Ekonomik İşbirliği Teşkilatı Eğitim Enstitüsü Eğitim Bakanları düzeyindeki 1. Mütevelli Heyeti Toplantısı’na katılan Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer, gazetecilerin sorularını yanıtladı. “Samsun’da YGS stresine dayanamayıp kalp krizi geçiren öğrencinin hayatını kaybetmesini nasıl değerlendiriyorsunuz?” sorusu üzerine Dinçer, olaya çok üzüldüklerini ifade ederek, şöyle konuştu: “Çocukların böylesine gergin bir ortamda imtihana giriyor olması bizim sınav sistemlerini gözden geçirmemiz için de gerekçe oluşturuyor. Özellikle üniversitesi sınavlarının, biz yılda bir kere yapılıyor olmasının toplumda gerçekten büyük bir basınç ve gerilim yarattığı kanaatini taşıyoruz.
Bu sebeple üniversite sınavlarının yılda birden çok tekrarlanarak yapılabileceği bir ihtimal üzerinde de çalıştığımızı ifade etmeliyim. Özellikle YGS sınavının yılda en az üç ya da dört kez yapılması halinde bu gerginliğin ortadan kalkabileceğini düşünüyoruz. Bunun yapılıp yapılamayacağıyla ilgili altyapı çalışmaları var.”
Liseden sonra SBS olabilir
Başbakan Erdoğan’ın sınavlarla ilgili sözlerini kendileri için bir vizyon olarak ele aldıklarını söyleyen Bakan Dinçer, eğitim sisteminde sınavlara ihtiyaç duyulmayacak bir altyapıyı kurmanın zorunluluğuna işaret etti. Dinçer, ”Onun için de yoğun çaba sarf ediyoruz. Şunu belirtmeliyim aslında ’belki sınavlar kaldırılacak’ demek ifade olarak yanlış sonuç doğurabilir” dedi. Dinçer, sınavların öğrenci seçmeye yönelik yapılması hem sınav öncesinde hem de sınav sonrasındaki tüm eğitim sistemini belirleyici rol oynamasının iki önemli sorun olduğuna işaret ederek, şöyle devam etti:
“Bireylerin yetersizliklerini tamamlayacak bir sınav ve dershane anlayışından çok toplum davranışı haline dönüşmüş bir sınav anlayışı ortaya çıktı. Mesela biz lise eğitiminden sonra SBS sınavını yapmak gerektiği kanaatindeyiz. Ama bu sınav, öğrenci seçmek için değil. Eğitim sisteminin başarısını ölçmek, öğrencilerimizin sahip olması gereken bilgi ve yetenekleri kazanıp kazanmadıklarını görmek için yapılmalı. Çünkü bu eğitim sistemine feed-back sağlayacak. Dolayısıyla öğrenci seçme esaslı sınavlardan bahsederek, ’yapmayacağız’ demek daha doğru olabilir.” Bakan Dinçer, YGS öncesinde velilerin bilgisi dahilinde öğrencilerin 25 gün izinli sayılabildiği uygulamanın bu yıl da geçerli olup olmayacağı sorusunu şöyle yanıtladı: “Öğretmenlerimizin ve öğrencilerimizin sınıfta olabileceği her türlü tedbiri alacağım, bunun altını çizerek söylemek istiyorum. ”
İşte düşünülen yeni YGS sistemi
- YGS yılda 3 veya 4 kez yapılacak. Sınavlar birer veya ikişer hafta arayla olacak.
- Öğrenciler herhangi bir YGS’den “Randevu” alarak sınava girecek.
- 4 YGS’nin de zorluk dereceleri ve soru yapısı aynı olacak.
- Öğrenciler isterse 4 sınava da girecek, alacakları en yüksek puan kabul edilecek.
- Bir YGS’yi kaçıran öğrenci diğerine, onu dahi kaçırsa bir sonrakine girebilecek.
- YGS’deki soru içeriği ile ilgili çalışma sürüyor.
- İkinci aşama sınav LYS’ler için de benzeri sistem öngürülüyor. Ancak YÖK LYS’nin birden fazla yapılmasına sıcak bakmıyor. LYS’lerde de benzeri bir karar alınırsa 2 kere tekrar olacak.
- LYS’ler için öğrencinin ikisine de girip en yüksek puanı alması değil ikisinden birine girmesi üzerinde çalışılıyor. Öğrenci sadece gerekli bir neden sunabildiği zaman (Hastalık, kaza gibi) ilk sınavı kaçırsa bile ikincisine girebilecek.
- Sistemin 2013 yılında hayata geçirilmesi öngörülüyor
Sınav ücreti de dört katına çıkabilir
Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi (ÖSYM) kaynaklarından edindiğimiz bilgilere göre, kayıt aşaması, soruların hazırlanması, soru kitapçıklarının basımı, paketlenmesi ve ulaştırılması, adaylara belgelerin gönderilmesi gibi tüm bu organizasyonlar en az 3 aylık bir sürede gerçekleştirilebiliyor. Bunun yanında bağımsız bir kurum olan ÖSYM, sınavlarla ilgili tüm masraflarını adaylardan alıyor. Öyle ki, devletten tek kuruş almayan kurumda ÖSYM Başkanı dahil tüm çalışanların maaşları da adayların sınavlar için ödediği ücretler içerisinden karşılanıyor. Yılda en fazla 4 kez yapıldığında ise adayların her sınav için vereceği ücret 4 katına çıkacak.
Bu sistem Damla’yı yaşatabilirdi
Damla Orhan Samsun’da YGS’ye girmek için evde hazırlık yaptığı sırada geçirdiği kalp krizi sonucu hayatını kaybetti. Henüz 17 yaşındaki Damla gelinliğiyle toprağa verilirken arkadaşları bir gün sonra sınav sistemini protesto etmek için bir yürüyüş yapmıştı. Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer’in hazırlığının yapıldığını açıkladığı dört ayrı YGS sistemi Damla’yı genç yaşta hayattan koparmayabilirdi.