Yılmaz, Ergenekon Davasında müebbet hapis cezası alan eski Genelkurmay Başkanı Org. İlker Başbuğun yargılanması hakkında yaptığı açıklamada, Mevcut kanunda rütbelerinin sökülmesi gerekiyor dedi.
Yılmaz, sabah saatlerinde karayolu ile memleketi Sivasa geldi. Bakan Yılmazı Bölge Trafik önünde Sivas Valisi Zübeyir Kemelek ve il protokolü karşıladı. Karşılamanın ardından AK Parti Sivas İl Başkanlığının İnönü Konağında düzenlediği geleneksel bayramlaşma programına katıldı.
Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz burada eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğun yargılanması konusunda yaptığı açıklamada, ''Tabi Yargıtayın ne karar vereceğini bilmiyoruz. Şimdiden bilmek demek, bu ön yargı olur. Yargıtay sizin iradeniz doğrultusunda hareket etmez. Yargıtay dosyanın içeriğine bakar, iddiaya bakar, savunmaya bakar, hakimin delilleri nasıl değerlendirdiğine bakar eksiklikler var mı? Esasta bir yanılgı veya hata var mı bir bakar, sonuçta da bir karar verir. Biliyorsunuz Yargıtayın kararı da kesin değil artık. Biliyorsunuz Anayasa Mahkemesine bireysel başvuru hakkı da tanındı. Orası da kesin değil biliyorsunuz. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine başvurma hakkı da var. Dolayısıyla çok aşama var ama biz diyoruz ki hepsinden de daha önemli buradaki olan insanlara şunu demiyoruz. Yani nasıl olsa bu süreçler de geçecek, bekleyin. Fakat biz de biliyoruz ki bu süreçlerin belki tamamlanması yıllar alacak. Eğer bir kişi hakkında bir haksız karar verilmişse bu adaletin sağlanmasına kadar geçen süredeki beklemede o kişiye haksızlık olacaktır. Ama en doğru kararı millet kendi vicdanında veriyor. O milletin verdiği karar hiç sarsılmıyor, hiç de yanılmıyor'' diye konuştu. Bakan Yılmaz, Ergenekon Davası'yla ilgili gerekçeli kararı görmeden bir yorumda bulunmanın doğru olmayacağını da ifade ederek, şunları kaydetti: ''Biz dolayısıyla gerekçeli kararı görelim diyoruz. Gerekçeli karardan sonra Yargıtayın kararı çıksın diyoruz. Dereciyattan geçtikten sonra umarız ki bu milletin vicdanı yanılmaz, bir adaletli karar çıkmış olur. Adaletli karar herkes için şeydir hem sanıklar için, hem Türk milleti için herkes için bir huzur getirir. Çünkü bizde genel biz sözdür hukukun kestiği parmak acımaz, şeriatın kestiği parmak acımaz her devirde bulunan kişilerin inancıyla dayandığı, güvendiği hukuk düzeninin neticesinde alınan kararlardan kimsenin bir zararı görmeyeceği düşüncesi vardır. Bizde düşünüyoruz ki inşallah tek bir kimse bile bizde genel kural öyle bir gemide yüz kişi suçlu olabilir. Ama bir kişi suçsuz olabilir işte o suçsuzdan dolayı o kimseye hiçbir zarar veremezsin. Yani burada şunu yapamazsın ya 99 kişi suçlu, bir kişide suçsuz olabilir veya kurunun yanında yaşta yansın biz bunu diyemeyiz. Bizim inancımızda tek bir tane masum bile hakkını korumak, gözetmek bize aittir. İşte o zaman adalet terazisi eğer ki o masum ceza görürse adalet terazisi sarsılır. Öyle mi oldu şimdi yok daha öyle demiyoruz. Ne zaman diyeceğiz gerekçeli kararı görelim Yargıtay incelemesine gelsin ondan sonra millet vicdanı en doğru kararı verecektir.Ben umutluyum inşallah daha iyi olacaktır. Tabi bu ülkeye herkes hizmet etmiş buna İlker Başbuğda dahil hizmetleri için teşekkür ediyoruz. Ancak buradaki söz konusu olan husus ülkemize yapmış olduğu hizmetlerle ilgili bir şey değildir yargılama konusu ola ki görev yaparken görevinin dışındaki farklı hususlarla hukuk dışına çıkıldı mı? Diye umut ederiz ki herkesin içerisine bir adalete bir hüküme ulaşılır milletimizin biraz daha sabırlı olması gerekir.''
"RÜTBELERİN SÖKÜLMESİ MEVCUT MEVZUAT GEREĞİ"
Bir gazetecinin İlker Başbuğun rütbelerinin sökülüp er statüsüne düşürülecek mi sorusu üzerine Bakan Yılmaz, ''Mevcut kanunda mevcut mevzuatta eğer ki mahkum olursa o mahkumiyetin neticesi rütbelerinin alınacağı hükmü vardır. Bundan dolayı geliyordur. Sadece burada değil, bizim dışımızdaki ülkelerde de var. Geçmişte de böyle oldu biliyorsunuz. Daha önce bir Deniz Kuvvetleri Komutanı bir yolsuzluktan dolayı mahkum oldu ve rütbeleri alındı. Sonuçta bu da bir hüküm mevcut mevzuatta var'' cevabını verdi. Bakan Yılmaz, ''Eğer ki bu hüküm mevcut olduğu sürece uygulanacaktır. Yok, eğer bu hükümden toplum rahatsızlık duyarsa dolayısıyla bu hükmün de kaldırılması lazım. Ama şu anki mevcut mevzuat bunu gerektiriyor diye konuştu. Bakan Yılmaz daha sonra Ulu Camiye geçerek burada Cuma namazını kıldı.