“yer Demir Gök Bakır” Eşme'de Sahnelendi

Ankara Orta Oyunları Tiyatrosu tarafından Yaşar Kemal’in aynı adlı eserinden esinlenerek hazırlanan “Yer Demir Gök Bakır” adlı tiyatro oyunu, Uşak’ın Eşme ilçesinde ilgiyle izlendi.

Gülerken düşündüren, düşündürürken de güldüren bir komedi oyununda, vatandaşlara Türkiye’de ve dünyada yaşanan gerçeklerle, Anadolu’nun mitolojik özelliklerini, yaşadığımız toplumsal gerçekleri, karşılaştığımız trajikomik olayları alaycı ve eleştirel bir anlatımla yansıtıldı.

Eşme Belediye Başkanı Ahmet Yıldırım, tiyatro oyuncularına teşekkür belgesi ve çiçek takdim ederek, tiyatroyu büyük bir beğeniyle izleyen davetlilere katılımlarından dolayı teşekkür etti.

Oyunun gerçekten komedi olduğu kadar gençlere ve halka mesajlar gönderen önemli bir kültür etkinliği olduğunu ifade eden Yıldırım, sosyal ve kültürel amaçlı aktiviteler gerçekleştirerek hizmet vermeye devam edeceklerini belirtti.

Ankara Orta Oyuncuları'nın sahnelediği, Ünal Çeken'in yönettiği, Yaşar Kemal'in romanı "Yer Demir Gök Bakır" adlı kitabından tiyatroya uyarlanan oyun, 15 Temmuz 2013 Pazartesi günü havaların sıcak olmasından dolayı Belediye Aile Çay Bahçesi'nde sergilendi.

Saat 22.00'da başlayan oyunda, Naim Kulbaş,Eren Özkan, Mehmet Burak Kızıltepe, Büşra Daştanbek, Aslıhan Çetinkaya, Gamze Köse, Muzaffer Can Gök, Hasan Düzcan, Aykut Yıldırım, Büşra Gülhan, Özcan Bahar, Volkan Ayyıldız, Emine Yılmaz, Müge Çalışkan, Adem Durmuş, Oktay Ayaz, Elif Çiçek Çoruhlu, Şeyma Kaan, Yasemin Uyar, Kübra Bülbül, Erkut Yılmaz, Berkan Şahin Keleş, Sait Yumuşak, Ayşegül Avan, Hatice Gencer, Hatice Büyükbel ve Ünal Çeken olmak üzere tam 27 kişi yer aldı.

Sahnelenen oyunda, köylülerin içinde bulunduğu dönemde yaşadıkları çaresizliği anlatmakla kalmamış, onların bu zorluklar sonucunda köy muhtarına hep muhalif olan Taşbaş adlı köylüyü evliya gibi görmelerine sebep olan olayları ve köylülerin ona sığınmaları izleyicilere aktarılmaya çalışılmakta. Oyunda, köylünün bulunduğu zor durumu, törelerin onların üzerinde oluşturduğu korku dolu baskıyı köylünün düşleri sayesinde oluşan bir mitos aracılığıyla hafifletmiş, böylece o dönemde yaşanılan gerçeklerin keskinliğini hayal gücünün ürünü olan mitoslarla yumuşatmak istedikleri göz önüne konuyor. İşin trajikomik yanı ise Taşbaş adlı karakterin kendisinin evliya olmadığını bir türlü köylülere kabul ettirememesi, oyun sonunda kolluk kuvvetleri tarafından tutuklanması ve köylülerin bu işe şaşa kalması, köylülerin kendi hayal gücüyle yarattıkları evliyanın, kendisine bile faydası olamayacağını ortaya koyuyor.