Yılda "150 bin çocuk prematüre" olarak doğuyor
İSTANBUL (ANKA)- El Bebek Gül Bebek Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Dr. Gülnihal Şarman, Türkiye'de yılda 150 bin çocuğun prematüre olarak dünyaya geldiğini ve bu bebeklerden 60 binin ileri derecede prematüre kategorisine girdiğini söyledi.
El Bebek Gül Bebek Derneği, Ankara'daki Dr. Zekai Tahir Burak Kadın Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde 27 bebeğin hastane enfeksiyonu nedeniyle öldüğü haberleri üzerine Türkiye'de doğan prematüre bebek sayısına ve bu bebeklerin bakım koşullarına dikkat çekmek için bir açıklama yaptı. Dernek Yönetim Kurulu Üyesi Dr. Gülnihal Şarman, Türkiye'de yılda 150 bin çocuğun prematüre olarak dünyaya geldiğini ve bu bebeklerden 60 binin ilerici derecede prematüre kategorisine girdiğini söyledi.
Günümüzde tüp bebek olanaklarının artmasıyla da hızla yükseliş gösteren prematüre doğumlarda bebeklerin bakımının itina istediğini belirten Şarman, "Ülkemizdeki hastanelerde ne yazık ki yataklar efektif kullanılamıyor, yoğun bakım yatağı olan hastanelerde hastane her branşında sosyal sigortalar kurumu ile anlaşmalı değilse kuvözler boş kalıyor" diye konuştu.
Prematüre doğumlarda olmazsa olmaz koşulların, "bir hemşirenin en fazla 3 bebeğin bakımını üstlenmesi, tek kullanımlık ve steril malzemelerin kullanılması, özellikle ileri derece prematüre bebeklerin iyi donanımlı hastanelerde bakılması gerekliliği" olarak sıralayan Dr. Şarman, bebeklerin bu koşullarda itina ile bakılmaması halinde çok hassas olan yaşamlarının tehlikeye girdiğini belirtti. Şarman, yılda 500 çocuğun lösemi ile savaşmasına karşılık 150.000 bebeğin prematürelik ile savaştığının da altını çizdi.
-DESTEK MERKEZLERİ KURULMALI-
Dr. Şarman, ayrıca erken doğum tehdidi altındaki ailelerin sağlıklı bir şekilde merkezlere yönlendirilmesi için her ilde destek merkezlerinin kurulmasının gerektiğini vurgulayarak, bebeğin ve annenin sağlığı için oldukça önem taşıyan transferlerin planlı bir şekilde yapılması gerektiğini de belirtti. Prematürelikle savaşmak için, prematüre bebekleri veri tabanının oluşturularak ölüm ve yaşamsal sakatlıkları sayılarının ortaya çıkarılmasının da hayati önem taşıdığını sözlerine ekledi.
