İSTANBUL,
Sınava hangi testten başlanacağı sorusunun öğrenciden öğrenciye değişen bir konu olduğunu dile getiren Murat Acet, “Öğrenciler bu durumu deneme sınavları ile keşfedip kendilerine bir yol haritası çizebilir. Sınavda başarılı olunan aynı zamanda öğrenciye puan getirisi fazla olan testten başlamak hem moral hem de doğru zaman kullanımı açısından büyük avantaj sağlayacaktır. Örneğin TM puan tercihleriyle yerleşmek isteyen bir öğrencinin matematik ya da Türkçe testleriyle başlaması, sonra sosyal testiyle devam ederek zaman durumuna göre fen testiyle sınavı sonlandırması oldukça makul görünmektedir" diye konuştu.
“SORULARI İYİ OKUYUN VE ANLAYIN, ÖNYARGILI OLMAYIN”
Soruları doğru okuyup anlamanın önemine dikkat çeken Acet, “Öğrenciler soru kökünde ne istendiğine dikkat etmeli. Olumlu-olumsuz, ulaşılır- ulaşılmaz, getirilir- getirilemez ifadelerini dikkate almalı ve kendilerini çözüme götürecek ipuçları ile vurguların altını çizmeli. Soruları daha iyi anlamak adına çok okuyarak zihni karıştırmak, hepsinden önemlisi soruları kendi mantık ve anlayışları çerçevesinde yorumlamak öğrenciyi çözümden ve doğru seçenekten uzaklaştırır” dedi. Birçok öğrencinin uzun soruları karmaşık ve zor olduğunu düşüncesiyle çözmediğini ya da bu sorular üzerinde çok zaman harcadıklarını belirten Acet, “Dikkatli bir okuma ve algılama ile birçok sorunun çözüm aşamaları oluşturulabilir ya da turlama tekniği yöntemiyle ikinci tura bırakılarak sınavın bütününe zarar vermesi engellenebilir. Bu konuyla ilgili son uyarımız aynı testlerde yer alan zorluk derecesi birbirinden farklı soruların puan getirisinin aynı olması” ifadelerinde bulundu.
“TURLAMA VE KODLAMA TEKNİĞİ KULLANIN”
YGS’de istenen sonuçları elde etmek için iyi bir taktik belirlenmesi gerektiğini vurgulayan Acet konuşmasına şöyle devam etti:
“Turlama tekniği, normal ve kolay soruların çözülerek testlerin tamamlanması; zor ve çok zor soruların ikinci tura bırakılmasına dayanır. Teknik iyi uygulanırsa sınavın yüzde 75’e yakın kısmı, doğru zaman kullanımı yardımıyla üst performansla tamamlanabilir. Ancak bu performansın cevap kâğıdına da doğru kodlanması hayati önem taşımaktadır. Bu konuda öncelikle bilgi düzeyi ve sorunun zorluk derecesi ne olursa olsun tüm seçenekleri okumadan ve cevaptan emin olmadan işaretleme yapılmamalı. Cevap kağıdına işaretleme konusunda gruplama mantığını kullanılabilir. Her cevabın tek tek optiğe işaretlenmesinde dikkat dağılabilir, zaman kaybı yaşanabilir. Bunun yerine belirli sayıda ya da sayfa bitimlerinde cevapları optiğe işaretlemek hem kısa molalar sağlar hem de yaşanması olası zaman kayıplarının önüne geçer. ”
“YAPAMAZSAM KORKUSUNU AŞIN”
Öğrencilerin sınav süresince bazen ritimlerinin düştüğüne, dikkatlerinin dağılarak zorlandıkları anlar olabileceğine de dikkat çeken Acet, sınavı bir futbol karşılaşmasına benzeterek 90 dakika boyunca aynı performansla koşmanın mümkün olmayacağını söyledi. Acet bu tip durumlar için küçük ipuçları verdi. Sınavın, zeka ve kişiliği değil belirli zamanlarda edinilen yetenek, bilgi ve çalışma alışkanlıklarını ölçtüğünün akıldan çıkarılmaması gerektiğini belirten Acet, “Öğrenciler amaçlarına ulaşmak için yarışın devam ettiğini ve hiçbir şey için geç kalınmadığını bilmeli. Sınav anında yorulan ve gerilen bedenlerini rahatlatmak için kısa molalar vermeliler, özellikle testler arasındaki geçişlerde gözleri dinlendirmek, duruşu düzeltmek, kol ve bacak kaslarının rahatlaması için küçük egzersizler yapmak iyi gelecektir. Stres anındaki telaşlanma ve gerginliği gidermenin en etkili yollarından biri de doğru nefes almaktır. Burundan alıp ağızdan vererek tekrar edilecek nefes egzersizleri bedensel ritmin yeniden bulunmasını sağlayacaktır” diye konuştu.
(FOTOĞRAF)
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz