Yenişehir Gençlik Merkezinden Veremle Savaş Semineri

Yenişehir Gençlik Merkezi ve Halk Sağlığı Müdürlüğüne bağlı Toplum Sağlığı Merkezi ortaklaşa ’Veremle Savaş Eğitimi Haftası’ münasebeti ile gençleri bilinçlendirmek için bir seminer düzenledi.Şanlıurfa Gençlik Hizmetleri ve Spor İl Müdürlüğüne bağlı Yenişehir Gençlik Merkezi, gençleri bilinçlendirmek ve bilgilendirmek adına seminerlere devam ediyor. Gençlik Merkezi bu kapsamda 20.01.2016 tarihinde ’Verem’le Savaş’ semineri düzenledi. Şanlıurfa Verem Savaş Dispanserinde görevli Doktor Mehmet Ali Dolap tarafından gerçekleştirilen seminere Yenişehir Gençlik Merkezinde kulüp faaliyetlerine katılan üyeler, kursiyerler, gönüllü gençler atıldı. Verem hastalığı hakkında önemli bilgiler veren uzman kişiler, verem hastalığının nedenlerini, veremden kurtulma yöntemlerini ve bu hastalığı tetikleyen nedenler üzerinde durarak, veremden korunma yöntemlerini anlattı. Soru cevap şeklinde devam eden seminer, gençler için verimli ve çok faydalı oldu. Konu hakkında açıklama yapan Yenişehir Gençlik Merkezi Müdürü Hamit Derman, "Yıllarca bir çok insanımızın ölümüne sebep olan bu hastalığın günümüzde bitme aşamasında olduğunu ve bu tür hastalıkların halkımız tarafından daha tam içeriği ile bilinmediğini bundan dolayı da erken tedavi konusunda geç kalındığını,bu tür seminerlerle gençlerimizi bilgilendirmeye çalıştıklarını ve gençlik merkezlerinin özellikle sadece kurs aldıkları yerler olmadığını ayrıca buna benzer çeşitli seminerlerin düzenlendiği, kültürel ve ahlaki değerlerin öğretildiği, imanlı gençliğin yetiştiği yerlerdir. Bu nedenle tüm gençlerimizi gençlik merkezimize bekliyoruz" dedi.VEREM NASIL BULAŞIRDolap, insanların sağlığı için en tehlikeli hastalıklardan birinin de verem olduğunu belirttin Verem hastalığına halk arasında ince hastalık, tıp dilinde tüberküloz denildiğini belirten Dolap, "Bulaşıcı bir hastalık olan verem mikrobunu Robert Koch adında bir Alman doktoru bulmuştur. Onun için verem mikrobuna Koch Basili denir. Bu mikrop insan vücuduna solunum ve sindirim yoluyla girer. Çabuk fark edilip önlem alınmazsa vücudu kemirir, zayıflatır. Ölüme neden olur. Mikroplar hangi organa yerleşirse hastalık o organın adı ile anılır. Akciğer veremi, kemik veremi, gırtlak veremi, deri veremi, ilik veremi...gibi. Verem, insandan insana, hayvandan insana geçer. En yaygın olanı akciğer veremidir. Tıp bilimi ilerledikçe verem mikrobunu yok edici ilaçlar yapıldı. İnsanları bu hastalıktan korumak için aşılar bulundu. Verem aşısına B.C.G. aşısı denir. Verem aşısı ülkemizde ilk kez 22 Aralık 1952 tarihinde yapılmaya başlanmıştır. Bu aşıyı sağlık kuruluşlarında bütün insanlar ücretsiz olarak yaptırabilir. Zaman zaman kent, kasaba ve köylerde B.C.G. aşı kampanyaları açılır, aşı yapılır. Bu aşı okullarda öğrencilere de uygulanır. B.C.G. aşısı yapıldığında verem mikropları vücudumuza girse de bizi hasta etmezler. Son yıllarda verem hastalığı ile yapılan savaş başarıya ulaşmış, hastalık önemli ölçüde azalmıştır. Yurdumuzda veremle savaşmak, kişilerin vereme yakalanmasını önlemek, hasta olanları sağlığa kavuşturmak amacı ile Verem Savaş Dernekleri kurulmuştur..verem Savaş Dernekleri; halkı verem tehlikesine karşı uyarır. Onları bu konuda aydınlatır. Hastalanmamak içi neler yapılması, nelerin yapılmaması konusunda bilgi verir. Veremli hastaların sanatoryum denilen verem hastanelerinde iyileştirilmelerini sağlar.Ayrıca zayıf yapılı, kolaylıkla vereme yakalanabilir kişilerin prevantoryum denilen dinlenme yerlerinde bakımlarına yardımcı olur" diye konuştu.