“Yerel yönetimler elini taşın altına koymalı”

Kültür Ekonomisi ve Turizm Toplantısı’na Tarsus Belediye Başkanı dışında başkan veya vekili katılmadı! Mersin Valisi Hasan Basri Güzeloğlu, Türkiye’de kentlerin ve çevrelerinin güzelliklerinin ayrımına varılamadığını belirterek, bu sorunların çözülmesi için yerel yönetimlerin elini taşın altına koyması gerektiğini söyledi.

Tarsus Belediye Başkanı Burhanettin Kocamaz dışında hiçbir belediye başkanı ve vekilinin katılmadığı toplantıya ilginin azlığına da dikkat çeken Vali Güzeloğlu: “Yerel yönetimler olarak bu sorunların çözümü konusunda yapmamaz gerekenler konusunda yeterli katkıyı sağlayamıyoruz. Katılım sayısında da katılımı temsil edenlerin sayısında da özelikle yerel yönetimler katkı sağlamalı. Burada Tarsus Belediye Başkanı var. Belediye kavramının ekonomik kültür ve turizm kavramlarının tartışıldığı ve inovatif bir bakışla ele alınacağı bu toplantıya katılım boyutunun çok daha fazla olması gerektiğinin altını bir kez daha çiziyorum. Hedefler sadece istemekle değil aynı hedefe doğru birlikte yol almakla gerçekleşir ve hedefe ulaşılır. Dinlemek süphesiz gerekli ama dinledikten sonra da düşünceyi eyleme dönüştürmek de gereklidir” dedi.

Türkiye AB ülkelerini kıskandırsa da büyümesini devam ettirecek

Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) AB Bilgi Merkezi ile Mersin Turizm Platformu işbirliğinde “Avrupa Birliğine Uyum Sürecinde Kültür Ekonomisi ve Turizm" konulu VII. Inovasyon Forumu düzenlendi. MTSO Konferans Salonu’nda gerçekleştirilen forumun açılışına Vali Hasan Basri Güzeloğlu, Kültür ve Turizm Bakanlığı Tanıtma Genel Müdür Yardımcısı İbrahim Yazar, MTSO Başkanı Şerafettin Aşut, Mersin Turizm Platformu Başkanı Numan Olcar, TURSAB ve turizm firmalarının yetkilileri, İspanya ve İngiltere’den yabancı konuklar ile çok sayıda turizmci katıldı.

Kültür ekonomisi ve turizm arasındaki ilişkinin masaya yatırıldığı forumun açılışında bir konuşma yapan Vali Güzeloğlu, kültür ve turizm kavramlarının temelinde ekonominin bulunduğunu ifade etti. Türkiye’nin geçen 10 yıla yakın dönemde sürekli büyüyen ve bu süreçte dünyanın yaşadığı küresel krizi büyümekle geçmiş bir ülke olduğuna vurgu yapan Güzeloğlu, geçtiğimiz günlerde Mersin’de ağırlanan Çek Cumhurbaşkanı Vaclav Klaus’un, “Türkiye AB ülkelerini kıskandırsa da büyüyen ve büyümesini devam ettiren bir ülke olacaktır” sözlerini anımsattı. Bu büyümenin değerler ölçeğinde devam ettirilmesi gerektiğinin altını çizen Güzeloğlu, “Ekonomik anlamda geçen 10 yılın performansı her alana yansımıştır. 10 yıl önce ülkeye gelen turist sayısı 13 milyon iken 2011 yılı sonunda bu rakam 31 milyona çıkmış ve turizm gelirimiz 25 milyar doları aşmıştır” dedi.

Hedef, dünya genelinde ilk 5 sıraya girebilmek

Türkiye’nin ve Mersin’in turizm alanında büyük zenginliklere sahip olduğuna işaret eden Güzeloğlu, turizm alanında ülkenin 2023 yılına kadar dünya genelinde ilk 5 sıraya girebilmesi için çalışmalar yürütüleceğini kaydetti. Türkiye’nin sahip olduğu değerlerin çoğunun bilinmediğini söyleyen Güzeloğlu, “Yaşadığımız kentlerin ve çevrelerinin güzelliklerinin pek ayırımında değiliz. Yaşamımızın büyük bölümünü geçirdiğimiz mahallemizin ve kentimizin kullanılabilir güzelliklerini ve özelliklerini araştırmıyoruz. Bu sorunların çözülmesi için yerel yönetimlerin elini taşın altına koyması gerekmektedir” diye konuştu.

