Ticareti yapılan 90 çeşit madenden 77'sine sahip olan Türkiye'de, altın gümüş gibi bir çok maden gün yüzüne çıkartılarak ekonomiye kazandırılmayı bekliyor.
Maden Teknik Arama (MTA) Genel Müdürü Mehmet Üzer, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 1935'te kurulan MTA'nın 1980'e kadar iyi çalıştığını ancak 10 yıl öncesine kadar yeterince kaynak ayrılmadığı için kurumun ikinci etap madenciliğe geçemediğini söyledi.
Türkiye'de toplam sondaj miktarının 1990'lı yıllarda 150 bin metre olduğunu, şimdi bu rakamın 1.5 milyon metreyi geçtiğini hem özel sektör hem de MTA'nın sondaj miktarında önemli artışlar olduğunu anlatan Üzer, söz konusu rakamların da yeterli olmadığını dile getirdi.
Türkiye'nin maden bakımından yüksek potansiyele sahip olduğunu vurgulayan Üzer, şöyle konuştu:
"Türkiye, maden bakımından bir kıtanın maden çeşitliliği kadar maden çeşitliliğine sahip. Ticareti yapılan 90 çeşit madenden 77'si Türkiye'de var, 27'sinde yetersiziz 50'sinde oldukça iyiyiz. Mesela seramik cam, yapı malzemeleri, çimento sanayisinde oldukça güçlüyüz. Çünkü malzemeleri bizde var. Yatırımları ona göre yapıyoruz. Ama maalesef diğer madenleri yeterince arayamadık. İkinci etap madencilik dediğimiz görünmeyen madenlerin aranmasına Türkiye'de daha yeni başladık. Artık derinlere daha derinlere iniyoruz. Sondaj yapıyoruz veya bulduğumuz madeni işletmeye çalışıyoruz ve daha sık sondaj yapıyoruz. Bu risk tabi ama bu riski göğüsleyebilmek lazım"
-"Ne oluyor Ahmet maden mi buldun-"-
Üzer, madenciliğin zor bir meslek olduğunu belirterek, "Madencilik zor bir meslek çünkü risk sermayesine yatırım yapmanız lazım. Ama ülkemizdeki bu madenleri de çıkarıp ekonomiye kazandırmamız lazım. Anadolu'da bir söz var, elbisesi düzgün, kendine güvenli yürüyen birini görünce 'ne oluyor Ahmet maden mi buldun' deriz. Maden insanın yürüyüşünü değiştirir, bulursanız tabi. Ülkemizde madencilikte yapacağımız çok iş var, çok sondaj yapmamız, daha çok aramamız lazım" dedi.
Son yıllarda Türkiye'deki madenciliğin geliştiğini dile getiren Üzer, "Maden aramasını çevreye uygun olarak yapmamız lazım. Şu anda 8-10 senedir yapılan madencilik hızlı şekilde artıyor. Derinlerdeki madenleri aramaya hem MTA hem özel sektör başladı. Biz MTA olarak havza ve kuşak madenciliği anlamında risk alıyoruz ve özel sektörün de önünü açıyoruz" diye konuştu.
Türkiye'deki madenlerin ekonomiye kazandırılması gerektiğini vurgulayan Üzer, şöyle devam etti:
"Türkiye'de yer altındaki madenler yeterince ekonomiye kazandırılamıyor. Daha bulacağımız çok maden var, bunları keşfetmemiz, yerin altını görünür hale getirmemiz lazım. Bugün değerli olmayan bir şey yarın değerli olabilir. Onun için neyimiz var neyimiz yok bunu bilmemiz lazım. Geçmişte bir ton malzemede bir gram altın varsa bu değersizdi ama bugün değerli."
-"Kilin kılından file giden yol"-
Mehmet Üzer, Türkiye'nin altın rezervi bakımından zengin olduğuna işaret ederek, şunları söyledi:
"Türkiye'nin teorik ya da potansiyel olarak 6 bin 500 ton altın rezervi var. Bunu görünür hale getirmek lazım. Sondajlarla Türkiye'nin altın rezervinden görünür hale getirdiğimiz kısım MTA ve özel sektör dahil 750 ton civarında. Demek ki daha çok sondaj yapmak lazım. Birde tonda 1 gram işliyorsunuz onun için bilimsel madencilik yapmak zorundasınız. Jeofizik, jeoloji diğer şeylerle bilimsel olarak desteklemeniz lazım."
Maden aramanın da zor olduğuna dikkati çeken Üzer, "Kilin kılından file gitmeniz lazım. Yani önce bir yerde bir şey bulmanız sonra onu takip ederek gidip orayı bulmanız lazım sondajlarla. Sonra yerin altında benim şu kadar altın, bakır, gümüş madenim var ve bunu artık işletelim diyorsunuz. Türkiye'de dış ödemelerdeki dengemizi düzeltecek en önemli unsurlardan biri madenciliktir. Ülke olarak madencilik bakımından her ne kadar şu an ki bulgulara göre petrol, doğal gaz yeterince yoksa da diğer madenlerde oldukça iyiyiz."
Mehmet Üzer, siyanürle altın arama eleştirilerine de değinerek, "Bir ton malzemede 1 gram altın elde ediliyor. Siyanürle tondaki bir gram altın toplanır. Altın asla siyanürle aranmaz, siyanürle elde edilir. Yani siyanür üretimde kullanılır, burada da tabi çevreye duyarlı projeler geliştirilmeli. Bugün bütün dünyada olduğu gibi ülkemizde de altıncılarımız çevrenin denetimi altında siyanürle altın elde ediyorlar ama siyanürle asla altın aramıyor."
-Ekonomiyi düzeltecek en önemli unsur-
Türkiye'de "kara elmas" olarak tabir edilen kömürde yeni rezervler bulunduğunu da dile getiren Üzer, şunları anlattı:
"Türkiye'de gün geçtikçe altın, bakır, gümüş, mangan, krom rezervlerimiz artıyor. Ülkemizde 6 milyar ton kömür bulundu. Bu kömürün 1.8 milyar tonu 2007'de Konya'da bulundu. MTA şu anda orayı işletmeye hazır hale getirdi ve yatırıma dönüştürmek üzere de Elektrik Üretim AŞ'ye devretti. Kahramanmaraş'ta, Konya'da, Trakya'da, Afyonkarahisar'da, Eskişehir'de, Malatya'da kömür aramalarız devam ediyor, buluyoruz da tabi. Bunları da inşallah ekonomiye kazandıracağız.
Ayrıca Türkiye bor ve mermer açısından çok iyi durumda. Altın hızlı şekilde gelişiyor. Son zamanlarda demir, mangan cevherleri bulmaya başladık. Krom yatakları da oldukça iyi ve çok sayıda işletmemiz var."
Genel Müdür Üzer, ülke olarak madencilikte yapacakları çok iş olduğuna işaret ederek, "Önümüzde çok iş var, çok sondaj yapmamız lazım. Çevrecilerle madencilerin yan yana çalışması lazım. Madencilik ülke ekonomisini düzeltecek en önemli unsurlarda birisidir" dedi.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz