HABER

Yıldırım: Hollanda, konsolos gözaltısı için özür diledi

İçerik devam ediyor
İçerik devam ediyor

Başbakan Binali Yıldırım, katıldığı programda Hollanda Başbakanı'nın yemek teklif ettiği söyledi. Yıldırım ayrıca, Hollanda'nın, konsolos gözaltısı için özür dilediğini belirtti.

AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Binali Yıldırım; Habertürk'te Veyis Ateş, Muharrem Sarıkaya ve Sevilay Yılman'ın sorularını yanıtladı.

Yıldırım'ın konuşmasından satır başları:

Tabi Avrupa ülkeleri ile bugünlerde ilişkilerimizde sıkıntı var. Özellikle de halk oyalamsı kampnya sürecinde bu belirgin hale geldi. Avrupa'nın belli başlı ülkelerinde seçimler var. Onlarında bu sürece olumsuz katkısı oluyor. Avrupa'da son yıllarda İslam korkusu, ırkçı söylemler ve milliyetçilik akımlar zemin kazanıyor. Bu da merkez siyaseti tehdit ediyor.

"İLİŞKİLERİ GERMENİN AVRUPA'YA ZARARI OLUR"

Burada Türkiye bulunmaz bir malzeme. Bizim 5 milyonun üzerinde soydaşımız var. Bizim duruşumuz çok net. Diyoruz siz gelecek vizyonunuz gözden geçirin. İngiltere'nin ayrılma kararı AB'nin artık bir bürokrasi devleti olduğunu büyümenin gerçekleşmediğini refah endişesini arttığını bundan dolayı içe kapanma var. Avrupa'nın vicdanı olan bir kitle var. bunların sesi çıkmıyor. Marjinal siyasetin içinde olan partiler var. Onlar bizi hedef alıyor. Avrupa ülkelerini bize bağlayan en önemli varlık bizim soydaşlarımızdır. İlişkileri germenin bize faydası olmaz Avrupa'ya zararı olur.

HOLLANDA İLE DİPLOMATİK KRİZ

"Dışişleri Bakanımızın uçağını indirilmemesi yapılan en büyük ayıptır. Aile Bakanımıza yapılan iş kontrolden çıkarmıştır. Fiili durumun karşılığı verilecektir. Bu konuda özür ve bu işe sebep olanlara hesap sorulması, vatandaşlarımıza yapılan şiddet mağdurlarına haklarının iade edilmesi. Büyük elçilerin gelmesini istemiyoruz dedik. Uçuş iznini iptali en büyük yanlıştır. Bunlar alınabilecek hemen tedbirlerdir.. Bundan sonrası izlenecek zamanı gelince yapılacaktır. Tamamen ilişkileri kesmek değildir."

HOLLANDA BAŞBAKANI YEMEK TEKLİFİNDE BULUNDU

"Biz açıklama yapmadan görüşmeyi talep ettik. Görüştük. Görüşme tamamen işi yanlış olduğu ve düzeltilmesi gerektiği ile ilgiliydi. Biz bu noktaya gelmesini istemiyoruz. İşin sonunda da bir oturalım yemek yiyelim dediler. Biz de herhangi bir karşılık vermedik. Konuşma tonumuzdan öyle bir teklifte bulundular. Oradan yaşanan olayın sıkıntısı ile sesimizi yükselttik. Büyükelçimiz burada gitmeyecek.

"KONSOLOS GÖZALTINA ALINDIĞI İÇİN ÖZÜR DİLENDİ"

Bunun yanlışlıkla olduğunu söyledikler. AİHM'e gitmek için iç hukuk yollarını tüketmek gerek. Bana verilen bilgiye göre oradaki mağdurlar hak arayacak sonra AİHM'e gidecek. Dolayısıyla başka yollarda çalışacak. Viyana Sözleşmesi, seyahat serbestisi, kendi konsolosluğumuzun kendi toprağımız olması bütün bunlar hukuki açıdan incelenecek ve takip yapılacak.. Konsolos gözaltına alındığı için özür dilendi.

Oradaki sivillerin bu işte aşırı sağ söylemlerin etkisinde kalınarak böyle kararlar alınıyor bunlar barışa katkısı olmaz. İç huzursuzluklara artırır ciddi bir bedeli olur. Bu karara içeride olabilecek sonuçların nereye varacağını görmeyebilirler. Ben burada bir gerçeği ifade ediyorum. Türkiye'nin üstlendiği rolü dikkate alınca Avrupa'nın hangi tehditlerle karşı karşıya olduklarını düşünmelerini istiyoruz.

