Yetiştirme Yurdundan Avrupa Podyumlarına

Bazısı küçük yaşta ailesini kaybedince, bazısı da anne ve babası ayrılınca gidecek yeri olmadığı için yurda bırakılmışlar. Emrah, İbrahim, Emircan, Furkan, Mahsun, Habib, Eyüp ve diğerleri… Gençlik ve Spor Bakanlığı koordinesinde Ankara'da hayata geçen 'Yetiştirme Yurtları'nda Halter Projesi' ile yaşama tutunmak için ellerinden geleni yapıyorlar. Gençlik Spor Dergisi, çıkış yolu olarak halteri seçen gençleri dinledi.Yetiştirme Yurtlarında Halter Projesi ilk meyvelerini vermeye başladı. Hepsinin birbirinden farklı hikayesi olan Ankara Sincan Yetiştirme Yurdu çocukları, hayatlarını kurtarmak için dört elle haltere sarıldı. Yurtta kalan 60 öğrenciden 20 tanesi halter eğitimiyle Türkiye'ye örnek birey olmanın peşinde ilerliyor. İçlerinden Emrah Aydın Polonya'nın Ciechinow kentinde yapılan Yıldızlar Avrupa Şampiyonası'nda 1 gümüş ve 2 bronz madalya kazanarak Avrupa üçüncüsü oldu. Halterci gençlerin en büyük isteği sporla hayatlarını kurtarıp Türkiye adına olimpiyatlarda yeni başarılara imza atmak.İki yaşında yurtla tanışan milli halterci Emrah Aydın (17), Haltere Sincan Yetiştirme Yurdu'nda başladığını söyledi. İki yıllık halter hayatını ulusal ve uluslararası madalyalarla süsleyen Aydın, sözlerine şöyle devam etti:"Haltere başladım beni kötü alışkanlıklarımdan kurtardı. Çevremi değiştirdi. Benim yaşadığım duyguyu arkadaşlarımda yaşasın isterim. Spor bizlere her şeyi kazandırır. Yeter ki verilen imkanları değerlendirelim. Onlarda kaliteli, karakterli ve özel bir insan olabilirler. Okulu bıraktıktan sonra haltere başlamıştım. Şimdi okulu öne çıkardım. Okumak istedikçe haltere sarıldım. Her şeyi Mustafa hocama borçluyum. O bizden biri oldu artık benden bir parça sanki. Çok çalışacağım ve dünyayı kaldıracağım, hedefim olimpiyatlarda ülkeme altın madalyalar kazandırmak.""HALTER AİLEM OLDU"8 aylık halter kariyerini madalyalarla dolduran Emircan Kedalı (16), bir yıl önce yurtta yaşamaya başladığını ifade ederek, "Annem beni terk edince, ben de yurda geldim" derken biraz zorlanıyor ama "Halter benim için çok güzel bir başlangıç oldu. Ailemden ayrılmıştım, halter bu boşluğu doldurdu benim için" diyerek gülümsüyor.9 yaşında yurtla tanışan İbrahim Acı ise (16), annesiyle konuşmadığını ama babasıyla görüştüğünü anlatarak, "2 kardeşim ve 1 ablam var. Onlar da yurtta kalıyorlar, yaşımız büyüdüğü için ayrı düştük" dedi. Acı, yurttaki arkadaşlarıyla birlikte halter yapacaklarına kimsenin inanmadığının altını çizerek, 'Bunlar halter yapamaz' dediler. Mustafa hoca bize inandı. Yaptık işte... Başardık... Arkadaşım Emrah gibi ben de milli takıma girmek istiyorum. Allah izin verirse Türkiye'ye başarı getireceğim. Hayatım halterle kurtulacak" diye konuştu."BABAM BENİ DESTEKLİYOR"Annesiyle babası ayrılınca hayatı değişen Furkan Yalnız (16), "6 yıl önce dayım beni yurda bıraktı. Babamla görüşüyorum, okula gitmeyince kızıyordu, şimdi halter yaptığım için bir şey demiyor. Destekliyor beni" derken yüzü gülüyor. Başta çok utandığı ve halter yapamayacağını düşündüğü için antrenmanlara katılmadığını belirten Yalnız, şöyle konuştu:"Mustafa hoca çok destek oldu. Halter artık hayatımdan bir parça olmaya başladı. Yapmayınca canım sıkılıyor. Artık sigara içmiyorum, okula gitmediğime pişman olmaya başladım. Babam, 'Bari halterle kurtar kendini, inanıyorum sana' dedi. Ben de kendime inanıyorum, var gücümle çalışıyorum. Hedefim olimpiyatlar."“HALTER HEP ÇAĞIRDI”"Haltere 2 yıl önce başladım. Ondan önce kaçaktım" diyen Mahsun Güneş (17), "4 yıl önce yurda yerleştim, yapamadım kaçtım. 1 yıl kadar sokaktaydım, arkadaş ortamı kötüydü, geri yurda döndüm. Şimdi çok mutluyum. İyi ki yurda dönmüşüm. Arkadaşlarımın arasında en ağır sıklette, +105 ve +94 kilo da yarıştığım için takımın kaptanıyım. Bu halter barına elini değdirdiğinde bırakamıyorsun. Vazgeçtiğim zamanlar oldu ama halter hep çağırdı" şeklinde konuştu. Başta halterin ne olduğunu bilmediğini anlatan Güneş, "En büyük istediğim olimpiyatlarda derece almak. Kendimi kurtarmak" dedi."ÖĞRETMEN OLACAĞIM"Halteri eline alalı daha bir kaç ay olmasına rağmen gelecek vadeden sporculardan Habib Erol (17), "3 yaşımda yurda verildim. Ablam var, bir süre onun yanında kaldıktan sonra yapamadım, tekrar yurda döndüm" dedi. Yüzmede Türkiye birinciliği olduğunu söyleyen Erol, "Halterde daha iyi yerlere geleceğimi düşündüm. Milli sporcu olursam, üniversitede okurum. Antrenör, beden eğitimi öğretmeni olabilirim" diye konuştu."SÖZ VERDİM BAŞARACAĞIM"Zor günler geçiren ama yıkılmayan Eyüp Halil İbrahim Lekesiz (17), ailesinden şiddet gördüğü için 8 yıl önce polisler tarafından yurda yerleştirildiğini söyledi. Arkadaşlarının halter yaptığını görünce heveslendiğini belirten Lekesiz, "Mustafa hocaya söz verdim. İnanıyorum, çalışacağım ve başarılarla süsleyeceğim hayatımı. Liseyi de bitireceğim" diyerek başarının sırrını çözmenin peşinde olduğunu ifade etti.BAŞARININ SIRRI MUSTAFA HOCAYurtta kalan gençlerin dilinden düşmeyen hocaları Mustafa Kavukçuoğlu, proje başladığında gençlerin çok yadırgadığını ve istemediğini belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü:"Zamanla bizi sevmeye başladılar. Onlardan biri olduk, bize inandılar. İki yıldır yurdun erkeklerine halteri öğretiyorum. Yurtlarda kalan çocuklara hem eğitim vermek hem de onları topluma en iyi şekilde kazandırmak adına yapılan bir proje. İlk yılında meyvelerini vermeye başladı. Çocuklarda ciddi şekilde değişiklikler oldu. Spor sayesinde kendilerine özgüveni gelişti. Milli takıma seçildiler. Türkiye'yi en iyi şekilde temsil ettiler, madalya kazandılar."