Dünya, Sahra Çölü’ne kurulacak güneş santralleriyle 20 sene içinde Kuzey Afrika’nın ve Avrupa’nın yarısının enerji ihtiyacını karşılamaktan söz ediyor. Türkiye, Avrupa’nın 2,5 katı güneş enerjisi potansiyeline sahip olmasına rağmen bu kaynaktan yeterince yararlanamıyor.
Rüzgar türbini ve güneş enerjisi alanında Türkiye’nin önde gelen şirketlerinden GSR’nin Genel Müdürü İsmail İnci, “12 Haziran’da yapılacak genel seçimler sonrası, yenilenebilir enerji piyasası siyasi otoriteden destek bekliyor. Kanun ve yönetmelikler ivedilikle hayata geçmezse ülkemiz bu sektörde Afrika’nın bile arkasında kalır, dünyayı 30 sene geriden izleriz.” dedi.
Seçime sayılı günler kala girişimciler faaliyetlerine aralıksız devam ediyor. Almanya’da yapılacak yenilenebilir enerji fuarına katılımından önce açıklamalarda bulunan GSR Enerji Genel Müdürü İnci, “Seçimden sonra siyasi otorite güneş enerjisi sektöründeki aktörlerin beklentilerine cevap vermeli. Çift yönlü sayaç uygulamasını başlatacak yönetmeliği hemen çıkarmalı. Türkiye şuna karar vermeli. Yenilenebilir enerji kaynaklarından enerji üretmeyi ve bu işi vatandaş için çekici hale getirmeyi istiyor mu, istemiyor mu?” ifadelerini kullandı.
Türkiye’nin güneş enerjisi potansiyelinin Avrupa’nın 2,5 katı fazla olduğunu vurgulayan İnci, Avrupa Birliği ülkelerinde bu anlamda devletin destekler verdiğini, ancak Türkiye’de senelerdir bir şey yapılmadığını dile getirdi.
İnci, seçim sonrasında siyasi iktidardan enerjinin bireysel kullanımı için kolaylık sağlamasını beklediklerini aktarırken, şunları ifade etti:
“Türkiye’de hâlihazırda güneş enerjisinden elektrik üretmenin önünde çift yönlü sayaç engeli var. Bu konuda yönetmelik çıkmalı ve isteyen binasının çatısına güneş panellerini takmalı, enerji üretmeli. Gün içinde evde olmadığı zamanlar şebekeye elektriği satıp akşam da ihtiyacı olan elektriği şebekeden almalı. Bu uygulama devlet tarafından desteklenirse kurulacak sistem yüzde 40 daha ucuz olacak ve halka çok çabuk inecek.”
Şebeke elektriğinin sınırlı bir kaynağa sahip olduğunu, ancak güneş enerjisinin sonsuz olduğunu kaydeden GSR Genel Müdürü, Türkiye’nin güneş enerjisi kapasitesi hakkında şu bilgileri verdi:
“Ülkemiz, konumu dolayısıyla güneş enerjisi potansiyeli bakımından pek çok ülkeye göre talihli. Devlet Meteoroloji İşleri Genel Müdürlüğü’nde bulunan 1966-1982 arasında ölçülen güneşlenme süresi ve ışınım şiddeti verilerinden yararlanarak Elektrik İşleri Etüt İdaresi Genel Müdürlüğü (EİEİ) tarafından yapılan çalışmaya göre Türkiye'nin ortalama senelik toplam güneşlenme süresi 2 bin 640 saat (günlük toplam 7,2 saat). Ortalama toplam ışınım şiddeti ise bin 311 kwh/metrekare sene (günlük toplam 3,6 kwh/metrekare). Ancak, bu değerlerin Türkiye’nin hakiki potansiyelinden daha az olduğu, daha sonra yapılan çalışmalar ile anlaşıldı. 1992’den bu yana EİEİ ve DMİ, güneş enerjisi değerlerinin daha sıhhatli ölçülmesi adına güneş enerjisi ölçümleri alıyor. Bu ölçüm çalışmalarının sonucunda, Türkiye güneş enerjisi potansiyelinin eski değerlerden yüzde 20-25 daha fazla çıkması bekleniyor. EİEİ tarafından teknik kapasitesi 405 milyar kwh, ekonomik potansiyeli 380 milyar kwh olarak tahmin edilen güneşe dayalı elektrik üretim kapasitesi de bütünüyle değerlendirilmeyi bekliyor.”
İspanyol enerji devi İsofoton’un güneş panellerini Türkiye’ye getiren İsmail İnci, fikir olarak nükleer enerjiye karşı olmadığını, ancak hiç tehlikesi bulunmayan, iklim korumasını mümkün kılan güneş enerjisinden elektrik üretme konusunda Türkiye’nin neden ağırdan aldığını da anlayamadığını da sözlerine ekledi.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz