Ankara Barosuna kayıtlı avukat Bilal Kolbüken, Danıştayın, YGS'nin iptali istemiyle açılan davada görevsizlik kararı vererek, dosyayı Ankara İdare Mahkemesine gönderme kararına rağmen, sınavın ve adaya özgü soru kitapçığına ilişkin sınav yönergesinin yürütmesinin durdurulması ve iptali için Danıştayda dava açtı.
Kolbüken, dava dilekçesinde, ''ÖSYM'nin 'Adaya Özgü Soru Kitapçığı'na ilişkin sınav yönergesinin, düzenleyici işlem niteliğinde olduğunu'' savunarak, ''yönergenin ve sınavın iptali konusunda ilk derece mahkemesi sıfatıyla davanın Danıştayda açılması gerektiğini'' savundu.
Avukat Kolbüken'in, Çankaya Atatürk Lisesinden 2009'da mezun olan ve 27 Mart 2011'deki YGS'ye giren müvekkili O.K.Ö. adına açtığı davanın dilekçesinde, 2575 sayılı Danıştay Kanunu uyarınca, idari işlemin düzenleyici nitelikte olmasının, ''ilk derece mahkemesi'' sıfatıyla Danıştayda dava görülebilmesinin ilk koşulunu oluşturduğu belirtildi.
''ÖSYM'nin 'Adaya Özgü Soru Kitapçığı'na ilişkin sınav yönergesinin, hukuk düzeninde değişiklik meydana getirmesi, kural koyması, ülke çapında uygulanması ve sınava giren tüm öğrencileri bağlayıcı olması nedeniyle düzenleyici işlem niteliği taşıdığı'' savunulan dilekçede, ÖSYM yetkililerinin açıklamalarına göre, her aday için ayrı kitapçık hazırlandığının değerlendirildiği ifade edildi. Dilekçede, şöyle denildi:
''Burada açıkça yanıtlanması gereken soru şudur: Acaba, farklı kitapçıklar ve şıklandırma eğitim tekniği açısından uygun mudur, değil midir? Bu uygulama bir eşitsizlik yaratıyor olabilir mi? Bir öğrenciye kolay bir soruyla, diğerine zor soruyla; yanıtların bir öğrenciye doğrusal akan şıklarla diğerine karışık şıklı gelmesi eşitlik ilkesini bozmaz mı ve sınav tekniğine aykırı değil midir? Davalı idarenin söz konusu sınav yönergesinin ve her adaya ayrı kitapçık uygulamasının bu yönüyle mahkemenizce değerlendirilmesi ve eşitlik ilkesini ihlal ettiğinin anlaşılması halinde, elbette yönergenin de, bu yönergeye dayanılarak gerçekleştirilen sınavın da iptali gerekmektedir.''
Tüm bir ülkenin geleceğini etkileyen böyle önemli bir sınava ilişkin yönergenin ve sınavın kusursuz, şeffaf, adil, eşit ve güvenilir olmasının, hiçbir kuşkuya yer bırakmamasının önemi belirtilen dilekçede, ''YGS'nin dayanağı olan 10 Mart 2011 tarihli ÖSYM Sınav Uygulama Yönergesi'ndeki 'Soru Kitapçığı/Cevap Kağıdı' başlıklı düzenlemenin ve bu yönergeye dayanılarak gerçekleştirilen 27 Mart 2011 tarihli YGS Sınavının yürütmesinin durdurulması ve iptali'' istendi.
DANIŞTAYIN GÖREVSİZLİK KARARI
Danıştay, 27 Mart 2011'de yapılan YGS'nin iptali istemiyle daha önce açılan davada, görevsizlik kararı vererek, dosyayı Ankara İdare Mahkemesine göndermişti. Danıştay 8. Dairesinin görevsizlik kararında, ''söz konusu sınavın düzenleyici işlem niteliğinde olmadığı'' belirtilmişti.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz