HABER

Yıldırım, canlı yayında

AK Parti İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Binali Yıldırım: (2) - "Küresel krizde biz çok az etkilendik. Daha sonra 17-25 Aralık, Gezi olayları, 15 Temmuz'da düşünün, hemen sonra biz yüzde 4 küçüldük ama çok hızlı toparladık ve 2017'yi yüzde 7,4'le büyümeyle kapattık. 2018'de bir sıkıntı yaşadık, şimdi bir dengeleme sürecindeyiz ekonomide. Bunu da atlatacağız ve tekrar güzel günleri birlikte yaşayacağız"

İSTANBUL (AA) - AK Parti İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Binali Yıldırım, "Küresel krizde biz çok az etkilendik. Daha sonra 17-25 Aralık, Gezi olayları, 15 Temmuz'da düşünün, hemen sonra biz yüzde 4 küçüldük ama çok hızlı toparladık ve 2017'yi yüzde 7,4'le büyümeyle kapattık. 2018'de bir sıkıntı yaşadık, şimdi bir dengeleme sürecindeyiz ekonomide. Bunu da atlatacağız ve tekrar güzel günleri birlikte yaşayacağız." dedi.

Yıldırım, NTV'de yayınlanan "Adaylar NTV'de" programında yaptığı konuşmada, karamsar bir tutumun, karamsar bir tablonun İstanbul'a da, Türkiye'ye de hiçbir yararının olmadığını söyledi.

Dünyada 2008 yılında ayarının bozulduğunu ifade eden Yıldırım, "Bir küresel kriz başladı. Amerika da başladı, bütün dünyaya yayıldı, hala devam ediyor. 10 yıldır dünyada ekonomi büyümüyor. Nüfus artmaya devam ediyor, ihtiyaçlar artmaya devam ediyor ama dünya ekonomisi 80 trilyon dolara çakıldı, kaldı. Yüzde 3'ün altında büyümeler gerçekleşiyor. Yüzde 3'ün altında büyümeler demek dünya küçülüyor... Enflasyonu, iş taleplerini dikkate aldığınızda büyük bir sorunla karşı karşıyayız. Tabii Türkiye bu sorundan bağımsız değil. Türkiye de dünyaya açık ekonomisiyle rahmetli (Turgut) Özal'dan beri her yönüyle şeffaf, ekonomisi dünyaya açık, ekonomik gelişmelerden etkilenen bir ülke. O bakımdan bizim mutlaka geleceğe yönelik daha toparlayacağı, daha olumlu mesajlar vermek mecburiyetimiz var." diye konuştu.

İnsanları bir hayal dünyasına sürüklemek anlamında söylemediğini ifade eden Yıldırım, şöyle konuştu:

"Çünkü bu sıkıntıları biz yaşadık, geçmişte de yaşadık. Küresel krizde biz çok az etkilendik. Daha sonra 17-25 Aralık, Gezi olayları, 15 Temmuz'da düşünün, hemen sonra biz yüzde 4 küçüldük ama çok hızlı toparladık ve 2017'yi yüzde 7,4'le büyümeyle kapattık. 2018'de bir sıkıntı yaşadık, şimdi bir dengeleme sürecindeyiz ekonomide. Bunu da atlatacağız ve tekrar güzel günleri birlikte yaşayacağız."

İstanbul'da yerel yönetimlerde 1994 yılından itibaren adı AK Parti değil ama AK Parti düşüncesinin iktidar olduğunu belirten Yıldırım, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın belediye başkanlığıyla iktidarın başladığını ve şu anda da devam ettiğini hatırlattı.

İstanbul'da yapılaşmayı, imarı dengeli yapamadıklarını ve şehrin dokusunun zaman zaman dikey yapılaşmayla bozulduğunu, bu konunun da gündem olduğunu anlatan Yıldırım, 1999 yılındaki depremden sonraki dönüşüm konusunda da geç kalındığını söyledi.

Dönüşümün hemen yapılması gerektiğini belirten Yıldırım, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Öncelikli işlerimizden bir tanesi bu. Yine depremle ilgili biliyor musunuz İstanbul'da büyük bir depremde insanları toplayacağımız emniyetli alan yok. Bazı ilçelerde hiç yok. Şu anda İstanbul'un içinde bulunan parkların tamamını kullansak, boş alanların tamamını kullansak yarısını ancak topluyoruz. Diğer yarısını toplayacağımız güvenli alan yok. Demek ki depremle ilgili iki tane önemli konu var. Birincisi; dönüşüm, ikincisi; tehlike anında insanları toplayacağımız alanlar."

İstanbul'a belediye başkanı seçilmesi durumunda imar kirliliğiyle ilgili yapacağı çalışmalara değinen Yıldırım, belediye meclisinde plan, tadilat dosyalarının gündemin birinci maddesi olmayacağını, imar, revizyon dosyalarının meclis gündemlerinin ana konusu olmayacağını kaydetti.

Ismarlama, sipariş üzerine imar planı olmayacağını, şehirciliği esas alan, ada, mahalle, ilçe bazında dönüşümler olacağını anlatan Yıldırım, imar barışı konusuna değinerek, şunları anlattı:

"Türkiye'nin bir problemi var. İzmir'de binaların 62'si imar mevzuatına aykırı, ya imarı yok ya verilen imar hakkına aykırı yapılaşmalar var, eklentiler var, imar değişiklikleri var işlenmemiş veya çok sağlıksız dayanıksız yapılar var. Benzer İstanbul'da da var. Türkiye'nin her tarafında var. Mülkiyet problemleri var. Devletin arazisine, vakıf arazisine, üçüncü şahısların özel mülkiyetine yapılmış. Bunlar 40 senedir devam eden, hep ötelenmiş bir problem. Yani sorunları torunlara havale ederek bugünlere gelmiş."

"Bu fiili durumu biz gördük, artık bunu kabul ediyoruz. Bundan sonra ne yapacaksınız. Sen bu fiili durumu eğer hukuki hale getirmek istiyorsan, bu binaları yenileyeceksen, kural neyse ona göre yenileyeceksin, kafana göre yenileyemezsin." diyen Yıldırım, konuşmasına şöyle devam etti:

"Teknik olarak burada yenileme ihtiyacı varsa buna da itiraz edemeyecek, getirdiğimiz budur. Yani bu bir imar hakkı falan vermiyor, sadece bu mülkiyetten, imar uygulaması olmamasından kaynaklanan ciddi sorun var. Doğal gaz, elektrik bağlayamıyor, malın tapusu yok, kendisini mal sahibi hissedemiyor. Bunları kaldırdık, rahatlattık. Bundan sonrası modern şehircilik anlayışına göre kademe kademe değişim yapılacak."

Depremsel değişimin ve yerinde dönüşümün olacağını ifade eden Yıldırım, imar yetki alanlarının yeniden tanımlanması gerektiğini belirtti.

(Sürecek)

En Çok Aranan Haberler