ALMANYA İLE İLİŞKİLER

Bunları onlar düşünecek top onlarda bu konuda bizden isteyecekleri bir şey yok. Biz açık ve net bir tavır izliyoruz. Avrupa değerleri diye ağızlarından düşürmedikleri bu kavramın boşaltıldığını görüyoruz. Avrupa değerleri demokrasi, ifade özgürlüğü hani bunlar. Türkiye ile ilişkileri yeniden gözden geçirecekler.

"BU TELKİNLER TERS TEPER"

Venedik Komisyonunu kararı tamamen siyasi. Herkes haddini bilsin. Avrupa 'Hayır'cılarla aynı şarkıyı söylüyor. Türkiye'nin seçimi size mi kaldı? FETÖ, PKK'nın iletişim ağları çok sıkı çalışıyor bu ülkelerin kamuoyunu etkiliyorlar. Türkiye ile ilgili olumlu bir haber yok. Ama işlerine gelmiyor. İsviçre'de Blick diye gazete Türkiye ile ilgili manşet atmış Erdoğan'ın diktatörlüğüne hayır diye. Bizim milletimiz basiretli neye karar vereceğini bilir. Bu telkinler ters teper.

"SENARYOYA İHTİYACIMIZ YOK"

Bizim böyle bir senaryoya ihtiyacımız yok. 16 Nisan'da ülkemizin en güzel kararı vereceğine eminiz. Olumlu olumsuz tarafları değerlendirilecek. Ancak bu durum yutkunup sineye çekilecek bir olay değildir. Bizim vatandaşımız şunu mu düşünsün, Batılılar istemiyor biz bu işten vazgeçelim. Bunu onuruna, kimliğine hakaret sayar. Türkiye'nin en önemli cevheri özgürlüğüne düşkün olması. Türkiye en kötü şartlarda bile etkin bir ülkedir. Zaten böyle olduğu için gürültü fazla oluyor. Burada tabi bir takım sorunları beraberinde getiriyor.

YILDIRIM'DAN KILIÇDAROĞLU'NA YANIT

Gelecek ülkemizin geleceği, gençlerimizin geleceği Binali Yıldırım'ın geleceğinden önemli. İnsanlar fani. Kılıçdaroğlu beni düşüneceğine milleti düşünsün, çalışsın. Benim tavsiyem ona 'Evet' demesidir. Çünkü bu Kılıçdaroğlu bizim bu anayasa değişikliği ile ilgili anlatamadığımız şeyleri iyi anlattı. Aslında o her şeyi özetledi. Onun yardımcısı çıktı dedik biz anayasa tersinden okuyoruz.

TEK ADAM İDDİALARI

"İki tane mi cumhurbaşkanı seçeceğiz, tek adam seçeceğiz. Kılıçdaroğlu HDP ile çok haşır neşir olunca eş başkanlığa taktı kafayı. Mutlaka tek adam olacak ama arkasında millet olacak. Sandık geldi geldi, sandık gitti gitti. Onun kafasındaki diktatör ama diktatör seçimler gelmez. Padişahlık bitti. Bütün süreçlerde seçim var. 1950'den sonra Türkiye'de terleyerek yarışarak herkes iş başına geldi. Sayın Kılıçdaroğlu'nun bu sistem yürürlüğe girdikten sonra cumhurbaşkanlığı için bir fırsat doğdu. Biraz daha gayret etse buna Evet diyebilir. Neticede ona da bir fırsat doğuyor. Kılıçdaroğlu durmadan kafa karışıklığı değişti. Çatıyor, sonra yumuşuyor. Kim akıl veriyorsa ona. Bir takım taktiklerle telkinlerle kampanya yaparsanız vatandaş sizin evvelki dönemlerinize bakar. Kılıçdaroğlu yeni yeni yöntemler meraklısı ise bir sosyal medyada bir kanal açsın orada videolar çekip yayınlasın bu da etkili olabilir. Tavsiye ediyorum. Gerçi genç kuşakların işi ama öğrenmenin yaşı yok. Vatandaş tercihi nasıl yapacak onu kararını ben veremem. 14-15 yıllık geçmişimiz bir katkısı olacağı gibi gelecek vizyonumuzun bu sistem değişikliğini ülkemize milletimize sağlayacağı faydaları da dikkate alacağı bellidir. Geçmiş geleceğin ispatıdır."

