Adana’da bu yıl 19.’su organize edilen ‘Uluslararası Altın Koza Film Festivali’ etkinliklerine katılan Türk sinemasına damga vurmuş Yeşilçam'ın emektarları, ‘Altın Koza’ ile moral buldu.
Her ne kadar 1960’lı yılların başında bir proje olarak gündeme gelse de 1969 yılında Adana Büyükşehir Belediyesi’nce ilk kez organize edilen; ‘Uluslararası Altın Koza Film Festivali’nde bir dönem daha geride kaldı.
Doğal afet, ekonomik kriz ve darbeler nedeniyle dönem dönem ertelenen, bu yıl 43. yılına girmesi gerekirken, 19.’su gerçekleştirilen ‘Altın Koza’, ilk defa herhangi bir kesintiye uğramadan üst üstte 8. kez yapılırken, kente de adeta ‘ünlü’ yağdı.
Başta Yılmaz Güney ve Şener Şen olmak üzere Ali Şen, Danyal Topatan, Bilal İnci, Ferdi Tayfur, Yılmaz Köksal, Aytaç Arman, Salih Güney ve Kıvanç Tatlıtuğ gibi sanatçıları yetiştiren Adana’da bu yılki; ’19. Uluslararası Altın Koza Film Festivali’ ile birlikte aralarında Yılmaz Köksal, Selda Alkor, Menderes Samancılar, Rutkay Aziz, Nuri Alço, Süleyman Turan gibi Yeşilçam’ın unutulmaz isimleri ile birlikte yeni kuşak sinemacıları bir araya getirdi.
"ADANA'NIN HAVASI KOKUSU YETİYOR"
Altın Koza ile moral bulan Yeşilçam’ın emektarları, dün sona eren festival ile ilgili değerlendirmelerde bulundu:
Yeşilçam'ın emektarlarından Yılmaz Köksal, Adana'nın kendi dönemindeki sinema jenerasyonu için çok daha ayrıcalığı olduğunu belirterek, "Adana'yı çok seviyoruz. Adana deyince tüylerimiz diken diken olur. İlk göz ağrımızdır burası. Birde o dönemdeki Yeşilçam'a emek veren bir yöredir burası. Yeşilçam'ı bir nevi Adana finanse ederdi. Adana'nın yeri bizim için başkadır. Havası kokusu bile bize yetiyor. Buraya gelmek, Adanalı dostlarımızla kucaklaşmak çok güzel" dedi.
Sinemaya ömrünü veren sinema sanatçısı Altan Günbay da Altın Koza Film Festivali'nin ilk günlerinin tanığı. Her gelişinde Altın Koza Film Festivali'ni daha gelişmiş olarak gördüğünü ve bundan mutluluk duyduğunu ifade eden Günbay, "Altın Koza sanat alemini ve sanatçıları motive ediyor. Burada biz dostlarımızla beraber oluyoruz. Birbirine kırgın olanlar barışıyor. Adana mübarek bir yer. Dostluklar burada daha çok gelişiyor. İlk günden beri de görülmemiş güzellikle bizi ağırlıyorlar. Bu bize moral veriyor. Çok mutluyuz" diye konuştu.
"OLAĞANÜSTÜ İLGİYLE KARŞILANIYORUZ"
"Soğuk bir gazoz ister misin yavrum?" repliği ile akıllara kazınan Yeşilçam'ın kötü adamı Nuri Alço, Adanalılar ile buluşmaktan onlarla sinemayı konuşup dertleşmekten çok büyük mutluluk duyduğunu söyledi. Festivalin kentin tanıtımına katkı sunduğunu belirten Alço, “Adana sinemaya gerçekten yön veren bir memleket. Yeşilçam başladığında ilk yıllarda sinemalar siyah beyazken Adana’da çok işletmeci vardı. Bir İzmir işletmesi, Adana işletmesi vardı. Adana işletmesi geliyordu Beyoğlu’na parayı bastırıp, filmi alıyordu. Bu nedenle, Altın Koza Film Festivali bu kentin simgesi ve geleneğidir" ifadelerini kullandı.
