Yılın Rektörü Çağrı Erhan Oldu

İstanbul Kemerburgaz Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Çağrı Erhan, Radyo Evi Derneği (RADEV) tarafından düzenlenen ‘7. Türkiye’de Negatifi Pozitife Çevirenler RADEV ARTI Ödül Töreni’nde ‘Yılın Rektörü’ ödülünü aldı.Radyo Evi Derneği (RADEV) tarafından düzenlenen ‘7. Türkiye’de Negatifi Pozitife Çevirenler RADEV ARTI Ödül Töreni’nde yılın en başarılı isimleri ödüllendirildi. Eğitim dünyasında ‘Negatifi Pozitife Çevirenler’in de değerlendirildiği törende Yılın Rektörü ödülüne İstanbul Kemerburgaz Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Çağrı Erhan layık görüldü. Yılın Rektörü ödülünü almaktan dolayı gurur duyduğunu belirten Çağrı Erhan, “RADEV, 7 yıldır ‘Türkiye’de Negatifi Pozitife Çevirenler RADEV ARTI’ adıyla çeşitli ödüller veriyor. RADEV, ödül alacak isimleri, medya, sanat, eğitim ve iş dünyasından geride bırakılan yıl içerisinde kendi bulundukları kuruma ve ülkeye artı değer katan kişilerin arasından belirliyor. Ben de bu ödülü almaktan gurur duyuyorum” dedi.Çocukluğunda TRT Radyosu’nda ki ‘Çocuk Saati’ programını dinlerken çok mutlu olduğunu söyleyen Çağrı Erhan, “Ben evde radyonun üzerinde dantel örtünün olduğu ve televizyonunun olmadığı dönemleri gördüm. Ardından televizyonunun sadece belirli saatlerde çalıştığı dönemleri de hatırlıyorum. O dönemlerde okuldan geldiğimizde bizi en fazla mutlu eden TRT’de dinlediğimiz ‘Çocuk Saati’ programıydı. Kardeşimle beraber onu dinlerdik. Arkasından da dedem ‘Ajans’ dinlemeye başlardı. Yıllar sonra ben 2001-2004 yılları arasında TRT Ankara Radyosu’nda 3 yıl boyunca ‘Dış Politika’ isimli bir program yaptım ve sundum. Böylece bir radyoculuk geçmişimiz de sözkonusu oldu. Ardından TRT’den televizyonda bir programın moderatörü olma teklifi aldım ve o program TRT Radyo’da yapılacak dediler. Böylece bir kez daha radyoya dönmüş oldum” diye konuştu.ÜNİVERSİTE ANAYASASI YOLDAİstanbul Kemerburgaz Üniversitesi’nde çok önemli bir çalışmaya imza atarak üniversite anayasası hazırladıklarını belirten Çağrı Erhan, “İstanbul Kemerburgaz Üniversitesi’ndeki tüm paydaşlarla beraber bir anayasa hazırlıyoruz. Bu konuda hocalarımız, idari personelimiz ve öğrencilerimiz çok ciddi şekilde rol alıyorlar. Üniversitenin tüm paydaşlarının bir arada olduğu, temel değerlerin yer aldığı ve bunu ‘Üniversite Magna Carta’sı şeklinde ifade edebileceğimiz bir belge hazırlıyoruz. Bu yıl sonundaki mezuniyet törenimize bu belgeyi yetiştireceğiz. Bundan sonra da üniversitede atılacak tüm adımlarda, bu temel belge esas alınacak. Bu belgede yer alanların dışında herhangi bir adım atılması mümkün olmayacak. Bu anayasa, Avrupa Birliği’nde daha önce gerçekleştirilmiş olan ama Türkiye’de ilk kez yapılan bir uygulama” dedi.