'EVET' ÇIKARSA YENİ SİSTEME NE ZAMAN GEÇİLECEK?

Kararsızların izin karşımızda olduğunu belirtmek doğru değil. Ancak gün yaklaştıkça kararsızlık karara dönüşür. Günden güne değişiyor. Dolayısıyla kararsızların yönde karar vereceği yönünde endişemiz yok. Görevimizi anlatmaktır. Başından beri Ulaştırma Bakanlığı olarak görev yaptık. Biz bir ekibiz bir kişinin başarısı değil. Biz o ekibin başındaydık bizim başımızda Cumhurbaşkanımız vardı. Onun iradesi vardır. Bizde bir ayrım yoktur. Takımız. Başarı da başarısızlıkta müşterektir.

18 madde değişiyor. 18 maddenin bir maddesinde Cumhurbaşkanımızı partisi ile ilişkisi kaldırılır hükmü hemen yürürlüğe giriyor. Bu hemen kabul edildikten sonra yürürlüğe giriyor. Bu zaten partisi ile ilişkilendirmek ayrı bir şey. Şu anda nasıl tenkit ediliyor. Hala partinizle ilişkiniz var. 1 ay içerisinde HSYK yürürlüğe girecek. Orada 22 üyeden 13'e düşüyor.

"MİLLETİN SEÇTİĞİNE KİM DİKTATÖR DİYEBİLİR?"

Bugün yaşanan sorunlar gideriliyor. Bu vesayetçi bir anlayıştır bu değişecek. Tek vesayet makamı var. Millet. Millet yetkiyi verecek. 2 sefer ama 3. yok yeter. Bitti. Nerede diktatörlük. Milletin seçtiğine kim diktatör diyebilir? Cumhurbaşkanı halk oylaması yapılınca Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan bu sistemle seçilmiş olmuyor 1982 anayasası ile değil. Bu sistem yapılacak ilk genel seçim. 3 Kasım. Milletvekili seçimi ile cumhurbaşkanlığı sçeimi birleştiriliyor. 16 Nisan'da kabul edilirse bu sistem devreye girecek. Mümkün değil hemen 17'sinde geçmek.

EYALETLERE BÖLÜNECEK İDDİASI

Bu yersiz bir korku. Türkiye'nin üniter devlet yapısını değiştirecek hiçbir şey yok. Kasıtlı olarak ortay atılan bir iddiadır. anayasanın ilk 4 maddeyi okumadıkları belli. Bu maddeler hiçbir şekilde el sürülmedi. Üniter devlet yapısı aynen korunuyor. Bu bir sistem değişikliğidir. Eyalet sistemi apayrı bir şey. Bambaşka bir iştir. Türkiye'de tartışmaya açmak bile akla ziyan bir iştir. MHP ile biz bunu hazırladık. Diyelim bizim hakkımızda düşünülüyorsa da bile MHP'nin varlık sebebi Türkiye'nin üniter yapısının korunması. Bunların gerçeklerle alakası yok. Rejim değişiyor dediler tutmadı. Eyalet sistemi dediler tutmadı.

TERÖRLE MÜCADELEDE SON DURUM

Ciddi anlamda anayasa değişikliğine bu bölgeden destek geldi. Terör örgütünün çukur siyaseti bölgenin gelişmesinin geciktirilmesi ne anlama geldiğini orada insanlar çoktan anladı. Biz orada o kadar önemli projeler yapıyoruz ki. Oradaki belediyeler vatandaşın ihtiyacını karşılamak yerine terör örgütlerine destek vermeye başladılar. Bu apaçık ortada. Buna son vermek için de biz görevlendirmeye gittik. Ay yıldızlı bayrağımız hepimizin ortak değeri. Burada ayrıştığımız bir şey yok. Güneydoğu'da bayrağa olan saygıyı gördüm. Çözüm süreci terör örgütünün faaliyetlerini sonlandırması ve buralardan defolup gitmesidir. Bunun başka yolu yok. Bölgesel kalkınmada maalesef bölgesel farklılıkların yaşanmasına bile neden oluyorlar. havaalanı yapıyorsun şantiyeyi yakıyor. Çalışanları kaçırıyor. Önemli olan süreklilik arz eden düşüncemizdir. Çözüm süreci bir fırsattı ama o fırsatı teptiler. O sürece ihanet ettiler.

