Memur-Sen Ve Eğitim-Bir-Sen Mersin İl Başkanı Ertuğrul YILDIZ Bosna Hersek’in Başkenti Saraybosnaya Saraybosna Üniversitesinin davetlisi olarak gittiği programdan döndü. Programdan döner dönmez gündemle ilgili çarpıcı açıklamalarda bulunan YILDIZ Türkiye’de bir kriz oluşturulmak istendiğini, bu krizi başlatanın ise Yüksek Seçim Kurulu olduğunu söyledi. YILDIZ, bütün sorunların çözümünün yeni anayasa olduğunu da ayrıca vurguladı.
Memur-Sen ve Eğitim-Bir-Sen Mersin İl Başkanı Ertuğrul YILDIZ, "Şu anda Türkiye’de bir kriz oluşturulmak isteniyor. Bu krizi başlatan Yüksek Seçim Kurulu’dur (YSK). YSK’nın ‘Yüksek Siyaset Kurumu’olduğunu bir kez daha ilan ediyorum’’ dedi.
Yıldız, Bosna Hersek Üniversitesinin daveti ve Eğitim-Bir Sen Başkanlar Kurulu toplantısına katılmak üzere gittiği Bosna-Hersek’ten dönüşünde , CHP ve BDP’li milletvekillerinin yemin etmemesini ve yeni anayasa çalışmaları konusunu değerlendirdi. Türkiye’de şu anda bir kriz oluşturulmak istendiğini ve bu krizin ana sebebinin ise YSK olduğunu belirten YILDIZ, bu iddiası için gerekçelerinin çok fazla olduğunu söyledi. Yıldız, YSK’nın sandık başında müşahitlik yapanların başörtülü müşahitlik yapamayacağına hükmettiğini, 12 Temmuzda yapılacak referandumu hayırcılara zaman kazandırmak için 12 Eylül’e tehir ettiğini ifade ederek şöyle konuştu.
“BDP’nin bağımsız adaylarının neleri hazırlayacağı ve zamanı olmasına rağmen sanki bunlar asla aday olamayacakmış gibi önceden onların önüne engel olarak onların bölgelerinden olaylar çıkarmasına zemin hazırlamak ve bu zemine karşı koyanlarla yine normalleşmeye çalışan siyaseti rövanşlaşma, karşı koyma, tehdit algısı oluşturma üzerinde körüklemek, bu kadar gürültü çıkardıktan sonra onların adaylığına müsaade etmek, seçilince de ‘pardon Hatip Dicle sen milletvekili olamazsın...’ demesi YSK’nın siyasallaştığının bir göstergesidir. Ama ben BDP’den aday olan bağımsız adayların yapmak istediğini anlıyorum. Sıkıştığında İmralı’yı adres gösterenlerin Türkiye partisi olmak için gayret etmek yerine oradaki terörün oluşturduğu acıyı körükleyerek nemalanmaya çalışanların bundan başka bir şey yapmasını beklemiyordum, ama Silivri ile akrabalığını Silivri’dekileri aday göstererek riske girenlerin bugün onların önü kesiliyormuş gibi rol yapmasını anlamakta sıkıntı çekiyorum.’’
MERVE KAVAKÇI’DAN ÖZÜR DİLENSİN “Eğer bu Meclis bugün Silivri’de zanlı olarak tutulanların milletvekilliğinin önünü açacaksa yargı bu kararı verecek, yargı kararı vermişse kimseye söyleyecek bir şey kalmaz’’ diyen YILDIZ, sözlerini şöyle sürdürdü:
Bundan önce bu Meclis’in Merve Kavakçı’dan özür dilemesi gerekiyor. Merve Kavakçı, zanlı değildi, ona isnad edilen hiçbir suç unsuru yoktu o yüzde 99’u Müslüman olan bu ülkede yüzde 60-70’in giyimini Meclis’e taşıyarak, o giyimle inandığı gibi Meclis’e giderek milletvekili seçilmişti. Terörist başına bile ona gösterilen tepki bu Meclis’te gösterilmemişti, haddi bildirilmişti. şimdi ‘Balyoz Planı, Islak İmza, Yakamoz, Ergenekon’ ne kadar geleneklerimizde, tarihimizde güzel kavram varsa bu kavramları kirletmekle suçlananların olduğu bir ortamda bunlar üzerinden Meclis’i germe çabaları var. Ana muhalefet partisine çağrımız BDP’nin oyununa gelmeyin. Sorun her ne ise, ifade hürriyetini genişletmek, tutukluluk süresini kısaltmak, daha çağdaş bir anayasa yapmak ama bunun yanında değil terör örgütlerine üye olmak, terörü, kaosu, ülkeyi geri götürmeyi rüyasında görmeyi bile yasaklayan adımları yine Meclis’te atmak lâzım.’’ Ertuğrul YILDIZ, bütün sorunların çözümünün yeni anayasa olduğunu vurgulayarak, Memur-Sen ve Eğitim-Bir-Sen olarak yeni bir anayasa konusunda “Bu millet nasıl bir anayasa istiyor?’’ sorusuna cevap aradıklarını belirtti.
BÜTÜN SORUNLARIN ÇÖZÜMÜ YENİ ANAYASA Yıldız, bütün sorunların çözümünün yeni anayasa olduğunu vurgulayarak, Memur-Sen olarak yeni bir anayasa konusunda "Bu millet nasıl bir anayasa istiyor?" sorusuna cevap aradıklarını belirtti. Memur-Sen Genel Merkezi tarafından Toplumu oluşturan çeşitli mesleklerden 54 bin kişiye yönelik nasıl bir anayasa istediklerini belirlemek için bir anket düzenlendiğini anlatan YILDIZ, kanaat önderlerinin bulunduğu 120 kişiylede derinlemesine mülakaat yaparak bir talep örgütlenmesi yaptıklarını bildirdi. YILDIZ, 12 Eylüldeki referandumda vesayetin, anasaya mahkemesi ve yargı boyutunun, millete rağmen kararlar veren kurumların hukukun üstünlüğüne göre dizaynının sağlandığını ifade ederek, sözlerine söyle devam etti: "Ama hala Milli Güvenlik Kurulu siyasetçileri terbiye etme kurulu olarak duruyor. Hala YÖK'ün elindeki, rektörlerin elindeki keyfi yetkiler, milletin değerlerini tokatlamaya el verecek kadar keyfi. Hala millet iradesi tam meclise yansımış değil. Hala 1961 model TSK iç hizmet kanunları yani cumhuriyeti kollama görevinin askerde olduğu ucube yaklaşımlar duruyor." dedi.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz