YURTHABER

Bize Ulaşın BİZE ULAŞIN

Yılbaşı Gecesi Eğlencesi “Elfene”

Ben Ahıska kültürüyle yetiştirilmiş birisiyim. Atalarımız at sırtından inmemişlerse...

Yılbaşı Gecesi Eğlencesi “Elfene”

Ben Ahıska kültürüyle yetiştirilmiş birisiyim. Atalarımız at sırtından inmemişlerse de özellikle babalarımızda itibaren bu at binme yeteneği, geleneği ve ihtiyacı ortadan kalkmıştır. O yörede at yetiştirmek ve beslemek tarihe karışmıştır. Tıpkı çoban köpeği beslemek gibi.

Ahıska yöresi Osmanlı İmparatorluğu ile Çarlık Rusyası arasında sık sık el değiştirmiş bir bölgedir. Bu el değiştirme, birlikte yaşama ve Rus idarecilerle birlikte bize ait olmayan kültürler içimize girmeyi başarmış ve bizim kültürümüz gibi gözükmüşlerdir. Yeni nesil bunların ne olduğunu bilmeden de kabullenmişlerdir.

“Elfene” dediğimiz kutlamalar da bunlardan birisidir. “Elfene” o yörede yaşayan Hrıstiyanların yılbaşı akşamı yaptığı, kutladığı eğlencenin adıdır. Ama bizler bunun ne manaya geldiğini bilmeden çocukluğumuzda bu geceleri beklerdik. O akşama yaşlılarımız tepki gösterseler de “günah” diye düşünseler de biz çocuklar kendi hazırlıklarımızı yaparak kutlardık. Ailelerimiz de buna bir nevi göz yumarlardı. Şimdi anlıyorum ki keşke buna müsaade etmeselerdi.

Elfene akşamı hazırlıkları yaparken paramız olmadığından annelerimizden yumurta alarak aldığımız yumurtaları bakkala götürür ve yumurta karşılığı bisküvi ve gofret alırdık. Zar zor olarak da olsa birimizin ailesinden izin alır ve o arkadaşımızın evinde toplanırdık. Gece yarısına kadar konuşur, köy oyunları oynardık. Ailelerden birinden izin almak kolay olmayan bir durumdu. Zaten mali durumları iyi olmayan aileye külfet getiren bir izin olurdu. İlk başta ben köyümüzde kimsenin iki sobası olduğunu hatırlamıyorum. İkincisi ise toplandığımız ailenin evindeki ısınma meselesi. Bizler yine ailelerimizden üç beş tezek alarak o eve götürür ve masrafı ortak üstlenmeye çalışırdık. Tüm gece boyunca yapabildiğimiz bir kaç bisküvi yemek, isli bir çaydanlıkta çay demleyip çay içmekti. Giderken arkadaşlarımızdan birisi demleyebileceğimiz kadar çay, bir diğeri şekeri getirirdi. Şekerler Erzurum Şekeri dediğimiz sert şekerlerdi ve kıtlama dediğimiz yöntemle içerdik. Yılbaşı gecesi eğlencesinin adıydı Elfene…

Yabancılardan başka dinlerden bizim eğlence dünyamıza dolaylı sokulmuş bir eğlence…

O gece eğlenmekle bitmiyordu ve ertesi gün yani 1 Ocak’ta hiç kimse başkasının evine gitmezdi. Gitmeyişlerinin sebebi ise o yıl içerisinde yaşanacak olumsuzluklar, felaketler o eve ilk giden kişinin uğursuzluğundan bilinirdi. Dolayısıyla hayati durumlar hariç hiç kimse, hiç bir aile diğer bir ailenin evine ziyarete gitmezdi. Gitmek zorunda kalanları ağırlayan ev sahipleri ise yine o uğursuzluğu bozsun diye gelen kişinin oturacağı minderin altına yumurta başta olmak üzere başka şeyler koyarlardı. Bunun uğursuzluğu kaldıracağına inanılırdı.

Sonradan okuduğum kaynaklardan öğrendiğime göre bu bir Hristiyan inanışıydı. Bizler de bilmeden bu inanışı yaşatmaya çalışıyorduk. İşte sık sık el değiştiren toprakların başka kültürlerden etkileşimlerinin en bariz örneği.

Keşke çocuklarımızı daha bilinçli yetiştirerek geleceğimizi inşa edebilsek

Bekir Kale Ahıskalı

Geleceği İnşa Etmek-19

3 Ocak 2012

Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz

En Çok Aranan Haberler