"HAYIR DİYENLERİ TERÖR ÖRGÜTLERİ İLE İLİŞKİLENDİRMEK HADDİMİZE DEĞİL"

Böyle anlaşılıyorsa bunu düzeltmek lazım. Bizim dediğimiz şu. FETÖ kendini parçalarcasına hayır kampanyası yapıyor. PKK yine aynı şekilde. Biz de diyoruz ki terör örgütleri bunu yapıyorsa evet demenin milletimiz için büyük faydası var. Hayır diyenleri terör örgütleri ile ilişkilendirmek bizim haddimize değil. Biz bir hakikati ortaya koymaya çalıştık. Hayır kampanyasını bu kadar canla başla yapıyolarsa biz bunları sevindirmeyelim ve evet diyelim

"CHP'NİN SORUMSUZ MUHALEFET ANLAYIŞININ YANSIMASI"

Bu seçim bildirgesinin ana omurgasını gençler oluşturuyor. Gençlerimiz bugünün ortakları yarının umududur. Bu gençleri baş tacı yapacağız. Peki size ne vaat ediyorsunuz? Sizden sadece siyasete girmenizi istiyorum." Bunu söyleyen Kılıçdaroğlu. Kılıçdaroğlu şimdi ne diyor. 18-25 yaş arasında 8 milyon genç var. Diyor ki askerlikten muaf olacaklar. iki yıl çalışıp ömür boyu emekli olacaklar. kendi çocuklarına ikbal sağlamaya çalıyorlar. Kusura bakmayın ama bu millet bunları görecektir. Bu CHP'nin sorumsuz muhalefet anlayışının yansıması. Seçme yaşının 25'e oradan 18'e biz düşürdük. Kaldı ki bu 18 yaş değil. 18'i bitirecek 25'e kadar. 18 yaşında ehliyet veriyoruz ama araba kullanamazsın diyoruz. Evleniyorsun, ailenle ayrı yaşıyorsun ama seçilmeye gelince yok. Sanki hepsi 18 yaşında olacak, Kılıçdaroğlu dışarıda kalacak. Bırak gençler girsin siyasete kardeşim. Böyle bir mantık olamaz.

"TORUNLARIM BENİ HAYATA DÖNDÜRÜYOR"

Torunlara fazla vakit ayırmayı emeklilik gibi algılamak yanlış olur. Onlar beni hayata döndürüyor. Bütün sinirlerimi alıyor. Ancak şuan çok görüşemiyorum. İnsanoğlu için emeklilik diye bir şey olamaz. Şartlar, kader çizginizde ne varsa onu yaşayacaksınız. Kılıçdaroğlu'nun 'kendi çocukları' söylemi çok çiğ bir söylem. Siyaset dışı bir şey yapma imkanım olsa herhalde çok seyahat ederdim. Ülkemde gidecek çok yerler var. Vatandaşımın içinde olmayı çok seviyorum. Bir yere gidip selam verip oturmayı çok seviyorum ama şuan öyle bir imkanım yok. Denetimli serbestliğe bağlı mahkumlar gibiyiz. Köyümü çok severim. Yılda bir iki sefer çocukluğumun geçtiği yerlere gidip anılarımı hatırlarım. Genç yaşta ağır sorumluluklar aldık. Hayatı hep bir şeyi başarmak olarak gördük. Böyle bir hizmetin bir aracı bir parçası olmaktan her zaman mutluluk duydum ama kibirlenmek gururlanmak havasına girmedim, girmemde.

SURİYE'DE SON DURUM

Münbiç biliyorsunuz ABD eski yönetimi burayı DEAŞ'tan kurtardık dediler. Bize de bunları göndereceğiz dediler. Ama göndermediler bunlar orada kaldı. şimdi ne oldu? Rusya'nın desteğiyle rejim askerleri de geldi. PYD/YPG sorun. Bunların buradan gönderilmesi lazım. Şimdi orada Rusya var yerli Arap halkı var PYD/YPG var. Bekleyip göreceğiz ne olacak. Herkesin istediği DEAŞ'ın oralardan çıkması. Biz bu konuda üzerimiz düşeni yaptık. Herkesten fazla yaptık. Bizim için önemli olan PYD/YPG'nin PKK'dan sonra yeni bir terör örgütü olarak karşımıza çıkmaması

En Çok Aranan Haberler