Başımıza gelen kötü şeyleri otomatik olarak batıl inançlara ve geleneklere bağlamayı seven bir toplumuz. Ay kızım tahtaya vur, oğlum merdiven altından geçme… gibi cümlelerle büyüyen çocuklar olduk biz. Peki bu batıl inançların nereden geldiğini bizim bunları neden yaptığımızı hiç merak edip sorguladınız mı? Tüm bu batıl inançlar geçmişten günümüze hakikatten de bildiğimiz halleriyle mi gelmişler?
İşte cevabı...
Sorgulamadan yapıyoruz! Meğer anlamı çok başkaymış
Tahtaya 3 kere vurmak.
Aman Allah korusun ile birlikte gelen bu inanç, neredeyse tüm dünyada geçerli ve refleks haline gelmiş. Bunun tarihi ise Pagan’lara dayanıyor. İyi ruhların ağaçlarda yaşadığına inanan Paganlar isteklerini söyledikten sonra tahtaya vurup, iyi ruhları uyandırırdı.
Merdiven altından geçmek.
Başka bir batıl inanç, yine bir Mısır geleneği. İnsanlık tarihi ile ilgili pek çok detayın da Mısır’a dayanması gözlerden kaçmadı. Kutsal gördükleri üçgen şekli bozulduğundan dolayı merdiven altından geçmek Mısır’da kötü karşılanırdı. Çünkü merdiveni bir yere dayadığınızda üçgen oluşur ve altından geçerseniz de o üçgen bozulur. Olaylara gel…
Pastaya mum dikmek ve mumları üflemeden önce dilek tutmak.
Temel teori, pasta mumlarının bir Antik Yunan geleneği uzantısı olduğuna işaret ediyor. Bu dönemde insanlar, tepesine mum dikilmiş pastalarla av tanrıçası Artemis tapınağını ziyaret ediyorlarlardı. Yakılan mumların tıpkı ay ışığı gibi parladığı düşünülüyordu. Ay ışığı, Artemis ile oldukça ilintili bir semboldü. Yine de başka açılardan da bakalım. Birçok eski kültür de, dumanın ölümlülerin dualarını yaratıcı katına taşıdığına inanır. Yani ‘Bir dilek dile ve mumları üfle, böylece dileğin kabul olacak’ zinciri de buradan gelmiş olabilir. Mumlarla ilgili bir başka inanış da kaynağını Almanlarda bulmuş görünüyor. 1746’da Kont Ludwig von Zinzindorf, haşmetli bir partiyle doğum gününü kutlamıştı.Bu partide, üzeri mumlarla süslenmiş devasa bir pasta vardı. Şöyle tasvir edilmiş: “Herhangi bir fırının pişirebileceği büyüklükte bir pasta, üzerinde kişinin dünyada geçirdiği yıl kadar delik olan. Her delikte bir mum tüter, bir tane de tam pastanın ortasında.“ Pastanın tam ortasında kalan bu artık mum ise “yaşam ışığını” temsil ederdi. Almanlar aynı zamanda Kinderfest’lerinde pastalı mumlu kutlamalarını yaparlardı. 1700’lerden bu yana çocuklara özel kutlanan bir festival bu.
Önünden kara kedi geçmesi.
Hemen hemen hepimiz kedilere bayılıyoruz ve tüm internet alemi de kedi videolarıyla yıkılıyor. Ancak geçmişte Mısır, Sümer gibi medeniyetler siyah kedilerin kötülük habercisi olduklarına inanırmış. Tarihte cadılık ile ilişkilendirilen kadınların hayvanlar ile iletişim kurduğuna ve kara kedilerin aslında kılık değiştirmiş cadı olduklarına inanılıyormuş.
Tuz dökmek.
Omuzdan arkaya bir tutam tuz dökmenin kötü şansı yok edeceğine inanılır. Önceleri tuzu dökmek, pahalı olduğu için kötü karşılanırdı ancak daha sonrasında kötü ruhları ve şeytanı uzaklaştırdığına inanılmaya başlandı.