. arasında geçiyor. H.B.G., "Yani hocam bir de şöyle bir şey var. Hocam hani takip ediyon sürekli de. Birinci'ye, Doğukan dedim hani almayalım dedim monitörün yok monitörün olsa da çalışmıyor hocam onun monitörleri trase vermiyor" diyor.
F.S. ise "Yani şimdi demişler ki monitör çocuğun monitörü yok hemşire hiç mi bakmaz gelip bakmaz mı rengine durumuna" diyor. H.B.G ise "Zenci diye fark edememişler sözde. Hocam zenci morarmıyor mu ben anlamadım" diyor. F.S. ise "Kıp kıpırdamıyor çocuk. Bir şey oldu. Bir A.A.'ya kadar beni aradı bugün 500 kez Doğukan arıyor. Doğukan ayrı bir dertlenmiş morali acayip bozuk o da haklı bir şey diyemiyorum" diyor.