Yerel Seçime Doğru

CHP Ankara Milletvekili Aylin Nazlıaka, "Kadın erkek eşitliğini içselleştirmiş bir parti olarak, hiç kimseye yaşam biçiminin dayatılmaması gerektiğini düşünüyoruz" dedi. Partisinin merkez İlçe Kadın Kolları tarafından bir otelde düzenlenen "Kadın Dayanışma" toplantısına katılan Nazlıaka, basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Dershanelerin özel okula dönüştürülmesinin kolaylaştırılması konusundaki tartışmaların sorulması üzerine Nazlıaka, "Aslında Türkiye’de eğitimde fırsat eşitsizliği temel sorundur. Bugün çocuklarımız, eğitim imkanlarından yeterince faydalanamıyorsa, okullaştırma oranlarında böylesine bir düşme varsa ve çocuklarımız farklı bölgelerde farklı performanslar sergiliyorsa, öncelikle eğitimdeki fırsat eşitsizliği sorununu çözmemiz gerekiyor" diye konuştu. Dershanelerin bir sebep değil, sonuç olduğunu ifade eden Nazlıaka, fırsat eşitsizliği ile ilgili sonuçların ortadan kaldırılması gerektiğini savundu. Kadınların siyasette aktif rol almasının özendirilmesi hakkındaki görüşlerinin sorulması üzerine Nazlıaka, partisinin yerel seçimlerde yüzde 33 kadın kotası koyduğunu anımsattı. "CHP, aynı zamanda kadına seçme ve seçilme hakkını vermiş olan partidir" diyen Nazlıaka, "Gelmiş olduğumuz noktaya baktığınızda 1930 yılında kadınların seçme seçilme hakkını aldıktan sonra ilk Meclise girdikleri dönem olan 1934 yılındaki temsil oranı ile aynı oranda temsil edildiğini görüyoruz. O zaman da yüzde 14’tü, şimdi de yüzde 14. Onun için kadın erkek eşitliği anlamında atılması gereken çok adım olduğunu görüyoruz" ifadesini kullandı. Nazlıaka, şöyle konuştu: "Şu anda cumhuriyet tarihinin toplumsal eşitlik açısından en dipte olduğu dönemi yaşıyoruz. 3 devrimi gerçekleştirmiş parti olarak, bu yerel seçimlerde de bir kadın devrimi gerçekleştirerek, aynen 1989'daki gibi bir rüzgar yakalayacağımızı ve yerel seçimlerde birçok ilimize CHP bayrağını dikeceğimizi arzu ediyoruz. Ankara zaten başkent. Başkente zaten CHP bayrağını dikeceğiz. Bundan hiç kimsenin şüphesi olmasın." Nazlıaka, sözlerini şöyle tamamladı:: "Kız - erkek tartışması bugün başlamış değildir. Bu, bir zihniyetin vücut bulmuş halidir. Bu tartışmayı ilk olarak Sayın Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım 'Üniversiteye girmek üzere gittiğimde baktım, banklarda kızlı - erkekli oturuyorlar, 'ben buraya yazılırsam yoldan çıkarım' deyip başka üniversiteye kaydoldum' diyerek açtı. Ardından Trabzon İl Eğitim Müdürü de yine 'Kızlı - erkekli merdivenlerden çıkıyorlar, bundan dolayı rahatsızlık duyuyorum' diye devam etti. Derken yurtlar, yemekhaneler, ardından vagonlar ayrıldı. Gençlik ve Spor Bakanlığı gençleri bir gemi ile seyahate götürdü. Burada katları ayırarak, kat başlarına görevli koyup, 'Eğer kat değiştiren olursa ilk limanda indireceğiz' gibi anonslar yapmaya başladı. Yani artık öylesine bir cinsiyet ayrımcılığı ve kızları erkekleri ayırma hali topluma dayatılmaya başlandı ki bazı telefonlar alıyorum ve Anadolu’da bazı asansörlerin kadın ve erkek asansörü diye ayrıldığını, yine doktorların nöbet odalarının kadın doktor odası, erkek doktor odası diye ayrıldığını öğreniyoruz. Bunu tabii ki doğru bulmuyoruz. Kadın erkek eşitliğini içselleştirmiş bir parti olarak, hiç kimseye yaşam biçiminin dayatılmaması gerektiğini düşünüyoruz."