“Sahip olduğumuz değerleri bilmiyoruz”

Mersin’in turizm zenginliklerine de değinerek, bu zenginliklerin turizme kazandırılmayı beklediğini dile getiren Güzeloğlu, Mersin’de var olan turizm potansiyellerinin dünyada çok az ülkede bulunduğuna dikkat çekti. Güzeloğlu, “Adını güneşten alan Soli Pompeipolis Antik Kenti, Büyükşehir Belediyesi sınırları içerisinde yer alıyor. İlimizde sahil bandının her adımında tarihi zenginliği, geçmiş uygarlıkların kullandığı karelerden yaşam kentlerine, uygarlık kalıntılarından kültür merkezlerine bir büyük derinliği kucaklıyoruz. Sahil bandından Toroslara çıktıkça arkeolojik ören yerlerine kadar bir bütünlüğü kucaklıyorsunuz. Tüm bunlar önce bizim tarafımızdan bilinmeli, sonra hedef belirlenmeli ve bütünlük içinde eklemleştirilmiş projelerle sunulmalı. Büyük fırsatlar kullanılmayınca bir şey ifade etmemektedir” ifadelerini kullandı.

Kültür kavramının turizmle ve ekonomiyle bağlantısı anlaşılmalı

Bu yıl ilk kez uzun metrajlı Türk çocuk filminin Mersin’de Ayaş’taki Antik Kazı Kent’te çekildiğini anımsatan Güzeloğlu, şöyle devam etti: “Bizler kendi zenginliklerimizi ortaya koymalıyız. Hollywood film ortamının ürettiği çöl ortamını görmek için kilometrelerin kat edildiğini düşünürsek, film endüstrisinin turizme yansımalarının önemi ortaya çıkar. Kültür kavramının hem turizmle hem de sürdürülebilir ekonomiyle olan bağlantısının iyi anlaşılması gerekir.”

Kültür ve Turizm Bakanlığı Tanıtma Genel Müdür Yardımcısı İbrahim Yazar ise bakanlığın 2023 vizyonunda temel amacının turizmin ülke geneline yayılması olduğunu belirtti. 2011’de turizmde 30,4 milyon yabancı turist ağırlayarak dünyada 7. sırada yer alan Türkiye’nin, 23 milyar TL’lik gelir 9. sırada olduğunu ifade eden Yazar, mavi bayrak uygulamasında da 4. sırada bulunduğunun altını çizdi. Türkiye’nin sadece sayısal verilerle değil, diğer alanlarda da dünyanın hatırı sayılır ülkelerinden olduğuna vurgu yapan Yazar, şunları söyledi: “Sonuç olarak, Türkiye turizmi için, Mersin gibi bilince sahip illerimiz için esas olan bir konu vardır. İller kendi kültürel değerlerini turizme dönük ürünlerini biliyorlar ama hedef kitle yönünde sıkıntı oluyor. Doğru hedef kitleyi belirlemeliyiz. Hangi pazarda bu ürünleri sunacağımızı iyi tespit etmeliyiz. Uzak pazarlardan Türkiye’ye talep olduğunu biliyoruz ama uzak pazarlardan Türkiye’ye ulaşım ağını da iyi hesaplamalıyız. Bir strateji oluşturulup hedef pazarlar belirlenmeli ve o yönde hareket edilmelidir.”

Bundan 7 yıl önce inovasyon kavramını Mersin’in gündemine taşıdıklarını kaydeden MTSO Başkanı Şerafettin Aşut da ”Artık, inovasyon kavramı hayatımızın her alanına dokundu ve bir çarpan etkisiyle kent ekonomisine olağanüstü bir hız ve yeni bir vizyon kazandırdı. Inovasyon stratejisi ile Mersin; sadece Türkiye’de değil, bölgesinde de gerçekten fark yaratan bir kent oldu. Inovasyon kavramı ile artık, sadece parası olanın değil, yeni bir fikri olan insanın da zenginleşebileceği, ekonominin bir parçası olabileceği anlaşılmıştır. Artık yapmamız gereken şey bu zenginliklerimizi gelecek projeksiyonumuza entegre etmektir. Markaları olan bir dünya kenti olmak istiyorsak ‘yaratıcı ekonomi’ kavramını bir an önce hayata geçirmeliyiz” diye konuştu.

Turizm Platformu Başkanı Numan Olcar Mersin’de turizm alanında bugün gelinen noktanın bir başarı öyküsü olduğunu kaydetti. Turizmin Mersin’de birçok şeyi değiştirdiğini savunan Olcar, şöyle devam etti: “Artık turizmin her alanında yol haritasını çizen, turizm stratejilerini hayata geçiren bir Mersin var. Bunun meyvelerini toplamanın zamanı da geliyor. Mersin, yalnız kendi değerlerini değil ülke değerlerini de tanıtan bir kent olacak.”

Fotograf : Çiğdem YURDAGEL