Süleyman Turan da Altın Koza Film Festivali'nin moral verdiği emektarlardan. Adana'ya her gelişinde olağanüstü bir ilgiyle karşılandığını ve büyük bir moral bulduğunu anlatan Turan, şöyle devam etti:
"Altın Koza Film Festivali'nin uluslararası arenada giderek çok daha fazla yer alıyor olması, sinema aşkıyla dolu gençlere olanaklar sunması, onları yüreklendirmesi bizi keyiflendiriyor. Umarım bundan sonraki yıllarda da bu keyifli atmosferi yaşarız. Türk sinemasına çok ciddi anlamda katkıları olan bu festival dilerim çok çok uzun soluklu olur."
"DESTEKLEMEYİ GÖREV KABUL EDERİZ"
Türk sinemasının emektar ismi Selda Alkor, Türkiye'nin en önemli iki festivalinden biri olan Altın Koza Film Festivali'nin kesintisiz olarak sürmesini arzu ettiğini vurgulayarak, "Araya kesintiler girince insan üzülüyor. Umarım bundan sonra kesintiye uğramaz. Bu festivali desteklemeyi görev kabul ediyoruz. Burada olmak çok güzel" diye konuştu.
Türk sinemasının unutulmaz isimlerinden Perihan Savaş ise Yaşam Boyu Onur Ödülü aldığı Altın Koza Film Festivali'nin ayrı bir önemi olduğunu belirtti. Hep Oscar gibi bir ödülü almayı istediğini söyleyen Savaş, "Ama tabi ki bir Altın Koza benim çok daha önemli. Benim ülkemde çok daha önemli" dedi. 5 yaşında Şehir Tiyatroları'na girdiğini, 10 yıl burada oyunculuk yaptığını, 1971 yılında da sinemaya girdiğini anlatan Savaş, "Topladığınızda 50 yıl. 50 yılın karşılığı onurlandırılmak, hele hele Altın Koza'yla onurlandırılmak benim için büyük mutluluk verici" diyerek dile getirdi.
20 YIL SONRA SİNEMAYA DÖNDÜ ÖDÜL ALDI
Sinemaya Yılmaz Güney'in asistanı olarak başlayan yapımcı Abdurrahman Keskiner ise Altın Koza'yı en başından beri takip ediyor. Altın Koza Film Festivali'nde Yaşam Boyu Onur Ödülü'nü alan Keskiner de "Yılmaz Güney bu anı görse Aferin Apo" derdi diyerek duygularını dile getirdi.
Yaşam Boyu Onur Ödülü verilen Yeşilçam'ın emektarlarından biri de Eduz Hun du. Ünlü sanatçı, ödülü hayatını kaybeden sinema emektarları Ayhan Işık, Yılmaz Güney, Neriman Köksal, Orhan Günşiray, Ekrem Bora, Sadri Alışık'la paylaştı.
20 yıl sonra "Lal Gecesi" ile sinemaya dönen İlyas Salman da İlyas Salman da Altın Koza'nın moral kazandırdığı emektarlardan biri. "Ben hak ettiğim şeyi almadığım zaman üzülürüm" diyen Salman, En İyi Erkek Oyuncu ödülünü Engin Günaydın ile paylaştı.
Altın Koza Film Festivali kapsamında Türk sinemasının emektarlarından Türkan Şoray’ın bugüne kadar rol aldığı filmlerde giydiği kostümlerden oluşan bir sergi düzenlendi. Ünlü sanatçı Onur Konuğu olduğu festivalin son gününde geldiği Adana’da hayranlarıyla buluşarak unutulmaz anlar yaşadı. Adana’da yoğun ilgi gören Türk Sinemasının Sultanı, halkın sevgisinin kendisini daha da güçlendirdiğini söyledi.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz