Aydın ve çevresinde bir zamanlar kadınların en önemli uğraşları arasında yer alan ipek üreticiliği yeniden ilgi gören ve yüz güldüren uğraşlar arasına girdi. Dut ağacının oldukça bol olduğu Aydın Yenipazar, Bozdoğan, Sultanhisar ve çevresinde bu yıl onlarca kadın ipek böceği yetiştirip sattıkları koza ile aile bütçesine katkı sağlamaya başladı.Aydın’ın Yenipazar ilçesinde oluşturulan toplama merkezinde yeni bir uğraş olmasına rağmen onlarca kadının ürettiği tonlarca koza ipeğe dönüşmek üzere fırınlanarak Eskişehir ve Bursa’ya gönderildi. Kilosu 35 TL’ye satılan kozalardan özellikle ev hanımlarının ciddi bir gelir elde ettiğini ve bu uğraşın yaygınlaşması için ilçedeki pek çok yere dut ağacı diktiren Yenipazar Belediye Başkanı Zafer Savcı bu yıl yaklaşık 10 ton ipek böceği kozası üretimi yapıldığını belirtti.“50 METREKARE ALAN YETERLİ”Aydın ve civarında gelinlik kızları olanlar için dut ağacının çok değerli olduğunu ve çeyizlerin de genellikle ipekle işlendiğini belirten Yenipazar Belediye Başkanı Zafer Savcı, “Bir bayan için ipek; zarafet, incelik ve maharetin sembolü gibiydi. Gelişen teknoloji ile ipek üretimi ve çeyizlere ipek işleme de unutulmaya yüz tuttu. Yıllar sonra ipeğin değeri yeniden anlaşılınca koza üretimi yeniden ilgi görmeye başladı. Şu anda Yenipazar ve çevresinde çok sayıda hanım evlerinde ipek böceği besleyip koza üretimine başladı. Belediye olarak biz de ilçede yol kenarlarına park ve bahçelere dut ağacı dikiyoruz. Dut yaprağı olduktan sonra kolay ve düşük maliyetle daha iyi kazanç sağlayan bir uğraş. Bu yıl başlangıç aşaması idi. Önümüzdeki yıllarda bölgemizde koza üretiminin artacağını ümit ediyoruz. Belediye olarak da bizler üretim yapmak isteyenlere elimizden gelen desteği sağlayacağız” dedi.“TARİHİ MÖ 2600’LÜ YILLARA DAYANIYOR”Rivayete göre ; M.Ö. 2600’lerde hüküm süren Çin İmparatotu Hoang-Ti zamanında saray bahçesinde bir tırtılın dut yaprağı yediği ve sonra koza ördüğünü fark etmiş. Bu durum üzerine imparator, bu kurdun hayatının incelenmesini emretmiş ve bu görevi eşi Kraliçe She-Ling-She’ye vermiş. Kraliçe uzun zaman yaptığı tetkikler neticesinde bu kozadan ipek çekilebildiğini ve bunun da dokumacılıkta kullanılabileceğini tespit etmiş. Bu nedenle ipekçilik tarihinde She-Ling-She ipek ilahesi olarak bilinmektedir.Çin’de saygın bir uğraş olarak, yüzyıllar boyunca büyük gizlilik içinde yürütülen ipekböcekçiliği, ülkeye ün kazandırmış ve büyük bir gelir kapısı aralamıştır. Çin, bu değerli hazineyi kaybetmemek için yüzyıllar boyunca bir takım katı kurallar uygulamıştır. Öyle ki; bu sanatın ülke dışına çıkmasına göz yuman ya da yardım edenler bir dönem ölümle cezalandırılmıştır. Ancak, M.S. 149 yılında Türkistan’da bulunan Hotan Eyaleti Hakanı’nın bir Çin Prensesi ile evlenmesi, ipekçiliğin Çin sınırları dışına taşmasına sebep olmuş. M.S. 300 yıllarında önce Japonya’da, daha sonra da Hindistan’da ipek böceği yetiştirilmeye başlanmış. Bu sanat zaman içinde Asya’yı boydan boya aşıp Anadolu üzerinden Avrupa’ya uzanan, en önemli kervan yoluna "İpekyolu" adını vermiş. Türkiye’de ise ipek üretimine yaklaşık 1500 yıl önce başlanmıştır. Günümüz Türkiyesi’nde de önemli bir sanayi dalı olan ipekçiliği, Osmanlılar bir sanat haline getirmiş.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz